Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak günlerdir reklamını yaptığı “yapısal reform” paketini İstanbul'da Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde açıkladı.
Hükümete yakın televizyon kanalları Albayrak’ın power point sunumunu baştan sona naklen yayınladı.
“Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları” ismi verilen power point sunumda yapısal reformdan eser olmadığı gibi Albayrak kamu bankalarının sıfırı tükettiğini de itiraf etti.
Krizde para bulamadıkları için halkın ve şirketlerin cebindeki paraya göz diktiklerini de itiraf etti Albayrak.
Nasıl mı?
İŞVERENİN KIDEM İÇİN BİRİKTİRDİĞİ PARALAR FONA DEVREDİLECEK
Türkiye’de yılan hikâyesine dönmüş konuların başında gelen Kıdem Tazminatı Fonu, Albayrak’ın yapısal reform sunumunda da karşımıza çıktı.
Kıdem Tazminatı Fonu, 2019 yılı sonuna kadar kurulacak ve şirketler kıdem tazminatı için biriktirdiği paraları bu fona aktaracak. Böylece İşsizlik Fonu’nu dilediği gibi kullanan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) yeni bir kaynak bulmuş olacak.
İşçi ve işveren sendikaları ile çalışanların kıdem tazminatında müktesep hakları kaybetmeye tahammülü kalmadı. Zira yüksek enflasyon yüzünden tasarrufları mum gibi eriyor.
Şimdi elde avuçta kalan son tazminatların ekonomiyi batıran hükûmete taze kaynak olarak kullanılması düşünülüyor ki bunun hesabı da sandıkta sorulur.
ALBAYRAK’A GÖRE 4,5 YIL SEÇİM YOK
Sandık demişken Albayrak, 4,5 yıl boyunca seçim olmayacağını belirttiğine göre İstanbul Büyükşehir’de Ekrem İmamoğlu’na mazbatasının 12 gün sonra da olsa teslim edileceğini mi anlamalıyız?
Bu geçerli değilse o vakit AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da seçimi iptal ettirme ve 60 gün içinde yeniden seçime gitme planlarından damadı Albayrak’ın haberi yok.
Kıdem tazminatı ile söyledikleri ne kadar afaki ise bireysel emeklilik sistemi hakkında söyledikleri de o kadar afaki.
BES'E KATILMAK MECBURİ OLACAK
Neymiş efendim Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) iştirak mecburi olacakmış. Giren bir daha çıkamayakmış. Sigorta için maaşından her ay kesinti yapılan bir vatandaş niye ikinci bir sigorta için de mecburen para yatırsın?
Tasarrufu Teşvik Fonu vardı. Halk arasında "nema" diye bilinen. O fona döndürecekler BES'i. Paraları toplayıp batıracaklar.
Krizde can derdine düşen insanlar, dolar arttıkça kuşa dönen bireysel emeklilik poliçelerine niye daha fazla para yatırsın? Önceki paralar ne oldu ondan bahsetmedi Albayrak.
Artık vatandaşın böyle bir tasarruf fazlası da yok zaten.
BDDK'nın verilerine göre Türkiye'de şirketlerin ve şahısların kredi borcu 2,5 trilyon TL'ye ulaştı. Bu kadar borca rağmen Bakan Albayrak olmayan tasarruflardan bahsedebiliyor.
KAMU BANKALARINDA SERMAYE TÜKENDİ; HAZİNE 28 MİLYAR TL AKTARACAK
Türkiye’nin en öncelikli meselesi haline gelen hukuk ve yargı reformunun es geçildiği sunumda tek somut madde vardı da o da kamu bankalarının resmen batırıldığıydı.
Albayrak; Ziraat Bankası, Vakıfbank, Halkbank ve Eximbank’a toplam 28 milyar TL Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) verileceğini açıkladı.
Bu da demek oluyor ki müteahhitlere, kredi kartı borcunu ödeyemeyenlere, batık futbol kulüplerine piyasa şartlarının altında bol bol kredi veren kamu bankalarının sermaye yeterliliği yüzde 12’nin altına iniyor.
Batırılan kamu bankalarını kurtarmak için de Hazine kâğıtları verilecek.
Bankalar bu kâğıtlarla yurt dışından sermaye benzeri kredi temin edip sermaye açığını kapatacak.
Kulağa hoş gelen bu formüle göre bütçeden daha fazla faiz ödemesi yapılacak, dolayısıyla maliyet yine vatandaşın sırtına binecek.
BDDK YETMEDİ, SDDK KURULUYOR
Sigortacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SDDK) faaliyete geçmesi “müjde” olarak duyurulsa da mevcut üst kurulların iktidarın güdümünde ne hale geldiği ortada.
