Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Murat Arslan, Yargıtay Başkanı Rüştü Cirit'in bugün bir gazetede yer alan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) üzerinde Adalet Bakanı ve Cumhurbaşkanı'nın etkili olması ile ilgili ifadelerine tepki gösterdi.
YARSAV Başkanı Murat Arslan yaptığı yazılı açıklamada, "Yargıtay Başkanı'nın, HSYK'nın hesap verebilir olması gerektiğini söyleyip bunun yolunun da Adalet Bakanı ve Cumhurbaşkanı'nın HSYK üzerinde etkili olmasından geçtiğini ifade etmesi sanırım dil sürçmesidir. Aksi takdirde yargının yürütmeye hesap vermesinden bahsediyor demektir ki, bu bir Yargıtay Başkanı için yeterince utanç verici bir durumdur." dedi.
Modern toplumlarda hesap verilebilirlik kavramından, yargının adına karar verdiği topluma hesap vermesinin anlaşıldığını aktaran Arslan, şöyle devam etti: "Yargıtay Başkanı'nın bunu bilmemesi düşünülemez. Diğer yandan bir Yargıtay Başkanı soyut bir şekilde, birçok ülkede böyle ya da Avrupa'da da böyle diyemez. Bunun somut örneklerini ortaya koymalıdır. Bizde böyle bir kolaycılık var. İnsanlar kendilerini haklı çıkarmak için hiçbir veriye dayanmadan, tüm dünyada böyle deyip geçiyorlar. Karşılaştırmalı hukuka bakıldığında, cumhurbaşkanları ya da devlet başkanlarının HSYK benzeri kurullara üye seçtikleri görülmektedir. Örneğin Fransa'da 15 üyenin 2'sini, Portekiz'de 17 üyenin 2'sini seçmektedir. İtalya'da da 27 üyeli kurulun başkanlığını sembolik olarak yapmaktadır. Yine Adalet Bakanı'nın kuruldaki varlığı ise yaygın bir uygulama değildir. Avrupa ülkeleri arasında Polonya ve Romanya'da Adalet Bakanı kurula üyedir. Fransa'da ise 2008 değişikliği ile doğal üyeliğine son verilmiş ancak oy hakkı olmaksızın kurulun disiplin işleri dışındaki toplantılarına katılabileceği öngörülmüştür. Dolayısıyla Avrupa'da yargı kurulları üzerinde yürütmenin mutlak etkili olduğu bir ülke yoktur. Hele bizdeki fiili uygulamaya baktığımızda yürütmenin yargı üzerinde bu kadar etkin olduğu bir sistem hiç yoktur."
İÇİNDE BULUNDUĞU YARGIDA BİRLİK PLATFORMU'NDA ELEŞTİRDİĞİ HER HUSUS FAZLASIYLA VAR
Yargıtay Başkanı'nın iradesini ipotek edenlerin hukukçu olamayacağı, Yargıtay'da blok oy kullanma meselesi, belli mahfillerde alınan kararların uygulanması gibi söylemlerinin kendileri tarafından yıllardır dile getirildiğini vurgulayan Arslan, açıklamasını şöyle tamamladı: "Yargıtay Başkanı bunu söyleyebilecek en son kişilerden biridir. Çünkü içinde bulunduğu Yargıda Birlik Platformu'nda (YBP) eleştirdiği her husus fazlasıyla var. Bunun için kendi başkanlık seçimi sürecine bakmamız yeterli. Yine geçtiğimiz günlerde 3 daire başkanı tarafından kendisine sunulan ve daire başkanlığı seçimlerindeki yasaya ve iç yönetmeliğe aykırı bir şekilde YBP etkisini dile getiren dilekçe durumu ortaya koyuyor. Yine medyaya düşen Yargıtay'daki YBP grup temsilcilerinin aldığı ve Whatsapp grubu üzerinden yeni seçilen 144 üyeye gönderilen kararlara baktığınızda iradelerin ipotek edilmesinin ne olduğu açıkça görülüyor. Dolayısıyla Yargıtay Başkanı'nın söyledikleri, hani gözleri görmeyenlerin yemeğinde 'nereden biliyorsun? Kendimden biliyorum' hikâyesi var ya, tam da öyle. Tek fark olarak, 2014 HSYK'sı ve Yargıtay'ının, 2010 HSYK'sı ve Yargıtay'ının kötü birer taklitçisi olduğunu söyleyebiliriz." CİHAN