Lizbon’a 40 dakika mesafede Barış Şehri veya Mucizeler Şehri diye bilinen 10 bin nüfuslu Fatima şehri tam bir ibadet destinasyonudur. Her yıl 4 milyon hacı ziyaret eder. Kutsal kabul edilen bu şehrin hikâyesi kalıcı olarak üç yerel çocuğun: Lúcia ve kuzenleri Francisco ve Jacinta Marto'nun 13 Mayıs 1917'de bir ışık parlaması ve “beyazlar giymiş bir kadın” hayalleri gördükleri olaylarla ilişkilidir. Hz. Meryem olduğunu düşündükleri bu yakazada üç tane önemli sır alırlar.
Hz. Meryem'in dünyaya mesajı, Temmuz 1917'de üç şahide emanet ettiği "sır" olarak adlandırılan şeye dayanmaktadır. Sır, üç bölümden oluşmaktadır. Sırrın ilk kısmı, "zavallı günahkârların ruhlarının gittiği" cehennemin korkunç bir görüntüsü ve cennetin iç açan görüntüleriydi. Sırrın ikinci kısmı, özellikle İkinci Dünya Savaşı'nın başlangıcını haber verdi. Sırrın son kısmı (genellikle Üçüncü Sır olarak adlandırılır) 1944'te Lúcia dos Santos tarafından yazılmıştır ve 1957'den beri Vatikan'ın elindedir. Papa'ya yapılacak suikast haber verilmiştir. 13 Mayıs 1981’de Mehmet Ali Ağça, 2. John Paul’e suikast girişiminde bulunur, hatta suikastta kullandığı ve vücuduna isabet eden iki kurşun Papa'nın kendisini affetmesinden sonra Fatima'ya gönderilir ve Meryem Ana heykelinin yanında yer alır. İlk sırda anlatılan Hz. Meryem'in ileriki aylarda onüçünde döneceğini haber verdiği mucize ekim ayında gerçekleşir ve Güneş Mucizesini gören yaklaşık 70 bin hacı tanık olur bu olaya.
Papa Francis, 2023'te Fátima'yı ziyaret etmeyi planladığını açıkladı. Papa, Portekiz Başkanı Marcelo'nun Vatikan'a yaptığı resmî ziyaret sırasında Portekiz'i tekrar ziyaret etmeyi kabul etti. Papa'nın gezisinde Lizbon'daki Dünya Gençlik Günü de yer alacak.
İnanç turizmi dünyada çok popüler. Avrupalılar güneş, deniz, kum turizminin yanında inanç ve kültür turizmiyle, dokularını iyi muhafaza ediyorlar. Her yıl milyonlarca insan bu beldeleri görmek için paralar harcıyor, zaman ayırıyorlar. Türkiye de aslında tam bir kültür ve medeniyetler beşiği ama deniz ve güneş turizmine birçok değer feda edildi. Önceden Türkiye, Avrupa ve dünya için kültür, tarih turizminde de çok önemli bir destinasyondu ve kaliteli ziyaretçiler geliyordu. Seviyeli turistlerin bıraktıkları gelir de oldukça yüksekti ama şimdilerde Akdeniz’in birçok ülkesinde bulunabilecek güneş, kum, deniz turizmine geçildi, yurtdışından gelen turist sayısı yüksek ama bıraktıkları gelir oldukça düşük, milyonlarca insanı ağırlıyorsunuz ama istenen gelir elde edilemiyor.
Dünyanın inanç, kültür, tarih ve nostaljik güzergâhlarına ilgisi bir hayli yüksek. Hikayesi olan, tarihi gerçeklere, inanca dayanan mekânlar modernizmden sıkılmış, kaçmaya çalışan insanlar için çok iyi seçenekler. Bu mekânları öne çıkarmak, dünya mirası olarak korumak, çocuklarımıza tanıtmak yaşlı gezegenimiz ve yeryüzü mirasçıları için önemli bir vazife olsa gerek.