Çalıştığı işyerinde 10 aylık maaşının verilmemesi ve yıllık izinlerinin kullandırılmaması gerekçesiyle iş akdini fesheden işçi; ücret, yıllık izin ve kıdem tazminatı alacaklarına ilişkin olarak yaptığı icra takiplerine işverenin itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebiyle mahkemeye müracaat etti. Bir işçinin 10 aydır maaş alamadan geçinmesini hayatın olağan akışına aykırı bulan mahkeme, işçinin taleplerini kısmen reddetti. Yargıtay 7. Hukuk Dairesi ise emsal bir karara imza atarak, ücretin ödendiğinin ispat yükünün işverende olduğunu, "Davalı işveren ücretin ödendiğini davacının imzasını içerir belge veya banka kayıtları ile ispat etmelidir. Ödeme olgusu işveren tarafından usulünce ispat edilememiştir." gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozdu.
Hatay'ın İskenderun ilçesinde bir işyerinde müdür olarak çalışan kişi, 10 aydır maaşını alamadığı ve yıllık izinlerini kullandırılmadığını iddia ederek iş akdini tek taraflı feshetti. İşveren aleyhine başlattığı icra takiplerine yapılan itirazların iptali istemiyle İskenderun 1. İş Mahkemesi'ne dava açan işçi, 10 aylık ücret alacaklarının ödenmemesi ve yıllık izinlerinin kullandırılmaması nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini, ücret, yıllık izin ve kıdem tazminatı alacaklarına ilişkin olarak yaptığı icra takiplerine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etti. Mahkemede savunma yapan davalı işveren ise davacının işyerinde tek yetkili müdür olarak çalıştığını, şirketin muhasebe kayıtlarını davacının tuttuğunu ve işçi maaşlarını ödediğini söyledi. İşveren, davacının tüm maaşlarının ödendiğini, yıllık izinlerini kullandığını, kıdem tazminatı hak etmediğini, şirkete avans borcu olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini ileri sürdü.
10 AYDIR MAAŞ ALMADAN ÇALIŞMASI HAYATIN AKIŞINA TERS
Toplanan delil ve bilirkişi raporuna dayanarak kararını açıklayan İskenderun 1. İş Mahkemesi, tanık beyanlarına göre davacının çalıştığı dönemde maaşı ödenmeyen işçi bulunmadığına dikkat çekti. Mahkeme kararında, "Davacının kendi maaşı dahil işçi maaşlarını işçilerin imzalarını alarak dağıttığı, işçilerin maaşını ödemeyen bir işverenin işçilerin SGK primlerini yatırmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ortadadır. Davacının tek geçim kaynağı emeği karşılığı aldığı maaş olan bir işçinin 10 ay boyunca maaş almadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle ücret alacağına yönelik itirazın iptali talebinin reddine, karar verildi. Davacının yıllık izinlerinin kısmen kullandırıldığı, davacının yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ispat edememesi nedeniyle feshin haklı nedene dayanmadığına, davacının bakiye yıllık izin alacağı bulunduğu gerekçesiyle davacının yıllık izin alacağına yönelik talebinin kısmen kabulüne, diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir." denildi.
İŞVEREN ÜCRETİ ÖDEDİĞİNE DAİR İŞÇİNİN İMZALADIĞI BELGEYİ SUNAMAMIŞTIR
Mahkeme kararı davacı işçi tarafından temyiz edildi. Dava dosyasını inceleyen Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, emsal bir karara imza attı. İşçi ücretinin ödendiğinin ispat yükünün işverende olduğuna hükmeden Yargıtay, yerel mahkeme kararını bozdu. Kararda, şu ifadelere yer verildi: "Somut olayda; mahkemece davacının çalıştığı dönemde tanık beyanlarına göre ödenmeyen işçi ücreti olmadığı ve uzun süre ücretin ödenmediği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle davacının ücret talebinin ve buna bağlı olarak kıdem tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş ise de Mahkemenin bu kabulü yerinde değildir. Ücretin ödendiğini ispat külfeti davalı işverene aittir. Davalı tarafça ücretin ödendiği davacının imzasını içerir belge veya banka kayıtları ile ispat edilmelidir. Ödeme olgusu işveren tarafından usulünce ispat edilememiştir. Mahkemece davacının talep ettiği aylara ilişkin ücretlerinin ödenip ödenmediği konusunda işyeri kayıtları üzerine mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre davacının ücret alacağı hakkında karar verilmesi, davacının ücret alacağının bulunduğunun tespit edilmesi halinde davacının kıdem tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır. Kararın bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir." CİHAN