Berberler Açık Kalmalı!

Kadir Gürcan

Kadir Gürcan

03 Eki 2021 15:23
  • Taliban'ın Afganistan'daki idari üstünlüğü ne kadar sürer tahmin etmek zor. Ortadoğu'daki ülkelerin kötü talihi. Bir zorbadan kurtulduklarında daha azılı bir despot ülke kaderine çörekleniyor. Yeni idare daha ilk günden kendi halkının kurdu haline dönüşüyor ve muhaliflere tek seçenek ölümlerden ölüm beğenmek kalıyor. Arada kim vurduya gidip telef olanların hesabını tutan yok! Taliban'ın “Biz artık eskisi gibi değiliz!”  mesajları daha ilk aydan su koyvermeye başladı.

    Tecrübeli devletler, “Yavaş gel aslanım! Ayinesi iştir kişinin! Biraz motor ısınsın bakalım!” diyerek beklemeyi tercih etmişlerdi. Tecrübe her zaman işe yarıyor! Taliban, Biden'in dediği gibi existential problemini halletmiş değil! Yani şu an himmete muhtaç ve hiç kimseye, hele on beş hicri asırlık zengin dini anlayış ve yaklaşıma bir şeyler katma şansı yok! Şimdilik ellerindeki silahlarla birbirlerini vurmasın ve kendilerini yaralamasınlar yeter. Ülkenin ulaşılamayan yerlerinde, İkinci Dünya Savaşı'nın bittiğini yirmi yıl sonra öğrenen Japon Kumandanı gibi ülke gidişatından hiç haberdar olmayanlar var. Hala, ellerinde silah insan avcılığına devam ediyorlar.

    Fetih(!) sonrası heyecanlar yavaş yavaş realitelerle yüzleşince, tebessümler yüzlerde asılı kaldı. Taliban'da arpa boyu bir değişiklik yok. Çoluk-çocuk işleri ile uğraşmaktan, reşid ve aklı selim adımlar atmayı beceremiyorlar. Berberleri kapatmak da nedir yahu? İçinizde hiç mi akli melekelerini kaybetmeyen kalmadı? Nerede kaldı dünya ile entegrasyon? Hani insani değer ve kalitelere vurgu? Hani İslam'daki huzur ve barış ortamının asıl ve esas, savaş, harb-ı darp karmaşasının geçişi ve özel durumlara ait olduğu esası? Elli senedir gözlerini dünyaya kapatıp, dünya gerçeklerinden uzaklaşınca, yeni bir Teşri (Dini Ahkam'ın inşası) Dönemi falan başlatmaya kalmıyorsunuz değil mi? Eğer hala oralardaysanız, Teşri Dönemi'nin kapandığını bir kez da bir hatırlatmış olalım. 

    Geçtiğimiz yüzyıl içinde, İslami Düşünce bir arpa boyu yol alamadı. Filistin-İran ve Afganistan arasına sıkışıp kalan mübarek dinin düştüğü duruma bir bakın. Yetmiş senedir, Cuma Hutbeleri'nin değişmez konusu Filistin hala aynı Filistin. İran Devrimi, dünyaya terör ihraç etmenin ötesinde hiç bir şey yapmadı, ama hiç bir şey. Şu an Taliban, Şia kincilik ve nefreti üzerine giydirdiği ehl-i sünnet cübbesi ile kendi halkına kan kusturuyor. Bu üç kötü tecrübeden mübarek din çok yara aldı. Her yirmi yılda bu ütopyaların önümüze trajedi olarak düştüğünü gördük. Talihsiz Afganistan'ın nasibini iki tane düştü. Şu an Taliban ile bir üçüncüsüne hızla yuvarlanıyor. Üçüncü adres neresi? Çin!

    Taliban, neye, nereden ve nasıl başlayacağı ile alakalı en küçük bir kanaate sahip olmadığını göstermekte pek cömert. Berber esnafının dibine kül elemek, kız çocuklarının eğitim problemi ve Afgan bayanların çarşı ve pazara çıkma saatlerini disiplin altına almak gibi dini endişelerden daha çok katı bir kültür dayatması şu an ellerinden gelen tek şey. Dünya standartlarını belirleyen, eğitim, çocuk ölümleri, insanların ortalama ömür süreleri, kişi başına düşen yıllık gelir, sağlık, şehirleşme, altyapı ve bilumum belediye hizmetleri Taliban idaresinin ilk altı aylık değişim planında yer almıyor. 

