O UÇAKLARI KİM UÇURDU?
Eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk’ün de damadı olan Yarbay Karakuş, savunmasında ‘esrarengiz’ pilotlardan ve hayalet uçaklardan bahsediyor. “Gizlenmeye çalışılan 3683 numaralı uçakla kim uçmuştur?” diyen Karakuş, “97 hava aracına ait pilot bilgilerinden 57’nin kimliği belirlenemiyor. Bu bilgi çok mu önemsizdi? Kimdir bu uçanlar sayın heyet, çözmeyecek misiniz?” diyor.
4 UÇAĞIN HİÇBİRİNİN VERİ KAYDI YOK!
Hakan Karakuş ayrıca, Akıncı Üssü’ndeki 64 F-16’dan 60’ının incelemeye alındığını 4’ünün ise incelemeden kaçırıldığını söylüyor. “Bu 4 uçak neden incelemeden kaçırılmıştır?” ifadelerini kullanıyor. Karakuş’un dikkat çektiği bir başka nokta ise bombalama faaliyetinde bulunduğu ileri sürülen 4 uçağın da veri kayıtlarının (CSFDR) olmaması. Karakuş, “4 uçağın da aynı arızayı vermesi mümkün müdür? Böyle bir tesadüf olabilir mi?” şeklinde konuşuyor.
15 Temmuz sözde darbe teşebbüsüne ilişkin görülen Akıncı Üssü davasında 291 sanık, en az bir kez ‘ağırlaştırılmış müebbet’ hapis cezasına çarptırıldı. Söz konusu davada yargılananlardan biri de dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk’ün damadı 141. Filo’nun komutanı Yarbay Hakan Karakuş’tu. Davada, filodan kalkan uçuşları kontrol etmekle suçlandı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılamada ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, Cumhurbaşkanına suikast ve 77 kişinin şehit edilmesine ilişkin toplam 79 kez ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi. Ayrıca farklı suçlardan toplam 3 bin 901 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İDDİALARI TEK TEK CEVAPLIYOR
Yarbay Hakan Karakuş, savunmasında hakkındaki iddialara tek tek cevap veriyor. Savcılığın iddialarını ve sözde bilirkişi raporları. arama ve tespit tutanakları ve yine bilirkişi raporlarıyla çürütüyor. Karakuş’un raporlara dayanarak hazırladığı savunmasına göre Meclis’i bombaladığı söylenen uçaklardan bazıları aslında hiç uçmamış. Bazıları ise mühimmatsız uçmuş.
Ayrıca ‘bombalama’ yaptığı iddia edilen uçakların tamamının sadece atış anlarına ait ‘veri kaydının’ olmamasına dikkat çeken ve bunun normal şartlar altında mümkün olamayacağını vurgulayan Karakuş, “4 uçağın veri kayıt sisteminin aynı anda bozulması mümkün mü?” diyor. Hakan Karakuş’un detaylı savunmasında değindiği bilirkişi raporları arasındaki çelişki ise skandal boyutta. İşte Yarbay Karakuş’un savunmasından bazı bölümler:
O UÇAKLARI UÇURAN PİLOTLAR NEREDE?
“Gizlenmeye çalışılan 3683 numaralı uçakla kim uçmuştur? Neden o uçağın incelenmesi yapılmamıştır? 3683 ve gizlenmeye çalışılan diğer uçuşlara değinmeden önce dava dosyalarından 547’nci klasörde yer alan “KOM Daire 24/09/2016 Tarihli Yazısı”nda yer aldığı üzere “toplam 97 hava aracına ait pilot bilgilerinden 40 tanesinin belirlendiği, 57 adedinin belirlenmediğini” burada belirtmek isterim. Bu bilgi çok mu önemsizdi de o nedenle mi savcılık makamı bu işin seyrini değiştirebilecek bilgiyi önemsemiyor bilmek isterim.”
ESRARENGİZ UÇAKLAR, KAYIP PİLOTLAR!
“Diğer bir konu da tapelerde ve diğer kayıtlarda geçen esrarengiz uçaklardır. 1.922.036 kayıt nolu konuşma tapesinde de Uçak-X, Uçak-Y ve Uçak-Z telsiz üzerinden birbirleri ile konuşuyor. Yani uçakların konuşmaları tespit edilmiş ancak uçak numaraları ve pilotlar tespit edilemediği için X,Y,Z yazılmış. Tespit edilen pilotlar, daha doğrusu tespit edilmesi istenenler burada sanık yapılmış, tespit edilemeyenlerin ve edilmeyenlerin üzerine sünger mi çekilmiş? Kimdir bu uçanlar sayın heyet çözmeyecek misiniz? Maddi gerçek hiç mi ilgilendirmiyor bu davadaki söz sahipleri olan sizleri?”
