ABD'ye büyük ümitlerle giden Türk Heyeti pek iyi dönmedi. Türkiye'nin, şimdiye kadar olmadığından çok daha fazla çözümün değil, sorunun bir parçası haline gelmesi, işi daha grift hale getiriyor. Heyetin beraber getirdiği şeyler çok değersiz ve kullanışsız olmalı ki, gündeme sürülme ihtiyacı bile hissedilmedi. Beyni sulanmış bir kaç köşe yazarını dikkate almazsak, uçak dolusu giden Türk Heyeti, Cumhurbaşkanı'nın içi boş BM konuşması haricinde bir şey getirmemişe benziyorlar. Gidilen yerden eli boş dönme, ciddi bir ayıptır.
Türk Heyeti'nin sırtını tapışlayıp, işi askere uğurlama taşkınlığına düşüren medya camiasının hevesi kursaklarında kaldı. Sayın Cumhurbaşkanı, bir tek mermi atamadan terhis olan askerin mahcubiyetini yaşıyor olmalı; mahalleli “Oraya kadar gittin, bir Trump ile görüşemedin, beceriksiz!” diyecekler ama, korkuyorlar. Öyle ya, onca yolu, sevimsiz Trump ile aile fotoğrafı çektirmek için gitmek reva mı? Geçen yıl çekilen kareler daha iyiydi! Bari onları kullansaydınız.
Laf aramızda, bu sadece bizim Saray'lı için değil, Başkan Trump için de geçerli. Ukrayna'nın komedyen başkanı ile yaptığı telefon görüşmeleri, ABD Başkanını komik duruma düşürdü. Söylentiye göre, Trump, Demokrat Başkan Adaylarından Biden'i, oğlu üzerinden vurmak için komplo işlerine girmiş. Gayr-ı menkul zengini Trump için bu tür küçük işler mazur görülebilir ama, ABD Başkanı olunca işler değişiyor. Kaldı ki, Obama döneminde Başkan Yardımcılığı yapan Biden'in Demokrat adayı olarak Trump ile yarışa girebileceği de şüpheli. Daha seçimlere bir yıldan fazla bir zaman var. İnşaat sektöründe büyük işlere imza atmış olan Trump, devlet işlerinde küçük havuzlarda boğuluyor. Amerikalı komedyenler, Başkan Trump'ın, ABD anayasasını bile okumadığı konusunda ısrarlılar.
Bizim Saray Eşrafı'nın vizyon kaybı da azımsanacak türden değil. ABD ziyaretinden Çarşamba Pazarı dağınıklığı ile döndükleri için, vaziyeti toparlamakta zorlandıkları her hallerinden belli. Kumarda kaybedince şanslarını aşkta deneyecekler. Şu an için siyasetçi ve demokratların gündeme sürdükleri meseleler ucuz, bayat ve bir arpa boyu mesafe alınamayacak ölü yatırımlar. Cumhurbaşkanı'nın 50+1'den 40+1 teklifleri, üzerine ölü toprağı serpilmiş muhalefeti gündemin içine çekmek için idi. BM'deki dünya lideri pozlarından, müflis bir iç siyasetçi durumuna düşmek ne kadar kötü. Oturduğu yerde uyuyan, muhalefet lider ve milletvekilleri önlerine atılan bu yemi havada kapıp güya siyaset yapıyorlar. İçi geçmiş zavallılar...
Bunun yanında Savunma bakanı ve Cumhurbaşkanı, Suriye'de olup bitenleri tam manasıyla anlamış gibi görünmüyorlar. ABD'nin bölgedeki çok denklemli ve kompleks ilişki yumağını çözmekten çok mu çok uzaklar. Güney sınırımızda her gün gerçekleştiği iddia edilen hava saldırılarında kullanılan malzeme yan yana dizilseydi, şu an için Suriye'deki güvenli bölgenin sınırları çizilmiş olurdu. İşin daha da kötü tarafı, Cumhurbaşkanı ve bilgisine itimad edilen eski genelkurmay başkanı Suriye'ye yapılacak saldırıda kiminle karşılaşacakları konusunda net bilgi veremiyorlar. Başına güneş geçmiş bazı yazarlar “Suriye'de Amerikan askerleri ile savaşır mıyız?” diye soruyor.
Günümüz dünyasında, iç siyasetin tıkanıklığını komşu ülkelere savaş açarak, dünyaya tehditler savurarak gözardı etme manevraları iş yapmıyor. Cumhurbaşkanı ve iktidar Suriye meselesi başladığı günden beri, sürekli askeri operasyonlardan bahsediyorlar. Seçim konuşmalarında bunu kullandılar. Dolar krizi yaşandığında “Savaş halindeyiz, sesinizi kesin!” dediler. Ekonomik krizin her gün çığ gibi büyümesine karşılık, hala askeri harcamalarla savaş şehvetlerini taze tutmaya çalışıyorlar. Biz o ülke vatandaşı olarak bu numaraları yemiyoruz, elin Avrupalı ve Amerikalısı inanır mı?
Daha dün, ABD Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin Akdeniz'de başına buyruk hareket edemeyeceğini bir kez daha ifade etti. Türkiye'nin gündemi Suriye iken, neden ABD Akdeniz meselesini gündeme getirdi dersiniz? Gayet basit. İktidar ve Saray'ın, Suriye sınırında neler yapabileceği konusunda bir sürpriz beklemiyorlar da ondan.
Türkiye başındaki bu iktidar ve siyasi oyuncularla, bırakın dünya siyasetinde, bölgesel sorunlarda dahi ciddiye alınmayacak kadar zayıf kalıyor. Suriye operasyonundan dolayı fazla heyecanlanmayın. Bunlar taşeronlara havale edilmiş küçük işler. Taşeronlar, hiç bir zaman planın tamamını göremezler.
Kadir Gürcan