Yargıtay, Hizmet Hareketi'ni suçlu göstermek için hukuku nasıl katletti?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Aralık 10 2021
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Yasın Özdemir hakkındaki ‘ifade hürriyetini ihlal’ kararının ardından Hizmet Hareketi’yle ilgili davalarda ‘milat’ tarihi de tartışma konusu oldu. Hizmet Hareketi, 15 Temmuz sonrası Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından 26.09.2017 tarihli kararla ‘silahlı terör örgütü’ ilan edildi. Ancak Ceza Genel Kurulu’nun söz konusu kararı, skandal.

İnsan Hakları Hukukçusu Dr. Gökhan Güneş’in ayrıntılarını paylaştığı karara göre devlet, sadece MİT ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı eliyle masum insanlara kumpas kurmakla yetinmemiş. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nu da ‘işleri hızlandırmak’ için bizzat kumpasa dahil etmiş.

YARGITAY CEZA GENEL KURULU KUMPAS KURUYOR

TR724'ün haberine göre Hizmet Hareketi’ni ‘bir an evvel’ silahlı terör örgütü ilan etmek ve bunu ‘kesinleştirmek’ isteyen Yargıtay, şeytanca bir kumpasa imza atıyor. 18 Kasım 2015’te açılan ve iki hakimin şüpheli olarak yargılandığı bir dosyaya, 8 ay sonra yaşanacak 15 Temmuz olayları monte ediliyor. Suç tarihinden sonra gerçekleşen olaylar hükme esas alınıyor ki bu kanunen mümkün değil.

Yine, silahlı örgüt kabulünde cebir ve şiddet, baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit ‘yöntemlerinden’ biri ve ‘silah kullanılması’ yasal zorunluluk iken, bu dosyada; ‘örgüt mensuplarının silahlar üzerinde gerektiğinde tasarruf imkanının bulunması yeterli’ deniliyor. ‘Silah kullanım zorunluluğu’ göz ardı edilerek, ‘silah kullanma ihtimali’ yeterli sayılıyor.

VARSAYIM VE İHTİMALLER ÜZERİNDEN ‘SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ’ İLANI
 
Gökhan Güneş, “Ayrıca, Gülen Hareketi’nin Emniyet ve TSK’da yapılandığı ve zorunlu olan bu üç unsurun asker ve polisin doğasında var olan cebir, şiddet ve silah kullanma yetkisinden kaynaklandığı kabul edilmiştir. Oysa ki karar tarihi itibarıyla ‘bu örgütün üyesi olduğu kabul edilen ve cebir şiddet ya da silah kullanarak eylem yapan ve hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan Emniyet veya TSK mensubu’ bulunmamaktadır. Kısaca, kararlara gerekçe yapılan tespitler; suç tarihinden sonra meydana g

Bu haberler de ilginizi çekebilir