Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi'nin 9 Temmuz 2019 tarihli kararına göre, ‘örgüte sadece sempati duymak, amaçlarını benimsemek, yayınlarını okumak ya da örgüt liderine saygı duymak’ örgüt üyeliği suçu için yeterli değil.
Bu suçun oluşması için ‘örgütün darbe yapmak olan nihai amacını kişinin bildiğinin somut delillerle ispatlanması’ gerekiyor… Ayrıca ‘terör örgütü üyeliği’ suçunun oluşması için kişinin söz konusu örgüte, ‘suç işlemek kasdıyla’ girmesi şart.
"ACELE İLE VERİLMİŞ YANLIŞ KARARLAR"
Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi söz konusu kararıyla bugüne kadar alınan on binlerce mahkumiyet kararının aslında acele ile verilmiş yanlış kararlar olduğunu ikrar ediyor.
Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi’nin sözde ‘f.... ’ yargılamalarıyla ilgili çok önemli bir karara imza attığı ortaya çıktı.
Kararı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç hâkimlerden Kemal Karanfil, sosyal medya hesabından paylaştı.
9 Temmuz 2019 tarihli kararda, ‘örgüte sadece sempati duymanın, amaçlarını benimsemenin, yayınlarını okumak ya da örgüt liderine saygı duymanın’ örgüt üyeliği suçu için yeterli olmadığı açık ve net bir şekilde belirtiliyor.
AMACINI BİLDİĞİ SOMUT OLARAK İSPATLANMALI
İhraç hakim Kemal Karanfil, “Bu karar, aşağıdaki nedenlerle çok önemli ve ilerde verilecek binlerce beraat kararının öncüsü bir karardır.” dedikten sonra maddeler halinde sıralıyor:
İçtihatta şunlara vurgu yapılmaktadır ;
1- “F..ö örgütünün nihai amacı devletin anayasal rejimini cebir ve şiddet kullanarak değiştirmektir. (15 Temmuz)
Örgütün darbe yapmak olan nihai amacını, kişinin bildiği somut deliller ile kanıtlanmalıdır.
3-Bu amacı bildiği (%100) kanıtlanamıyorsa kişiye S.T.Ö üyeliği veya yardımdan ceza verilemez.
4-Örgüte üye olma suçu için, kişinin suç işlemek
5-Saikiyle ( amacıyla) bu örgüt hiyerarşisine girmesi gerekir.
6-Sadece sempati, veya örgüt liderinin kitaplarını bulundurmak, ideolojisini,değerlerini benimsemek suç oluşturmaz.” der. Dolayısıyla bugüne kadar verilen on binlerce mahkumiyet kararının aslında acele ile verilmiş.
7-Yanlış kararlar olduğunu Yargıtay’ 16 ceza Dairesi bizzat 09.07.2019 tarihli kararı ile ikrar etmiştir.
8- Bir yapı başta hukuka uygun olarak kabul edildiği bir dönemde , Allah rızası için veya insani saiklerle burs vermek, okul açmak, dini sohbet, kurban vermek vs. fiillerin
8- Suç olmadığı bu karar ile tescil edilmiştir.
Ne yazık ki hakim,savcı meslektaşlarım, bu önemli ayrıma, suçun manevi unsuruna dikkat etmeksizin,onbinlerce dosyada mahkumiyet kararınin altına imza attılar.
Yasal ve rutin faaliyetleri, Yargıtay’ın 100 yıllık uygulaması ve TCK nin
9- Açık emrine rağmen( TCK md.21) 1400 yıllık İslam tarihinde yapılan, Allah’ ı ve Peygamberini insanlara anlatma, tebliğ, zekat, sadaka, talebe okutma, eğitim gibi rutin ve yasal faaliyetler ile, eşi tutuklu , çaresiz insanlara yapılan insanı yardımları bile terör suçu sayacak
10- Kadar hukuktan uzaklaşıldı.
En acı olanı, tüm bunlara engel olmak ve adaleti sağlamakla görevli yargı mensupları eliyle bu hukuk dışı uygulamalar yapıldı.
Darbe ile uzaktan yakından alakası olmayan onbinlerce insan hukuksuz şekilde göz altına alınarak tutuklandı.
11- Halen cezaevinde 864 bebek ile anneleri , harbiyeli öğrenciler,erler ve bu mağduriyetleri dile getiren gazetecilerle insan hakları aktivistlerinin olduğunu dikkate aldığımızda, hukuka uygun, adil kararlarla Yargıtay’in yol gösterici olmasının önemi çok daha iyi anlaşılacaktır.