AKP Ergenekon dikta rejimi ülkeyi ne hale getirdi? Tarihçiler bugünleri nasıl değerlendirecek? Bir kaç fotoğraf verelim...
2019, Kasım... İstanbul Fatih...
Molla Gürani mahallesindeki bir evin kapısında “Dikkat siyanür var” yazısını gören apartman sakinleri polisi aradı. Kapısı kırılarak girilen evde 2’si kadın 4 kardeşin cansız bedeni bulundu. Kardeşlerden ikisi işsizdi, biri müzik öğretmeniydi, maaşına haciz konmuştu. Mahalle bakkalı, kardeşlerin maddi sıkıntı çektiklerini anlattı. Bakkal borçları 2 bin 260 lirayı ödeyememişlerdi. Adli tıp kardeşlerin siyanür içerek intihar ettiklerini açıkladı.
9 Kasım, Antalya..
Konyaaltı’nda bir eve giren polis 4 kişilik ailenin cesetleri ile karşılaştı. İşsiz baba bunalıma girmiş eşi ve iki çocuğunu da zehirleyerek intihar etmişti.
15 Kasım, yine Istanbul...
Bakırköy’de İşadamı borçlarını ödeyemeyince eşi ve yedi yaşındaki çocuğunu zehirledi. Sonra kendisi de siyanür alarak intihar etti.
Ve 17 Kasım...
Türkiye ekonomik krizden çıkamayan insanların bireysel ve toplu intiharlarını konuşurken bir video düştü sosyal medyaya. AKP’li bürokrat Ihlamur kasrında bebek Mevlidi düzenliyordu. Görüntüler ise korkunç şatafatı, israfı ve harcanan parayı gözler önüne seriyordu!
Evet tarih bu dönemi değerlendirirken intiharların yanına bu mevlit ile birlikte benzer yüzlerce fotoğrafı da koyacak ve şöyle yazacaktır :
“İnsanların açlıktan topluca intihar ettiği ülkede, zalim idareciler saraylarda lüks, israf şatafat ve debdebe içinde yaşıyordu.“