SEHERDE HUZURDALAR, MUŞTU UMUDUNDALAR.
RUKÛ VE KIYAMDALAR, DERİN TESBİHATTALAR.
ÜMMETİN AHVALİNE, DAİM VAHLANMAKTALAR.
DİRİLT BU GÖNÜLLERİ YÂ RÂB, YALVARMAKTALAR.
SEHERDE NİYAZDALAR, DUALAR YAPMAKTALAR.
ELLERİ AÇMAKTALAR, ÂFÂKA BAKMAKTALAR.
İÇLERİNİ ŞERHEDİP, RABB’E DUYURMAKTALAR.
NEZD-İ ULÛHİYTTEN, BİR FEREC UMMAKTALAR.
BİR MÜBAREK AY’DALAR, KİRDEN SAKINMAKTALAR.
RUHLARI PAS TUTMASIN, ONU NURLAMAKTALAR.
BU SEHERİN DİLİNİ, FARKLI ANLAMAKTALAR.
LATÎFELER PARLASIN, CİLALAR VURMAKTALAR.
SESSİZLİK İÇİNDELER, AKIP ÇAĞLAMAKTALAR.
TALEPLERİ ARZ EDİP, SÜKÛNET BULMAKTALAR.
SONSUZ HAZİNELERİN, ÖNÜNDE DURMAKTALAR.
KAPILARI AÇAN O, SESİNİ DUYMAKTALAR.
BİR KAÇ SAAT İÇİNDE UZUN YOL ALMAKTALAR.
IŞIĞIN HIZINDAN ÇOK, FAZLA KOŞTURMAKTALAR.
ALLAH DOSTLARI GİBİ, GECE TEYAKKUZDALAR.
SEHERİN HAVASINI, HER GÜN YAŞAMAKTALAR.
BÂRÂN