Le Monde, 300.000’e
yakın abonesi ve aylık 100 milyon ziyaretçisi olan internet
sitesine sahip, Fransa’nın en etkili gazetesidir. Aynı zamanda,
kalburüstü diyebileceğimiz insanların önem verdiği hatta
akademik yazılarda atıf yapılan, seküler dünya görüşünün
temsilcisi olan bir gazetedir.
Bildiğiniz gibi, 25 Şubat 2019 tarihinde, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin, Le Monde’da “Günümüzdeki Türkiye Örneğine Rağmen İslam Demokrasiyle Uyumludur” başlıklı bir makalesini tam sayfa olarak yayınlandı. Gazete, makaleyi birinci sayfasından “İslam demokrasi ile uyumludur” başlığıyla anonsladı.
Hocaefendi’nin makalede değindiği konuları kısaca özetlemeye çalışayım:
*Türkiye 2000’li
yılların başında, demokratikleşme ve insan hakları konusunda
olumlu adımlar atarak, Müslümanların yaşadığı ülkelere
örnek olabilecek konuma gelmişti.
*Erdoğan’ın gerçek yüzü, 2011’de üçüncü kez seçim kazanınca ortaya çıktı ve bütün kazanımları bir tarafa iterek otoriter bir yönetim sergilemeye başladı.
*Dışarıdan bakınca, İslamî hassasiyete sahip görünen iktidarın icraatları İslamî temel değerlere taban tabana zıttır. Türkiye’nin son yıllarda geriye gidişin sebebi İslamî değerlere yapılan ihanetin neticesidir.
*Hürriyet, Allah’ın insanlara verdiği bir haktır ve onu kimse alamaz. Hürriyeti elinden alınan fert, gerçek manada insanca yaşamıyor demektir.
*Siyasal İslamcıların iddialarının aksine İslam, bir yönetim şekli veya ideoloji değil, ahlaki prensiplerin ön planda olduğu bir dindir.
*Devlet bizatihi maksat değil, insanların her iki dünyada mutluluğa ulaşması için bir araçtır; nihayetinde İslamî ve kutsal olamaz.
*Erdoğan, gücü tekelinde toplayabilmek için beni ve Hizmet gönüllülerini devlet düşmanı ilan etti. Başlatılan cadı avında, başta Hizmet Hareketi katılımcıları olmak üzere, bütün muhalifleri sindirmeye çalıştı.
*Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğundan beri demokratik bir yönetimi hedeflemiş olsa da, bu değerlerin halk tarafından benimsenmesi için gayret gösterilmedi. Aksine eğitim müfredatında “güçlü lidere ve devlete itaat” düşüncesi işlendi. Darbelerle de, demokrasinin gelişmesine fırsat verilmedi. Böylece insanların devlet için değil, devletin insan için var olduğu unutturuldu. Erdoğan da, bu toplum psikolojisinden istifade etti.
*Bir toplumu yönetenler, bir sıvının üzerindeki kaymak gibidir; sıvının mahiyeti neyse kaymağın mahiyeti de odur.
İslam’ı bilen, demokrasi ve insan haklarına saygısı olan herkesin altına imza atacağı fikirler bunlar… Okumak ve düşünmekten uzak bir güruh olan Erdoğan ve takipçilerinden başka bu düşüncelere itiraz edecek kimse yoktur. Okusalar, az aklı başında olanların bu doğrular karşısında susacağına, diğerlerinin ise deliye döneceklerine eminim…
Efendimiz’den (sav) sonraki devirlerde, Erdoğan gibi yöneticiler Müslümanların başında bulunmuş olsa da, temelde her dine mensup, her ırktan ve düşünceden insan, Müslümanlar arasında rahatlıkla hayatlarını devam ettirebilmişlerdir. Ne yazık ki günümüzde bu yaklaşımı sadece Batılı toplumlar sergiliyor.
Hocaefendi, daha önce de birçok gazeteye makale yazdı, röportaj verdi. Arap dünyasından Uzakdoğu’ya, Avrupa’dan Latin Amerika’ya, Afrika’dan Orta Asya’ya kadar birçok yayın organı, Hocaefendi’nin fikirlerini sayfalarına veya ekranlarına taşıdı. Bütün bunlar, günümüzde bozuk bir imajı olan İslam’ın gerçek yüzünü gösterme çabalarından başka bir şey değildir. İslamî değerlerin törpülenmesinde önemli bir rolü olan Erdoğan da bundan nasibini alıyor elbette…
Batı dünyasının korkularını bilen Hocaefendi, bu çalışmalarıyla, radikal düşüncelere sahip Müslümanların İslam’ı temsil etmediklerini, İslam’ın demokrasi ile uyumlu olduğunu her seferinde vurguluyor. El-Kaide, IŞİD, Boko Haram ve AKP gibi yapıların İslam’a verdiği zararı tamir etmeye çalışıyor.
