Rusya’da geçtiğimiz Cuma ve Cumartesi günleri yaşananlar Kremlin’i endişelendirdi. Özellikle Moskova’da ve diğer büyük şehirlerde olağanüstü güvenlik artırıldı. Rus muhafız birlikleri OMON ve SOBR birimleri Moskova'da alarma geçirildi. Önemli devlet ve hükümet binaları koruma altına alındı. Telegram ve diğer sosyal medyada rekor seviyede paylaşımlar oldu. Devlet kanalı gece saatlerinde özel yayına girdi ve Rusya Savunma Bakanlığı, İstihbarat ve İçişleri Bakanlığı yetkilileri peş peşe açıklamalarda bulundular. Ülkede tansiyonu yükselten konu, Rus paralı askeri birlik Wagner’in kurucusu Yevgeniy Prigojin'e askeri harekat ve isyan suçlaması ve bunun üzerine onun takındığı karşı tutum oldu.
Prigojin neden bu yolu seçti?
Wagner uzun süreden beri aktif olan ve özellikle Suriye ve Kuzey Afrika ülkelerinde rol almış paralı askeri gruplardan oluşuyor. Ukrayna savaşında popülaritesi daha da arttı. Rusya Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı ile Wagner arasında bir süredir gerilim yaşanıyor. Uluslararası raporlarda Wagner Rusya’da orduya paralel ve rakip bir grup olarak değerlendiriliyor. Eskiden beri Wagner kurucusu Prigojin ile Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı arasındaki var olan kişisel çekişme Bahmut çatışmaları zamanında gün yüzüne çıktı.
Haziran başında bir kararname ile özel birliklerin Savunma Bakanlığı bünyesine alınması hükmüne Prigojin sert karşı çıktı. Bunun üzerine bütçe sınırlamasına gidildi. Bütün bu gelişmeler Prigojin’in öfkesini artırdı. Wagner ve kendisi hakkında Kremlin’e yeterli bilgi verilmediğine kanaat getirdi ve kendi şahsi savaşını ilan etmiş oldu. Emri altında hali hazırda 35-45 bin savaşçı bulunuyor.
Kim kazandı, kim kaybetti?
Wagner ile Savunma Bakanlığı arasındaki anlaşmazlık Kremlin’de bir masa başında çözülmeliydi. Tahrikler ve kale almama devam edince Prigojin öfkesine yenik düştü. Kendi üzerinde yılların birikmiş prestiji vardı. Rus halkının nazarında da itibarı artıyordu. Son altı ayın anketlerinde bile bazı parti liderlerinden ve savunma bakanı Şoygu’dan önde gözüküyordu. Sonuç olarak bu pozitif itibarı bir isyancıya dönüştü. Tam açıklanmayan bazı garantilerle Prigojin Belarus’a gidecek. Ama bu onu kurtarır mı? Nihayetinde “arkadan bıçaklamakla” ve “ihanetle” suçlandı. Bu aşamadan sonra ilk atılan adımlarda Wagner’in tasfiye dönemi de başlatıldı.
Kremlin bu olay ile ciddi güven kaybetti. Hem ülke içinde hem uluslararası kamuoyunda karizmayı çizdirdi. Putin, farklı dengeleri gözeten başarılı bir hakemdi ama bu olayda geç müdahalesi eleştirildi. 2024 seçimleri öncesi Putin'in otoritesi sarsıldı. Cumartesi sabah Putin’in halka hitabından sonra Prigojin durmadı, tam tersi hedefini genişletti. Ayrıca Rus istihbaratının bir önemli konuda daha yeterli informe edemediği ortaya çıktı. Aynı istihbarat birimi Ukrayna savaşı için de “üç-beş gün içinde sonuca varılır” raporu hazırlamıştı. İki gün içinde yine binlerce insan havalimanlarına yöneldi. Bilet fiyatları üç-beş katına çıktı.
