Hanım Abiler!

Abdullah Aymaz

Abdullah Aymaz

31 Tem 2023 10:07
  • Bizim her birimiz bir yerlerden geldik. Her birimiz bir rengin farklı tarzlarını yaşıyoruz. Farklı ülkelerde farklı kültürler var. Çok zengin yepyeni bir kültür zenginliği oluşacak. Biz de yeni kültür, komprimelerine ulaşacağız. Bu durum,  bizleri inşaallah çok hızlı bir gelişmeye hazırlayacak. Bir taraftan bilhassa eğitim hizmetleri verilecek bir taraftan da asla kimsenin başına gaile açılmayacak. Vicdan yalan söylemez. Dünya vicdanî bir bekleyiş içinde. Aslında Hizmetimize “Bir Vicdan Medeniyeti Projesi” de diyebiliriz.


    Belli bir dönemden beri de Kur’an’ın bir vâdide, insanların da bir vâdide olması, sanki, ülfetsiz ve çok orijinal şekilde Kur’an’a sarılmak için âdeta İlahî bir senaryo gibi geliyor.


    Bir de senelerdir alışılmış bir şey var, onları atmak da kolay değil. Bâtıl kötülükler, insanların demine-damarına yerleşmiş. Bunları tamamen terk etmeleri de kolay değil. Bıraksalar da ağırlığını üzerlerinde hissederler. Âheste, âheste değişme, değişme olacaktır. (…)


    Halife olan Muâviye, Ukbe bin Nâfi’yi zincire vurdu. Yezid, Ukbe bin Nâfi’yi kurtardı. Onu istihdam etti. Bu sebeple o zaman herkes Yezid’i savunmaya başladı. “Yezid’in sayesinde Afrika alındı.” Vs. benzer sözler söylediler. Daha ileri gidenler: “Yezid’in yaptığı şeytanlıksa, şeytan bile mübarektir” demeye başladılar. Birden bire şeytan onların arasında kudsiyet kazandı. Yezid’e tapanlar, şeytana tapmaya başladılar. “Önemli olan şerdir. Şerre sığınmak lâzım. Güçlü olan o!.. O, hallolursa, her şey hallolur.” dediler.


    Heavy Metal’de şeytana sığınma vardır. Kan dökme ve vampirlik vardır.  Kalbin kör olunca kötülük yaptığını bile bilemezsin. İnsanlar sadece kötü oldukları için değil, bazen iyi oldukları için bile farkına varmadan veya bir algı operasyonunun ve birileri tarafından dolduruşa geldiği için de kötülük yapabilir. 
    (Not: Bu yazdıklarım 2001 yılında bir mürşidi dinlerken alabildiğim notlardan.)

    * * *

    Tuvâ’ya belletmen olarak giden (R.S.) ablamız anlatmıştı: “Geldik… Baktık binada çatlaklar var. Okul müdürümüz ‘Kusura bakmayın, bu kadar yapabildik’ dedi. Biz ‘Mühim değil…  Biz o çatlakları gözlerimizle boyarız’  dedik. Bizden önce erkek öğretmenler ve erkek belletmenler gelmiş. Öğrenciler, bu belletmenlere ‘Abi’ diyorlar. Kız bölümü olunca bu sefer belletmen olarak biz geldik. Biz gelince kız öğrenciler bize ‘Hanım abiler’ demeye başladılar. Daha sonra ablalar demeyi öğrendiler.”


    “Bir Rus öğrenci baktım, bir kenarda ağlıyor. Elimde lügat… Onun elinde de bir lügat… Anlaşamayınca ağladım. Benim ağlayışıma o çok şaşırdı. Sonra da birbirimize sarılıp beraber ağlaştık. Başka bir öğrenci ağlıyordu. Konuşmak istedim. ‘Konuşmak istemiyorum’ dedi. Çok hüzünlüydü. Ben ‘Ben senin derdine ortak olmak istiyorum!’ deyince, boynuma sarılıp ‘Ben sana anne demek istiyorum’ dedi.”


    “Tuvalı üç kızı olan bir hanım dedi ki, ‘Ben kız lisesi açılmadan önce, hep erkek lisesinin önünden geçerken dua ederdim. Dualarım kabul oldu ki, Kız Lisesi açıldı.” İşte bu hanımefendi Tuva’ya gelince bizi karşıladı ve valizlerimizi taşıdı… Bizim buradan ayrılıp Gana’ya giderken hep arkamızdan ağladı…”


    “Biz Gana’da sistemi yeni kuruyoruz. İngilizce anlaşıyoruz. Sömürgeciler beyazlar olduğu için biz de beyaz olduğumuzdan dolayı bir alerji vardı. Bir öğrencimiz vardı. Anne-babası bırakıp gitmişler. Baba annesinin yanında kalıyor. On dört senedir annesini görmemiş… ‘Benim annem isimli şarkıyı  öğretmiştik. Bu öğrenci baktım devamlı ‘Benim annem, benim annem öğrettiğimiz şarkıları, türküleri, söylüyordu. Kültür zenginliği… Farklı kültürlerin kazandırdıkları tecrübe ve birikimler yepyeni güzelliklere vesile oluyordu…”


    “Rusya’dayken öğrencilere zaman zaman yemek ısmarlıyorduk. Bir seferinde ‘Sizler hep vermekten usanmadınız mı? Biz de bırakın size ısmarlayalım, sizin tattığınız zevki biraz da biz tadalım.” dediler. Gittiğimiz yerlerde hep böyle güzelliklerle karşılaştık. Türkiye deyince gözleri aydınlanırdı. Bazen gözleri de dolardı.” 


    Bu iş ta temelinde işte böyle başladı ve Elhamdülillah böyle devam etti. İnşâallah bundan sonra da böyle devam eder, kıyamete kadar… 

    31 Tem 2023 10:07
    YAZARIN SON YAZILARI