İtirafçı adıyla ekrana çıkan müptezeller, birbirlerini de suçlayıp hakaretler yağdırmaya devam ederken, Kemalettin Özdemir de kendisine yönelik yapılan suçlama ve iftiralara cevap verebilmek için CNN’in 15 Temmuz sonrası gazetecilik yaptığını söyleyen Didem Arslan'ın programına çıkmak istemiş. Ve de çıktı. Sözlerinin büyük bir çoğunluğunu seyirciden gelen sorular ve program içerisindeki konukların sorduklarından oluşurken, alınan cevaplar kimseyi tatmin edememişe benziyor. Hatta kapanışta hep bir ağızdan KÖZ’e ‘Ya siz bir şeyleri saklıyorsunuz, ya da bir şey bilmiyorsunuz, sorularımıza tatmin edici cevap veremediniz’ şeklindeki sözleri adeta programın en önemli konusu idi.

KÖZ ne yapmak istediğini, neden Hizmet Hareketinden ayrıldığını hiç bir şekilde izah edemedi ve sürekli topu taca attı. Kendisinin hizmet hareketine paralel bir yapı için çaba uğraş verdiğini sürekli inkar etti. Kim kendisine bir isnatta bulunursa hemen toparlanıp ’Müddei iddiasını ispat etmekle mükelleftir’ deyip durdu. Oysa 2 saati geçkin süre Hizmet Hareketi ile alakalı iddia ettiği şeyler sanki hiç ispatı gerektirmeyenlermiş gibi sürekli üfürdü durdu. Kendisine gelince ispat ister ama Hizmet hareketi için buna ihtiyaç duymayan bir zavallı konumundaydı.

Uzun süre Hizmet Hareketi içerisinde olduğunu, oysa hiçbir şekilde kendisinin yapılanma içinde olmadığını sadece dini anlatmak için vazife yaptığını söylese de konuklar, ’Sizin aklınız neredeydi? sorularına karşılık; ’Ben bilemedim, anlayamadım gibi‘ safmış ayaklarına yatmayı becerdi. Öyle anlar oldu ki; Hizmet hareketini sürekli yalana tevessül eden bir konuma getirdi.

KÖZ şunu da itiraf etti; Hizmet Hareketi ile ilgili ne kadar liste toparlayabildi ise bunların tamamını yani şu anda tutuklanan insanların tamamının ismini kendisinin verdiğini ve vermeye devam edeceğini de söyledi. Hatta verdiği listelerden Türkiye’de olmayanlar için de devleti suçlayarak ‘ben zamanında isimleri verdim ama devlet işlem yapmadı’ deme yüzsüzlüğünü göstermesini bildi.

Programın bir de komik kısmı, KÖZ ‘beni öldürmeye teşebbüs ettiler’ dedi. Arkasından program konuklarından 'Siz hiç suç duyurusunda bulundunuz mu?’ sorusu geldiğinde ise 'Hayır bulunmadım, tam tespit edemediğim için‘ dedi. Buradan da anlaşıldığına göre suikast konusunu da Hizmet hareketine yıkmaya çalışmış o da olmamış. Böyle bir hikayeyi devletin koruması altına girebilmek için kendisinin uydurduğu yönünde bir kanaat oluşmuş oldu.

Daha önceki yazımda da ifade ettiğim gibi, KÖZ , H. Gülerce, A. Keleş, L. Erdoğan ,N. Veren gibi kullanışlı müfteri ve yalancılar yakalanıp hapse atılma korkularından üfürmeye devam ediyor, milleti enayi yerine koymakta ısrar ediyorlar.. CNN gibi, Didem gibi program yapımcıları da bunların bu pejmürdeliklerine alet oluyorlar.

Bu kadar suçsuz yere tutuklanan, hapse atılan insanlar gün geldiğinde bu insanların yakasına yapışacak bu yalan ve iftiraların hesabını elbet bir gün soracaktır. Bakalım bu yalan ve iftiralar daha ne kadar devam edecek.

Mehmet GÖKSU