BDDK ve Hazine varken yeniden böyle bir üst kurula niye ihtiyaç hissedilir ki! Hâl böyle iken SDDK masraf ve bürokrasiyi artırmaktan başka bir işe yaramayacak.
Başkan, yardımcıları, daire başkanları, uzmanlar, onların kullanacağı bina, makam arabası vs derken bütçede giderleri artıracak bir kalem daha ilave olundu.
DÖVİZ BORÇLUSUNA “NE HALİN VARSA GÖR” MESAJI
Bakan Albayrak özel sektörün 220 milyar doları bulan döviz borcuna dair tek çareden bahsetmedi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile Bankalar Birliği arasında batık kredilerin hisse karşılığı bilanço dışına çıkarılmasına dönük bir çalışma olduğunu söyledi.
Şirketlerin hisselerine ya da kurulacak Enerji Fonu’nun ortaya çıkaracağı varlıklarına kimse yatırım yapmak istemiyor.
Kriz şartlarında zarar eden ve yüksek borcu olan şirkete yatırım yapılmamasından daha tabii ne olabilir! Böyle bir piyasada o batık kredileri bilanço dışına çıkarmak için böyle bir formül işlemez.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın "yapısal reform" diye açıkladığı paket piyasada hayal kırıklığına yol açtı.
SERA AŞ: DEVLET SERACILIK YAPACAK
Vatandaşın belini büken gıda enflasyonunu düşürmek için de SERA AŞ kurulacakmış!..
31 Mart Pazar günü yapılan Mahallî İdareler Seçimi’nden hemen sonra sökülen tanzim çadırları enlasyonu düşürebildi mi? Zararına domates, biber, patates ve soğan satarak enflasyon düşmediği gibi şimdi yeni rekorlar kırıyor.
Tanzim çadırı pazarcıya, manava rakipti. SERA AŞ de seracılara rakip olacak. Hükümet, çiftçinin işçilik, mazot, gübre, ilaç ve tohum gibi girdi maliyetlerini düşürmek yerine yanındaki Hazine arazisine sera kuracak.
Toplam örtü altı üretimini içinde SERA AŞ’nin payı yüzde 25’i bulacakmış. Çiftçinin ödediği vergi ile çiftçiye rakip olan bir ekonomi modeli iki gün yürümez.
Tanzim çadırlarında günlük zarar 200 bin TL civarındaydı SERA AŞ’de bu zarar milyon TL’leri bulacak.
70 MİLYON TURİST Mİ?
“...dolayları vergiler azaltılacak, bütçe disiplininden taviz verilmeyecek, gelire göre artan oranlarda vergilendirme planlanıyo, mükellef dostu bir vergi sistemiyle tüm süreçlerin başarısı artacak..” gibi beylik cümlelerle dolu bir sunum yapan Albayrak’ın 70 milyon turist 70 milyar turizm geliri hedefinin de tutması mümkün görünmüyor.
Yıllardır turist başına harcamayı 700 doların üzerine çıkaramayan bir Türkiye 70 milyon turist ağırlasa bile 70 milyar dolara ulaşamaz.
Çadır ve sera işinde giderek kendini aşan AKP hükûmeti, 70 milyon turisti çadırda mı ağırlayacak yoksa?
70 milyon turistin Türkiye’ye gelmesi demek mevcut sayının iki katına çıkmasıdır ki buna ne altyapı müsait ne de yeni yatırım yapacak kaynak var.
Halihazırda Ege ve Akdeniz sahillerinde, İstanbul’da yüzlerce otel sahibinden ya da icradan satılık.
Albayrak keşke en azından zordaki turizmciyi rahatlatacak bir iki teşvik ve destekten bahsetseydi daha faydalı olabilirdi.
KALIN SAĞLICAKLA…
Albayrak, millî kredi derecelendirme kuruluşu, millî tarım, millî reasürans şirketi gibi "millî" sıfatı olan hayallerini bu defa da tekrarladı. Serbest piyasa ekonomisi AKP'nin elinde aşureye döndü.
Piyasanın sunuma cevabı ortada. Kimsenin Albayrak’ın reform diye yutturmaya çalıştığı boş sözleri kale almadığı, dolar (5,68 TL)ve euronun (6,40 TL) toplantı öncesi ile aynı seviyede, Borsa İstanbul’un ekside, faizin yükselişte olduğu görülüyor.
Power point sunumdan çıkan sonuç ne mi?
“Malumu âliniz” alelacele hazırlandığı her halinden belli olan sunumu bitirir bitirmez gazetecilerden soru almadan kürsüyü terk eden Hazine Bakanı Albayrak verdi o cevabı:
“Burası çok önemli. Kalın sağlıcakla…"
-----------------------------------------------