Yol Gösteren Yıldızlar: Ash'ab-ı Kirâm

Ali Akpınar

Ali Akpınar

08 Nis 2021 18:36
  •  İslam bahçesinin birbirinden güzel, rengârenk, misk kokulu en nadide çiçekleri ashab-ı   kirâm efendilerimizdir. Server-i Kâinat, Eşref-i Mahlûkât Hz. Muhammed Mustafa’nın (sallallâhü  aleyhi ve sellem) nebevî terbiyesi altında Kur’an’ın âb-ı hayat olan feyziyle sulanıp nuruyla aydınlanarak yetişmiş; her biri kökü yerde, dalları arzın pek çok yerine uzanıp çok değerli meyveler  veren ağaçlar gibi olan ashâb-ı kirâm uğradıkları onca zelzele, bora ve fırtınalara rağmen,  yeryüzünün muhteşem dağları gibi hiç sarsıntıya uğramadan daima dimdik ve sabitkadem  durmuşlar; taşıdıkları mukaddes emanetin misyonunu vakarları, ciddiyetleri ve dağlarvari heybetleri  ile taşıyarak hem kendi dönemlerindeki hem de sonraki nesillere ulaştırmışlardır. Onların bu örnek  duruşları ile yaydıkları mest edici misk ü anber kokuları da her zaman ve mekânda hep duyulur olmuştur. 
    İslâm ile tanışmadan önce mum kadar dahi ışıktan mahrum iken, Müslüman olduktan sonra aldıkları Nebevî eğitim ve terbiye ile Allahü Teâlâ’ya tereddütsüz itaatleri, Efendimiz’e (sallallâhü  aleyhi ve sellem) itimat ve bağlılıkları sonucunda göz kamaştırıcı parlaklığa sahip yıldızlar hâline gelen ashâb-ı kirâm, yolunu şaşırmış, Sırat-ı Müstakîm’e ulaşamamış, yönlerini hakka, hakikata  çevirecek rehber bulamamış, öylece şaşkın ve kararsız kalakalmış kişilere rehberlik ve kılavuzluk etmiş, her biri gök kubbesinin yıldızları mesabesindeki bu pak ve güzide simaların insanlığa  sundukları âb-ı hayat hiç durmaksızın nebeân ile akıp engin nehirlere dönüşmüş ve insanlığın din-i  mübîn-i İslâm’la tanışıp ondan kana kana içmelerine vesile olmuştur. O nehirler günümüzde bile  safiyeti, berraklığı, şeffaflığı ile öyle akmaktadır ki, yollarına girip izlerini takip eden altın nesil vasıtasıyla, dünya ve ahiretin necat ve saadet kaynağı olan İslamiyete susamış nice gönüllere 
    ulaşmakta ve sularından kana kana içenlerin madden ve manen bulanık kalblerin, kirli dimağlarını  arıtmaktadır. 

    “Beni Rabb’im terbiye edip eğitti; terbiye ve eğitimimi ne de güzel yaptı!” buyuran Nebîler Nebîsinin “Ashâbım yıldızlar gibidir. Kim onları takip ederse kurtuluşa erer.” gaybî haberi de böylece tahakkuk etmiştir.Netice-i kelâm, o güzide topluluk; sarsıntı yaşayanlara sabitkadem duruşlarıyla denge sağlayan dağlar; kurak gönüllerin münbit hâle gelmesine vesile olan nehirler; yönünü bulamayıp  olduğu yerde bîkarar kalakalmış kişilere yön ve yol gösteren yıldızlardır. Kur’an-ı Kerim’in  “Hareketiyle sizi sarsmasın diye yeryüzüne sağlam kazıklar (dağlar) çaktı; nehirler ve yollar  da var etti ki orada şaşırmadan seyahat edip hedefinize ulaşabilesiniz. Ve yol bulmada  yararlanacağınız daha bir çok işaretler koydu; pek çokları da yıldızlarla yollarını bulur, 
    yönlerini tayin ederler.” (Nahl, 16/15-16) İlahî beyanındaki bir mânâ ile de belki ima ve işaret  olarak ashâb-ı kirâm zikrediliyor olabilir. 
    Şüphesiz ki her şeyin en doğrusunu ancak Allahü Teâlâ bilir
    08 Nis 2021 18:36
    YAZARIN SON YAZILARI
    YAZARLAR