Dünyanın etkili gazetelerinin sayfalarında Hocaefendi’ye yer vermesi, Erdoğan’ın bütün saldırılarına rağmen Hizmet Hareketi’nin hala söyleyebileceği orijinal mesajlarının olduğu ve aynı zamanda dünyanın da buna önem verdiğinin bir göstergesidir. Buradan hareketle diyebiliriz ki, Le Monde editörleri, 15 Temmuzla ilgili olarak Hizmet Hareketini suçlamıyor; yoksa Hocaefendi’nin yazısını sayfalarına taşımazlardı.
Dünya basını, Le Monde’da yayınlanan yazıya ilgi gösterdi. Farklı ülkelerde bulunan arkadaşlarımın bana ulaştırdığı bilgilere göre;
*Afganistan’da Hizmet okullarına el konulduktan sonra Maarif Vakfı “Buraya 120 doktoralı öğretmen getirdik” diye açıklama yapmış. Gazetelere “Sayısal dersleri İngilizce anlatacak öğretmen aradıklarına” dair ilan verdikleri gün, Armane-Mili Gazetesi, Hocaefendi’nin Le Monde’daki yazısını yayınlamış. Allah’ın işi işte…
*El-Arabiya makalenin tamamını “Türk Demokrasisi Neden Başarısız Oldu?” başlığıyla yayınlamış. Twitter hesabından da “Erdoğan rejimi İslamî değerlere büyük ihanet içinde…” ve “Erdoğan demokrasiyi suiistimal ederek devleti ele geçirdi.” paylaşımlarında bulunmuş.
*Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki El-Ayn Gazetesi makaleyi, “Erdoğan Türkiye’ye ihanet etti ve istibdat karanlığına boğdu.” başlığı ile verirken, gulf365.com haber sitesi “Gülen: Erdoğan, Türkiye’yi istibdada boğdu” başlığıyla haberleştirmiş.
*Uzun yıllar Fransa’da kalmış Romanyalı gazeteci Matei Vişniec rfi.ro sitesinde yayınlanan yazısında Hocaefendi’nin Le Monde’daki makalesinden alıntılar yaparak AB-Arap ülkeleri ilişkilerini yorumlamış ve yazısını şu cümleyle bitirmiş: “Fethullah Gülen’in düşünceleri gerçek olamayacak kadar güzel.”
*Suudi Arabistan’daki El-Weeam Gazetesi “Gülen: Erdoğan İslamî değerlere ihanetin sembolü” başlığıyla haber yapmış.
*Mısır’daki önemli haber-yorum sitelerinden biri olan 3thmanly.com, Le Monde’daki yazı ile birlikte Erdoğan’ın skandallarını yayınlamış ve Türkiye’de anayasanın yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurgulamış. Ahbarek Gazetesi makaleyi “Gülen sessizliğini bozdu: Erdoğan demokrasi için en büyük tehdit…” başlığıyla vermiş. Ed-Dustur gazetesi ise “Fethullah Gülen, Erdoğan’ın Türkiye’deki cinayetlerini yazdı” başlığıyla haberleştirmiş.
*Yemen’deki El-Arabi haber sitesi “Gülen: Erdoğan Türkiye’ye istibdat getirdi.” başlığıyla haber yapmış.
*Makedonya’daki mkd.mk haber sitesi “Fethullah Gülen Le Monde’a konuştu: İslam demokrasiye aykırı değil” başlığıyla haber yapmış.
*8000’den fazla üyesi olan Peru Gazeteciler Federasyonu’nun haber sitesi makaleyi “Erdoğan rejimi İslamî değerlere ihanet etti” başlığı ile vermiş. Ayrıca makalenin tamamı, Peru’nun en büyük ve etkili gazetesi La Razon’da yayınlanmış.
*Ayrıca makale, Almanya, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Bulgaristan, Gürcistan, İspanya, Kamboçya, Kosova, Pakistan, Polonya, Rusya, Senegal, Tayland ve Ukrayna medyalarında haber yapılmış.
Son sözü, yazıda geçen bir cümle ile bitireyim, zira ben de kesinlikle bu düşüncedeyim; “Türk demokrasisi rejimden ötürü bir komada olabilir ama ben ümit varım”.
@halitemreyaman2