EN AZ 1 SAATTİR HAVADAKİ UÇAĞI KİM KULLANIYOR?
“1.922.067 kayıt nolu konuşma tapesinde birbirlerine yakıt bile soruyorlar. Cevap olarak telsizden “51” demesi, o uçak eğer F16 ise en az 1 saattir havada olduğunun göstergesidir. 1.922.084 kayıt nolu konuşma tapesinde ise yine aynı kanalda Uçak X, 2 numaraya gerekirse sen lider olacaksın, sen devam edeceksin diyor. Bakınız bu kanalda konuşan trafikler belli idi, bu Uçak-X neden bu frekansta konuşmuş gibi tape oluşturulmuş?”
4 UÇAK NEDEN İNCELENMİYOR?
“Akıncı (4’üncü Üs) üssünde bulunan envantere kayıtlı F-16 uçağı sayısı 71’dir. 71 uçağın 7 adedi 15 Temmuz’da birlik dışında olduğu için o gün Akıncı Üssünde bulunan uçak adedi 64’tür. Ancak buna rağmen incelemeye alınan uçak sayısı “60’’tır. Yani 4 uçak İNCELENMEMİŞTİR. Neden bu 4 uçak incelemeden kaçırılmıştır? Henüz bu sorunun cevabını bilen yok? Ancak nedenini eminim herkes tahmin edebiliyordur.”
KANAATLE ‘BOMBA ATILMIŞTIR’ TESPİTİ
“32. klasör de sonu 162725 ile biten PDF dokümanın ilk sayfasında saat 23:18’de Gölbaşı havacılık dairesine 94-0110 nolu uçakla 1xGBU-10 bombasının atıldığı tespiti yapılmıştır. Aynı belgenin sağ tarafında, açıklama kısmında bu tespitin nasıl yapıldığı konusunda “uçak verileri mevcut değil, bakım personelinin ifadeleri ve uçak üzeri incelemeler sonucunda atış yaptığı tespit edilmiştir.” yazılmış. Yani bakım personelinin ifadesi ve uçuş sonu uçak üzerinde bombanın olmaması sebebiyle bu kanaate varılmış.”
MAKİNİSTE SORMAK AKLINIZA GELMEDİ Mİ?
“Pilot olarak yazılan isim ile tanık ifadeleri de uyuşmamaktadır. Telsiz deşifre işlemlerinde “pilot teşhis edilememiştir.” yazılmıştır. Yani uçakta kimin uçtuğu da tam belirlenememiş. Bu uçağı uçuşa hangi makinistin hazırladığı bellidir. O makiniste sorulur “kimi uçuşa gönderdin?” diye durum açıklığa kavuşur. Çünkü bir makinist bir uçağı gönderir ve gönderdiği uçağı karşılamak için bekler. Makinistler ile sanıkları neden yüzleştirmiyorsunuz? Bu konu neden müphem bırakılıyor. Ben söyleyeyim o zaman; bazı uçakları uçuranlar gizleniyor da o yüzden, makinistlerin ismini ve eşkalini verdiği pilotlar burada sanık değil de o yüzden. Hatta burada sanık olmayan F16 pilotlarının uçurduğu uçakları da burada sanık olanların uçurduğu iddia ediliyor da o yüzden.”
YÜKLENMEYEN BOMBA NASIL ATILIR?
“Burada 94-0110 numaralı uçağın son uçuşunu 14 Temmuz 2016 tarihinde yaptığı görülmektedir. Bakınız deminki raporda 15 Temmuz’da uçtuğu belirtilmişti. Yüklemesi yarım kalan uçağın yüklenmeyen bombasının atıldığı da (!) değerlendirilmişti.(…) Olay tarihinde söz konusu uçağın yüklenmesi işleminin yarım kaldığı düşünülmüş. Yani aslında bilirkişi raporları birbirleri ile çelişiyor.”
“94-0110 kuyruk numaralı uçak için “Uçağın sağ tarafından 7 nolu istasyonda atılmamış 1 adet GBU10 bombasının olduğu tespit edildi. Uçağın sol tarafında 3 nolu istasyonundan herhangi bir bombanın takılı olmadığı tespit edilmiştir. Bu veriler değerlendirilerek uçağın uçuşa hazırlanır vaziyette bırakıldığı görülmüştür” yazılmış. Devamında “silah atışı yapılmadığı” ve “uçağın üzerindeki yakıt miktarının 10600 libre olduğu tespit edildi” yazılmıştır.