Ukrayna ile devam eden savaşta bir şeylerin doğru düzgün gitmediğine dair kanaat halkın nazarında pekişti. Prigojin’in “Ukrayna'daki savaş Savunma Bakanı ve oligarklar için gerekliydi” ifadeleri hafızalarda şüphe olarak kaldı. Çünkü bu güne kadar resmî teamüllerin dışında bir açıklamaydı. Bu şartlarda Savunma Bakanı Şoygu ve Genelkurmay Başkanı Gerasimov’un uzun süreli yerlerinde kalabileceklerine ihtimal vermiyorum. Her ne kadar Rostov bölgesinde Wagner ile Savunma Bakanlığı orduları arasında çatışma olmadı denilse de sosyal medyada düşürülen helikopterler ve bazı can kayıpları gösteriliyor.
Yaşananlarla direk ilgisi olmayan Ukrayna tarafı ve Batı, zaman kazandı ve psikolojik üstünlük elde etti. Cephelerde savaşan Ukraynalıların motivasyonu arttı. Ve belki bir kaç gün içinde Teritori’ya olarak kazanımlar da olabilecek. ABD, “önceden biliyorduk” gibi açıklamalarla ya da bazı Avrupa ülkeleri ile müzakereler yaparak olayı maksimum lehine çevirmeye çalışıyor. Kazananlar kısmına Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko’yu dahil etmek gerekiyor. Böyle önemli bir konuda aracı olarak reytingini yükseltmiş oldu. Niçin Putin değil de Lukoşenko sorusunun cevabını zaman gösterecek.
Putin’in ricası ile devreye giren Lukaşenko’nun ne gibi garantiler verdiği pek bilinmiyor. Fakat Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, Prigojin'in "Rusya Devlet Başkanı'nın dokunulmazlık sözü ile Belarus'a gidebileceğinin garanti altına alındığını” söyledi. Ayrıca, Peskov, "Prigojin aleyhindeki ceza davasının düşürüleceğini, dosyanın kapatılacağını ve kendisinin Belarus'a gideceğini" açıkladı. Prigojin'in bundan sonra ne yapacağını bilmediğini belirten Peskov, "Rus makamlarının isyana katılan Wagner savaşçılarının daha önce özel askeri operasyonda ön cephedeki liyakatleri göz önüne alındığında peşlerine düşmeyeceklerini" sözlerine ekledi. Ayrıca Prigojin'in son eylemlerine katılmayı reddeden Wagner savaşçıları, Savunma Bakanlığı ile sözleşme imzalayacak.
Adalet ve hak arayışı
Benzer isyan hareketleri Rusya’nın tarihinde oldukça fazla. Ortalama her 50 yılda bir gerçekleşmiştir. Çok sert önlemlerin alındığı bu isyanlar kitlesel can kayıplarına neden olmuştur. Belki bunu farkında olan Wagner yöneticisi Prigojin “kan dökmelerin önüne geçmek için” diyerek ikna olmuş olabilir.
Prigojin’in adalet ve hak arayışı 18. yüzyıl Pugaçev isyanıyla benzerlik arzediyor. II Katerina zamanındaki Pugaçev'in başkaldırısı, 18. yüzyılın en büyük başkaldırısıydı. Gerek isyana katılan sayı, gerek örgütlenme, gerek amaç bakımından, önceki isyanlardan çok farklıydı. Halkın adına adalet ve eşitlik arayışı saray tarafından cevapsız kalmıştı. İsyanda başoyuncu ve kışkırtıcılar, güney batıda (günümüzdeki Rostovna Don bölgesi) yaşayan Kazaklardı. Fakat isyan felaketlerle bitti. On binlerce insan can verdi. İşkence gördü.
10 Ocak 1775'te Pugaçev, Kremlin surlarının aşağısında Moskova Irmağı kıyısındaki bir meydanlığa götürüldü ve orada kafası bedeninden ayrıldı. Kesik kafası ve işkence çarkına alınan cesedinin parçaları, Moskova'nın farklı yerlerinde sergilendi ve ertesi gün de yakıldı… Wagner’in kurucusu ve yöneticisi Yevgeniy Prigojin’in merkezde olduğu bu olayların bittiğini düşünmüyorum. Belli seviyede askeri yönetime ve bakanlar kuruluna yansımaları devam edecek.
Bir sonraki yazımızda olayların nasıl geliştiğini, neden hızlı şekilde büyüdüğünü ve ayrıca Ukrayna savaşına etkisini ele alacağız.