“Biliyorum! Bu kupayı bana tanrı hediye etti. Bunu kalbimde hissediyorum. Tanrı’nın bunu bana vereceğini biliyordum, bunun benim olacağına dair hislerim vardı. Bu kupayı hayatım boyunca çok istedim. Bu benim çocukluk hayalimdi. Şu anda Arjantin Milli Takımı’ndan emekli olma gibi bir düşüncem yok. Bir şampiyon olarak oynamaya devam edeceğim…” Sözleriyle dün gece hislerini paylaştı dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu Lionel Messi.
Fransa-Arjantin finali belki de şuana kadarki dünya kupası finalleri içindeki en unutulmazlardan biriydi. Bu maçı farklı kılan unsurların başında hiç kuşkusuz Messi ve insanların Messi hayranlığı vardı. Yeni kuşak ve özellikle çocuklar Messi ve Ronaldo hayranlığıyla büyümüştü. Bu iki isim futbolun içinde bulunduğumuz zaman diliminde gönüllerde bir kez daha taht kurmasında öncü olmuşlardı. Ronaldolu Portekez’in erken havlu atmasıyla ibreler Messi’ye döndü. O, son yılların en gözde ismiydi. Topla yaptığı inanılmaz hareketler, rakiplerine yaptığı çalımlar, attığı birbirinden güzel ve şık goller, istikrarlı spor ve aile hayatı… Birçok yönüyle hem sahada hem de saha dışında örnek yaşamıyla milyarlarca insanın hayranlığını kazandı. Bireysel kariyeriyle birlikte takım arkadaşlarına da çok şey katan bir efsanedir Messi. Kupadaki tüm maçlarda da bunu gördük. Özellikle dün geceki finalde sahada bir kez daha ülkesini sırtlayan isim oldu.
Maçın 78. dakikasına kadar Arjantin’in üstün götürdüğü ve izleyenlerin “artık kupa kesinlikle Arjantin’in… Bu Fransızlar bu oyunla finale kadar nasıl gelmişler…” şeklinde yorumladığı maç bu andan itibaren renk değiştirdi. Kolo Muani, Otomendi'nin müdahalesiyle yerde kalınca hakem penaltı noktasını gösterdi. Penaltıyı büyük bir soğukkanlılıkla gole çeviren Kylian Mbappe ağları havalandırdı. Arjantin bir anda şok yaşadı. Fransızlar bu anlık şoku çok iyi değerlendirdi ve bu golden 97 saniye sonra yetenekli oyuncu Mbappe, Thuram ile ver-kaç yaptıktan sonra ceza sahasına girdi ve müthiş bir golle skora denge getirdi.
Son derece duygusal olan Arjantinli futbolcular psikolojik olarak ne olduğunu anlayamadı ve bir anda oyundan düşmeye başladı. Aslında kupanın başından bu yana Fransa’yı takip edenler ve iyi analiz edenler için bu durum çok da sürpriz değildi. Son derece profesyonel ve soğukkanlı bir ekipten oluşuyordu Fransa takımı. Bu kadar genç ve yetenekli bir kadronun bireysel olarak kendini gösterme bencilliğinde bulunmadan tam bir takım halinde ve kapalı bir taktikle futbol oynaması alkışlanacak bir durum. Fransızların daha çok finaller göreceğini not düşüp maça ve Lioenel Messi’ye dönelim.
Finaldeki gerçek futbol ve heyecan 80. dakikadan sonra başladı. Her iki takım tüm becerilerini sergiledi. Fransa Arjantin’in yaşadığı şoku atlatmadan bir gol daha atıp maçı bitirmek istedi ancak maçın en önemli figürü olan Messi, takım arkadaşlarının duygusallıklarına yenilmesine izin vermedi ve gerçek bir lider olduğunu beraberlik golünden sonra daha iyi gösterdi. İlerde ve sık sık orta sahada baskılarını artıran Messi, oyunda ipleri eline aldı. Sahada hem oyuncu hem kaptan hem de bir antrenör gibi arkadaşlarını sevk ve idare etmesini bildi. Messi 109. dakikada yeniden 'Ben buradayım' dedi. Lautaro'nun şutunda Lıoris gole izin vermezken, Messi topu ağlara gönderdi ve skoru 3-2'ye taşıdı. Maçın önemli isimlerinden Mbappe'nin adeta Arjantin’in, Messi’nin ve finalinin unutulmaz olması için skoru eşitleyen penaltı golünü attı. Penaltı atışlarında maçı Arjantin kazandı.
Messi’ye maçtan sonra kupa töreninde cübbe gibi olan Katar’ın geleneksel kıyafeti giydirildi. İsmi bişt olan kıyafeti giyen kişi ülke geleneklerine göre güçlü, lider ve önder olarak nitelendiriliyor, bu yüzden Arjantin’in kaptanı ve lideri olan Messi’ye bu kıyafet giydirildi. Böylece Dünya Kupası tarihinde benzeri görülmemiş bir an bırakıldı.
Pele, Maldini ve Matthaus gibi ünlüleri geçti
Kariyerindeki tek eksik olan dünya kupası şampiyonluğunu Katar’da tamamlayan Messi, adını futbol efsaneleri arasına altın harflerle yazdırdı. Yetenekli oyuncu Pele, Maldini ve Matthaus gibi ünlü isimleri geride bırakmayı başardı. 35 yaşında ilk Dünya Kupası’nı kaldıran Messi kariyerinde 1 Dünya Kupası, 1 Copa America, 4 Şampiyonlar Ligi, 3 UEFA Süper Kupası, 3 FIFA Kulüpler Dünya Kupası, 10 La Liga, 8 Kral Kupası, 8 İspanya Süper Kupası, 1 Fransa Ligue 1, 1 Fransa Şampiyonlar Kupası kazandı.
Messi, kupada 26. kez forma giyerek Alman futbolcu Lothar Matthaus’u geride bıraktı ve Dünya Kupası’nda en fazla forma giyen oyuncu oldu. Kupa tarihinde 2 bin 317 dakika oynayan İtalyan efsane Paolo Maldini’yi de geride bıraktı. Attığı 13 golle, 12 gollü Brezilya efsanesi Pele’yi geçti. Katar’da 7 maçta 7 gol 4 asistle 11 gole, bir turnuvada en fazla gol katkısı veren isim oldu. 2014 ve 2022’de ‘Altın Top’ ödüllerinin de sahibi olan Messi, sadece 2022 yılında milli takım formasıyla 1 yılda en fazla gol atan oyuncu olmayı da başardı.