UÇAĞIN UÇUŞ VERİLERİ KAYDEDİLMEMİŞ
“Kazan Cumhuriyet Başsavcılığı ön raporunda 93-0671 numaralı uçağın 06:19’da köprülü kavşağa ve otoparka aynı dakikada bomba attığı iddia edilmiştir. Şimdi de söz konusu uçak 93-0671 kuyruk numaralı uçağın 827. klasördeki bilirkişi inceleme raporuna bakalım müsaadenizle. Bakınız uçağın yakıtı var ve 7800 libre. Bu yakıta göre bu uçak uçmuş olabilir. Çünkü bir miktar yakıt harcanmış. O zaman uçağın uçuş verilerine bakalım neler yapmış bu uçak. Yine bir klasik olmuş ve bu uçakta da nasıl bir hikmet ise CSFDR (uçağın kendi kaydı) veri kayıtlarında 13 ile 22 dk. arası veri yok, yani kaydetmemiş! Zaten uçuş 24 dk. sürmüş ve bunun can alıcı kısmında veri kaydı yok.”
DELİLLER ELLE YAZILARAK, SONRADAN ÜRETİLMİŞ
“Ayrıca anormal bir şekilde atış sürati, bir değer olarak değil aralık olarak verilmiş ve ilk bombada 396-420 CAS arası yazılmış. Özellikle ikinci bomba için “360 CAS arası” yazılmış. Bir aralık bile değil, uçak aralık vermez, atıldığı andaki sürati net verir. Bakınız sağda tek ve net ifade bulunmakta. Ayrıca her iki bomba için de anormal olarak “104 true heading” şeklinde aynı baş verilmiş. Bunların elle yazıldığı aşikardır. Elle yazılan ifadeler de sanki bilgisayardan elde edilmiş veriler havasına büründürülmüştür. Bir diğer konu ise sayın heyet, nerede bu uçaktaki verilerin diğer uçakta gösterilen kısmı? Yani dalış açısı ve koordinat? Sadece bu iki karşılaştırma bile verilerin elle yazıldığı, download yöntemi ile elde edilen uçak bilgisayarından alınan veriler olmadığını göstermektedir. Delilin sonradan üretilmiş olduğu çok aşikardır.”
ASFALTTA 5 CM HASAR OLUŞTURMAYAN BOMBA, MECLİS’İ DELİP GEÇMİŞ!
“Köprülü Kavşak ve Otopark Hasar Fotoğrafları bakın burada atıldığı iddia edilen bomba tipi MK 82. Kaldırımda ne kadar hasar yapmış, ne kadar çukur derinliği oluşturmuş görülüyor. Uçaktan yaklaşık 230 kilo ağırlığında patlayıcı yüklü bir bomba atılıyor ancak çukur derinliği 5 cm bile yok. Bakınız bu da TBMM hasar fotoğrafları. Aynı bomba neticesinde görülen tahribat çok çok fazla. (Bu iki görüntü birbiri ile çelişiyor). Bir tarafta bombanın düştüğü iddia edilen noktada bile 5 cm bile çukur yok iken, diğer tarafta 17 milyon liralık hasar çıkarılmış.”
BOMBA HASARI İÇTEN DIŞA!
“Külliye içinden dışarı doğru bir bakış açısıyla fotoğrafı çekilmiş demir çitlerinin tahribat resmi. Çit, patlamanın etkisiyle içten dışa açılmış, yani aslında anlaşılan içeriden dışarı bir mühimmat atışı mevcut. Bomba atılmış olsa demiri kendine çekmez, aksi tarafa iter. Eğer çitlerdeki açılma içe doğru olsa idi, dışarıda patlayan bir şey buna sebep olabilirdi.”
OLMAYAN MÜHİMMATLA BOMBALAMIŞ!
“TBMM’ye bomba atıldığı iddia edilen uçağın 94-0105 nolu uçak olduğu ve 02:35’te bomba attığı iddia edilmiş. Uçağın iniş saati de 02:58 olarak gösterilmiş. Ayrıca bu uçağın 02:15’te kalkış yaptığı belirtilmiş. Aynı raporun ilk sırasında söz konusu uçağın ilk uçuşunda ise 22:01’de kalktığı ve 23:38’de indiği belirtilmekle beraber, ilk uçuşunda üzerinde mühimmat olmadığı da raporda mevcuttur. Ayrıca Bakımcı personel bomba yükleme işlemlerini ve hatta bütün uçak bakım işlemlerini durdurmuş iken ve bu bilgi net olarak teyit edilmişken 23:38’de indikten sonra, ikinci uçuşuna kalkış zamanı olan 02:15 öncesinde, bu uçağa mühimmat yüklendiği mi iddia edilmektedir? Peki o zaman kim yükledi bu mühimmatı da şimdi bomba attığı iddia edilmesine rağmen üzerinde hala mühimmat bulunmaktadır?”
