“Düşünmek, düşündürmek ve varlık bilmecesinin sırrını çözmeye çalışmak; en zor meseleler karşısında dahi pes etmeden sürekli uğraşmaktır”
diyor bu çağın istisna dehası.
Analitik düşünceyi insanlık buhranlarının çıkış yolu olarak görüyorum. Cins dimağlar, hayata ve sosyal problemlere herkesin baktığından farklı bakabilen, kıvamını akli, kalbi olarak koruyabilen, fikir suretine bürünecek heveslerinin önüne dengeli muhakeme ile karşı çıkabilecek analitik düşünce sahipleridir.
Bilgiye boğulmuş, ukala olmuş bir akıl değil, vahye açık, Kur-an’i hakikatler ile sosyal, tarihi, kültürel meselelere yorum ve çözüm getirebilecek cins dimağlar. Sadece eleştirerek değil, kördüğüm olmuş problemlere çözüm getirerek, ve üreterek hayata yürüyen analitik zekalar.
Yine çağın beyin mimarı ; “Şimdilerde bizim her şeyden evvel, bugünümüzü, yarınımızı iyi görüp iyi değerlendirecek; ülke meselelerini dar politikacı mantığıyla değil, milletin ana problemlerini çok iyi kavramış ve alternatif çözümler üretebilen; sözden daha çok davranışlarının eri; icmalî planda düşüncesi hareketlerinin önünde, tafsilî planda hareketleriyle yeni düşünce ufuklarına açılabilen ruh kahramanlarına, analitik zekâlara; yılgınlık bilmeyen güçlü iradelere ihtiyacımız var.”
Ayrıca içinde yaşadığı çağı, toplumu, insanı, evreni, eşya ve hâdiseleri, kısaca her şeyi anlamaya çalışan, anladığı nazarî bilgileri pratiğe dökme gayreti içinde olan ve bu istikamette sürekli düşünen, sorgulayan, araştıran analitik zekalar ile günümüzün devasa problemleri çözüme kavuşacaktır. İnsanlık için ızdırap çeken insanların yükünden daha mukaddes bir yük bilmiyorum.
Kafamızda bir yığın mukayeseler, kıyaslar var. Dert çekmeden, fikir sancısı çekmeden Mesih olma basitliği her yerde…kaldı ki Mesihi düşünce insanların buhranlardan kurtulması adına üretilen dünyevi, manevi tüm gayretleri kapsar şu modernite ve gelenek arasında yepyeni doğuşlara gebe köhne dünyamızda…
Düşünme tıpkı bir ateş gibi cereyanla veya hava akımıyla tutuşturulmalıdır. Yabancı düşüncelerle tıka basa dolu bir kafa kendisi olamaz. Açık ve berrak bir analiz, çözüm ortaya koyamaz. Aslında sadece insanların, yıkmanın konuşulduğu ortamlarda fikir, düşünce ve ilham ürkek bir güvercin gibi kaçar.
Bakunin'in ifadesiyle, hiçbir ayırım gözetmeden sadece yıkmayı düşleyen ve hedeflediği her şeye kaba kuvvetle ve bir hamlede ulaşmayı plânlayan, otoriteye hep başkaldıran, yapma yerine yıkmayı planlayan, kendi düşünceleri dışında başkalarına hayat hakkı tanımayan, Hitler, Lenin gibi ya da milyonlarca Kongolu ’yu katleden Belçika kralı 2.Leopold veya 300 bin sivili katleden Uganda Kralı İdi Amin gibi anarşist ruhlu, tehlikeli akıllardan kanla beslenenler kıyamete dek lanetle anılmaya mahkumdurlar.
Mukayeseli akıl, analitik düşünce sahipleri Dede Efendi’yi meşhur Alman bestekar, tiyatro yazarı Wagner ile buluştururlar. Yunus’u Fransız meşhur şair Paul Verlaine ile farklı bakış açısı içinde beraber mütalaa ederler. Hz.Mevlana’yı, Baki’yi Goethe’nin mısralarında bulurlar.
Günümüz cins dimağları başta dediğimiz gibi bıkmadan usanmadan, bu iş olmaz demeden tarihteki izdüşümleri gibi ümitle meselelerimize kafa yormaya, öz beynini adeta kusarcasına fikir ızdırapları ile kıvranmaya, insanlığa hizmetimiz adına yepyeni çıkış yolları bulmaya ümit, inanç, azim ve kararlılıkla devam etmelidirler.
Eski hal muhal! ya yeni analitik hal ya da izmihlal…
Teklif ve önerileriniz için;
Twitter: e_incekul