    Hacc günlerinde, Şeytan Taşlama'nın peşinden saçların tıraş edilmesi ihram şartlarından sayılıyor. Suud'da Şeytan Taşlama dönüşünde onlarca berber, Huccac'ın bu ihtiyaçlarını gidermesi için istihdam edilmiş. İnşallah Taliban, önümüzdeki Hacc mevsiminde oradaki berberler yüzünden Suud'a savaş açmaz. Hır gür çıkartmak için vesile aradıkları her hallerinden belli olmuyor mu?

    Cemalladdin Afgani (v. 1897-İstanbul), ondokuzuncu yüzyıl'da İslami Uyanış Hareketi'nin ilk liderlerinden kabul ediliyor. Meşhur bir konuşmasında “Ey Ümmet-i Muhammed, eğer elinizdeki kazma, kürek ve tırpanı bağ bahçe işlerinde kullandığınız maharetle emperyalistlere karşı kullansaydınız, şu an bu kadar zillet yaşamayacaktınız!” diyerek Müslümanları kendilerine gelmeleri için uyarır. Merhum eğer bu günleri görseydi, ümmete gösterdiği adreste ne kadar yanıldığını anlama fırsatı bulacaktı. Çünkü Ümmet-i İslam, kendi başına musallat olan facir ve zalimlerden gördüğü zulmü başkalarından görmedi. Aslında Afgani Merhum, “Ey ümmet, elinizdeki kazma, kürek ve tırpanı başınıza musallat olanlardan kurtulmak ve onları gömeceğiniz çukurlar açmak için kullansaydınız şu an yurt ve yuvanızı terk etmek zorunda kalmazdınız!” şeklinde tekrar gözden geçirirdi. Öyle değil mi? Önce Suriye, şimdi de Afganistan ikinci milenyumun kavimler göçünü yaşamıyorlar mı?

    Uzun yıllar Afganistan Devlet Başkanı olarak görev yapan Karzai, Amerikan yardımlarını çarçur ederken bir taraftan da halkın Taliban'a boyun eğmesi yönündeki faaliyetlerin de önünü açmış. ABD'nin sürpriz bir hızla Afganistan'ı terk etmesindeki önemli sebeplerden biri de bu sayılıyor. Afgan Halkı beceriksiz bir idari yapıdan daha zorba ve despot bir yönetime mahkum olmuş durumda. Taliban için ülkeyi kasıp kavuran açlık, sefalet, cehalet ve yüksek ölüm oranları değil, berber esnafını bitirmek en önemli altyapı yatırımı sayılıyor. Böylece ne kadar dindar, sünni ve dini bütün olduklarını cümle aleme göstermiş olacaklar. 

    Amerikan yardımları ile zenginliğine zenginlik katan Karzai Ailesi'ni düşününce nedense aklıma Saray ve 15 Temmuz ihtilal senaryosu geldi. O günden sonra daha önce hiç duymadığımız 'Sadat' denen başıbozuk ve çapulcu oluşumunu duyar olduk. Kader bu ya, Saray olmadık bir zamanda çökerse, halk kılıç artığı Yeniçeri bozuntuları ile yaka paça olmak zorunda kalabilir. Türkiye'de Çin işi bir Taliban üretmek pek zor olmasa gerek!

    Saray'ın bir ayağı çukurda Fetva Emin'i geçtiğimiz iki çeyrekte Türkiye'de Cemaleddin Afgani düşüncesinin en önemli takipçilerinden idi. Ahir ömründe, kubbesinden çatırtılar duyulan Saray'ın revaklarında, despot idarenin ömrüne ömür katmak için, sipariş fetvalar üretiyor. Merhum Afgani'nin çilesi bitmemiş.

    Yazıyı yazarken, klevyenin 'ara' tuşuna çok sert başmış olmalıyım ki, büyük kız elinde bir bardak çay ve tansiyon aleti ile odaya girdi. Bu yaştan sonra 'Damat Tıraşı' falan olacağımız yok da berber esnafına reva görülen zulüm biraz ağırımıza gitti. 

    Kadir Gürcan
    03 Eki 2021 15:23
    YAZARIN SON YAZILARI