İslam'ın Güncellenmiş Versiyonu; Halife.01.tr

Kadir Gürcan

Kadir Gürcan

26 Mar 2018 03:21
  • Hayatımızın her yerine giren teknoloji harikalarını üretenler, zaman zaman program ve uygulamaların yeni versiyonlarını piyasaya sürüyorlar. Uygulamaların yenilenme periyotlarını takip etmek mümkün. Zaten elektronik cihazınıza uyarı ile birlikte güncelleme de gönderiliyor. Uygulamanın en son şekliyle tanışmanız için bir dokunuşunuz yeterli.

    Farkındaysanız artık ‘dokunuş’ kullanıyoruz. “Tuşa basmanız yeterli!” tabiri bile demode oldu. Fizik doktorası yapmış olan yakın bir arkadaşım “Bir dokunma ile yaptığınız bu işlemlerin altında onlarca, mühendislik formülü var!” demişti. 

    Bu yenileme ve gündeme adapte olmayı kendi sınırları içinde tutup, tadını çıkarmak lazım. Ama öyle olmuyor işte! Bizim bazı aklıevveller ve devletliler de, uyumamış, dinlenmemiş, hatta üşenmemişler “İslam için de bir güncelleme düşünsek!” gibi aşkın, orijinal, hiç kimsenin aklına gelmeyen dahiyane(!) açılımlara kendilerini bırakıvermişler. Böyle kıt akıllılar eline mahkum olduğumuz için ne kadar dövünsek azdır.

    “Hangi sıfat, hangi donanım ve hangi yetkiyle böyle bir hakkı kendinizde buluyorsunuz?” diye sorasımız gelmiyor. Hilafet’in son durağı Osmanlı Devleti olduğu için, ölmüş kurumların verasetini ellerinde tuttuğunu düşünen budala sayısı az değil. Ne eksik ki? Saray var. Öyle ya da böyle bir halife adayı da hazır. Alman mühendislik harikası makam araçlarıyla arz-ı endam eden encümen-i diyanet de hazır. İlim, irfan ve dini konularda vukufa gerek yok. Onlar zor iş. 

    Son yüzyılda İslam için neler konuşulmadı ki? İslami uyanış, yeniden kaynaklara dönme (En popüler ve müşterisi bol olanı bu!), yeniden yapılanma...bunlardan sadece bir kaçı. ‘Reform’ kelimesinden herkes ürktüğü için, kendini bilenler ağzına almaktan dikkatle kaçınıyorlar. Ama hemen hepsi, kıyısından köşesinden, üstü kapalı bir reformun siperine yatmış durumda. Kurtuluşun sihirli anahtarı köklü değişiklikte diyenlerin hemen hepsi İslam’ı yaşadığı asra, hatta daha dar olarak günlük değişimlere uydurmaya çok hevesli. An itibariyle, İslam’ın her şeyi onları rahatsız ediyor. İftar saati iştahıyla, bir değişim için herkesin eli kulağında.

    Diğer İslami ülkelerin bu konuda gerek yetişmiş eleman, gerekse İslami birikim açısından üstünlüklerine bakıldığında oralarda daha ciddi hareketliliklerin olabileceğine ihtimal veriyoruz. Türkiye bu konuda bırakın İslami uyanış, yeniden yapılanma gibi ciddi projeleri gerçekleştirme, düşünce olarak bile çok yaya. Böyle ciddi bir iş, dikta rejimin bütün savrulmalarına kendisini salmış olan Türkiye’ye bırakılmayacak kadar ehemmiyet arz ediyor. Eklemeye gerek var mı bilmem ama, son bir asırda Türkiye ve Türk fikir dünyasının İslami birikime kattığı ciddi bir şey hatırlamıyoruz.

    Şu an iktidarda olanların ve kendilerine vazife tevdi edilen Diyanet Camiasının düşünce ufku diğer İslam Ülkelerinden ithal edilen üçüncü sınıf İslami Uyanış kitapları seviyesinde. Ayet ve hadislerin harc-ı alem günlük sloganlar içinde tüketildiği yıllar, geride şu an gördüğünüz sathilik ve düşünce sefaletini bıraktı. İslami konularda üretebildikleri sığlık, İmam-Hatip Lise sıralarına takılı. Hemen alınmayın! Bütün dini birikimi İmam-Hatip yıllarından devşiren ‘iyi saatte olsunlara’ şahsi bir takıntımız yok. Ama realite öyle, biz ne yapalım. 

    İslami Uyanış, Yeniden Yapılanma derken, son olarak, ciddiye alınmayacak kadar ucuz ve günübirlik bir de İslam’ın Güncellenmesi projesine yatırım yapılacak gibi görünüyor. Diyanet İşlerinin yine bunun için, tatsız tutsuz, Türkçesi kötü, okunmaz ve depolarda bekletilecek milyonlarca kitap basması mümkün. İktidar ideolojisi bunlara para bulmakta zorlanmaz. 

    Ellerini biraz çabuk tutsalar da “Güncellenmiş İslam” uygulamasını Ramazan’a yetiştirseler iyi olur. Belki o zaman, Ru’yet-i Hilal, İmsak, İftar gibi yüz senedir içlerine sindiremedikleri İslami uygulamaları kendilerine benzetmeyi başarırlar. Aynı uygulamayı, vakit geçirmeden tekrar yenilemeleri şart. Çünkü yine, Kurban, Hacc, Arafat gibi konularda Arap Alemine kafa tutmaları gerekecek. Onu da, Halife.02.tr diye piyasaya sürerler. Hele ilkini bir çıkarsınlar!

    Ezanı Türkçe okutma, namazda ayet-i kerime ve surelerin tercümesi ile iktifa etme  konusunda Müslümanlara olmadık işkenceler eden geçmiş feseka, zaleme ve hezele, yattıkları yerde yalnız kalmayacaklar gibi görünüyor. 

    Kızgın mıyız? Elbette ki, hayır. İktidar imkanlarına aldanıp, kendisini bir de  İslam’da denemeye kalkışan acemi nalbantların bugün olmazsa yarın, bütün aleme rezil-i rüsvay olacağına hiç şüphemiz yok. 

    Kadir Gürcan

    26 Mar 2018 03:21
    YAZARIN SON YAZILARI