Bir zamanlar fedâkârlıkların, cömertliklerin ve bereketli eğitim hizmetlerinin merkezlerinden olan Gaziantep, Kahramanmaraş, Malatya, Adana, Adıyaman, Diyarbakır ve o bölgedeki çevre illerinde yaşanan zelzele, yine Gölcük, Adapazarı zelzelesi gibi bizleri derin elemlere sevketti. İnsanlarımızın başına gelen bu musibete karşı öncelikle mümkünse fiziki olarak her türlü yardım eli uzatmalı, üzerimize düşen maddî-mânevî her türlü fedakârlığa elimizden geldiği kadar hazır olmalıyız.
Bununla birlikte tövbe ve istiğfarlarla, Cenab-ı Erhamürrahiminden belâ ve musibetleri def ve ref etmesi için dua, tazarru ve yakarışlarla karşılık vermeliyiz.
Bir zamanlar dünyanın 170 ülkesine adanmış ruhlu öğretmen evlatlarını gönderen, arkalarından onların burslarını, hatta okullarının levazımatını, sıra, tahta gibi mobilya ve tüm ihtiyaçlarını cömertçe göndererek fedâkârlıklarını zirveye taşıyan güzel ülkemizin toprağının-taşının, mübarek olduğuna tüm kalbimizle inanıyoruz.
Bu vesileyle önemli bir noktaya da dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bütün kardeşlerimizden, hepimizi derinden sarsan bu elim deprem hadisesi ile ilgili maksadını aşabilecek yakışıksız değerlendirmelerden uzak durması ve her zaman olduğu gibi hayırdan başka bir şey söylememeleri hususunda Allah rızası için hassasiyet istirham ediyorum.
İnşaallah böyle musibetlerde vefat eden masumlar manevî şehit hükmündedir. Giden malları da sadaka sayılır.
Memleketimizin başı sağ olsun.