Orta Asyalı gençler Suriye'nin yolunu nasıl buldu, dönüp Türkiye'yi nasıl vuruyorlar?
Bu yazıyı yazmak için bilgisayar başına oturduğum dakikalarda, Suriye'den yine şehit haberleri vardı.
Suriye'deki son saldırıda şehit olan asker sayısıyla ilgili yabancı medyadaki rakamlar çok vahimdi:
IŞİD'in TSK'nın 20'ye yakın tankını ele geçirdiği, tanklar IŞİD'in elinde kalmasın diye TSK tarafından bombalandığı, şehit sayısının 50-100 arasında olduğuna dair haaberler bunlar...
Suriye, giderek Türkiye'yi yutan bir kara deliğe dönüşüyor.
Son yıllarda meydana gelen silahlı, bombalı saldırılara bakın, herbirinde mutlaka bir Suriye izi var... Beşiktaş, Atatürk Havalimanı, Sultan Ahmed, Ankara saldırıları ve son olarak Reina'daki olay...
Ya Suriye'den gelen PYD'liler ya da IŞİD elemanları yapıyor bu saldırıları...
Son saldırılarda çok dikkat çekici bir şey daha var: Sultan Ahmed meydanında kendisini patlatan canlı bomba, Atatürk havalimanı saldırısını yapanlar ve Reine katliamcıları Orta Asya kökenli...
Atatürk Havalimanı saldırısı yaşandığında Rusya'dan çok önemli bir açıklama gelmişti. Rusya, “Bu saldırıyı yapanları Türkiye'ye bildirdik, ama yakalanmaları gerekirken korundular” diyordu.
Meselenin vehameti İstanbul'daki son katliamla daha da belirginleşti. Son saldırgan, Atatürk havalimanı saldırısını yapan grupla ilişkiliymiş. Hatta kod adı “Horasan” imiş...
Peki Orta Asya'dan binlerce genç, Suriye'nin yolunu nasıl buldu? IŞİD'e nasıl katıldılar ve sonra dönüp neden Türkiye'yi vuruyorlar?
Geçtiğimiz yılın nisan ayında Kazakistan'ın Almata şehrinde bir toplantıya katıldım. Bu toplantıda, eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış da vardı. Toplantıda, Rus uçağının düşürülmesinden sonra yaşanan Türkiye-Rusya gerginliği ve Suriye konuşuluyordu.
Bu toplantıda, Kazakistan Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Yerlan Karin çok önemli bilgiler anlattı. Türkiyeye gelip Hatay bölgesinde araştırmalar yapan, “Halife'nin Askerleri” ismiyle bir de kitap yazan Karin, Orta Asya ülkelerinden IŞİD'e katılımları şöyle anlattı:
“Afganistan’a gidebilmek için bizim vatandaşlar Kafkasya, İran, Pakistan üzerinden gidiyorlardı. Bu çok zaman alıyordu. Suriye’deki savaş ortaya çıkınca bu yolun kısa olması çok önemli oldu. İstanbul’a gidiyorlar ve oradan Suriye’ye... Orta Asya‘dan Suriye'ye giden gençler artık kendi ordu ve birliklerini oluşturuyor. Türkistan İslam Partisi var mesela. IŞİD'den Nusra'ya, bir çok gruplara geçiyorlar. Bunların ileride terörizmde elit yeni bir kuşak oluşturması tehlikesi var. Çin'in Sincan bölgesinden Kazak uyruklu bir lider var. Türkistan İslam Partisi'nin başkan yardımcısı, bir çok dili konuşabilen bir adam. Orta Asya’dan, Kafkasya’dan, eski Sovyet alanlarından Suriye'ye gidenler bu hareketleri kendi ana ülkelerine çekince, bu durum ülkelerimiz için çok tehlikeli bir trend ortaya çıkaracak.”
Kazakistan Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Yerlan Karin, bunları biliyor da Türkiye'nin güvenlik ve istihbarat elemanları bunları bilmiyor mu? Bal gibi biliyorlar... Eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, başından itibaren Türkiye'nin Suriye politikasının nasıl yanlış olduğunu anlattı o gün Almata'da... Bir Dışişleri elemanı da hepimizin konuşmalarından notlar alıyordu Ankara'ya bildirmek üzere...
Rusya'nın o zaman açıkladığı gibi, Orta Asya'dan Suriye'ye giden binlerce genç bilerek yakalanmadı. Suriye'ye gitmeleri sağlandı. İstanbul-Hatay uçaklarında böyle yüzlerce Orta Asyalı genç yolculuk yaptı. Sınır geçmelerine göz yumuldu. Yakalanmadılar.
Ne uğruna?...
Türk askeri neden Suriye'ye girdi? Niçin?...
Esad'ı devirip, İslam dünyasının lideri olma uğruna...
Ama bu hayalin de sonuna gelindi işte...
Ne yazık ki ağır faturayı Suriye'de şehit düşen gariban askerler ve Türkiye'deki katliamlarda silahlara, bombalara hedef olan masum siviller ödüyor.
Faruk Mercan