BOMBA ATTIĞI ‘TAHMİN EDİLMEKTEDİR’
“Arama tutanağı” adlı, sonu 164557 ile biten PDF belgenin 25. sayfasında 94-0105 kuyruk numaralı uçak için, “Uçağın 3 No’lu istasyonundan 1 adet bomba atılmış olduğu tahmin edilmektedir” yazılmıştır. Bu tahmine hangi hukuksal veya bilimsel veri ile ulaşıldığı ise şaibelidir. Raporun devamında deminki “tahmin edilmektedir” ifadesi burada “tespit edilmiştir” şeklinde yazılmıştır. Sonrasında ise “değerlendirilmiştir” denilerek veriler ile sonuca ulaşılamadığı sadece değerlendirme yapıldığı belirtilmiştir.”
MÜHİMMAT HİÇ YÜKLENMEMİŞ
“Uçakta eğitim mermileri yüklü ve emniyet pimleri de takılıdır. Yani mühimmatın uçuşta kullanılmasının mümkün olamayacağı şekilde mühimmat emniyet durumundadır. İniş saati dikkate alındığında 02:58’di, bu uçağın park yerine gelmesi en erken 03:15’de olabilir. Bakımcı personelin uçaklara o saatte bakım hizmeti vermeyi çoktan bıraktığı da ortada iken bu pimler de takılı ise bu uçağın uçmamış olma ihtimali yüksektir. Buna karşın bilirkişi raporunda bilirkişiler sınırlarını da aşarak gördüklerinin ötesine geçip görmediklerini yazmışlardır. Diğer bir ifade ile değerlendirmelerini yazmışlardır. Uçak üzerinde bomba yok diye bombayı attığını değerlendirmişlerdir. Ancak bu durum daha çok mühimmatın hiç yüklenmemiş olduğuna işarettir.”
4 UÇAĞIN DA VERİ KAYDI ALINAMAMASI MİLYONDA BİR OLASILIK!
Başkanım iddianamede bomba attığı değerlendirilen 4 uçakta da veri kaydının belli bir dönem için alınmadığı ile karşılaşınca dikkat çekti ve bunun olasılığını hesapladım. Sayın heyet uçaklarda veri kaydının belli bir zaman için olmadığı 4’te 4’dür. Böyle bir tesadüf mümkün müdür? Mümkün ise olasılığı nedir? Bunu hesaplayacak olursak: F-16 uçakların asgari faaliyet oranı yönerge gereği %85’dir. Biz asgarisi %85 seviyesi üzerinden hesap yapacak olursak; bu durumda bir uçağın arıza yapıp, verileri kaydetmeme olasılığı %15’dir. Bu hesabı bu raporda yer aldığı gibi 4 uçak için arka arkaya yapacak olursak, 4 uçağın da verileri kaydetmemiş olma olasılığı 0,000506’dır. Yani gerçeğe uygun olmama durumu %99,95’dir.”
YAKIT MİKTARLARI NASIL AYNI OLABİLİR?
“Sayın heyet şimdiye kadar bomba attığı iddia edilen hiçbir uçağın veri kaydetmemiş olması hukuk deyimiyle hayatın akışına uygun değildir. En azından bir uçak kaydetmiş olurdu. Ancak bilirkişi raporları bilim ile dalga geçer gibi hiç çekinilmeden yazılmıştır. Ayrıca uçak üzerindeki yakıt miktarlarının aynı kişiler tarafından hazırlanan farklı bilirkişi raporlarında da uçak üzerindekinden farklı, ancak miktar olarak 2000 libre aynı yazılması manidardır. Bilirkişi raporları gerçeğe aykırı bir şekilde bir kurgu üzerinden hazırlanarak suç işlenmiştir.”
YERDEKİ UÇAK NASIL BOMBA ATACAK?
“Başkanım ayrıca saat 00:33’te Gölbaşı Emniyet Özel Harekata bomba atıldığı iddiası var. (Uçak ME 101) Yine aynı PDF belgesindeki bilirkişi raporunda yine aynı bilirkişiler tarafından bombanın atış zamanının 00:33 olduğu görülüyor. Peki bilirkişi raporuna göre 00:23’te Akıncı’ya inen bir uçak indikten 10 dakika sonra 00:33’de nasıl bomba atabilir. Ben söyleyeyim, bunun için bilirkişi raporuna gerek yok, yerdeki inmiş, belki de motor dahi durdurmuş olan bu uçak Gölbaşı’ndaki Polis Özel Harekat Daire Başkanlığına saat 00:33’te atıldığı iddia edilen bombayı A-TA-MAZ.”
SES KAYITLARI TAMAMEN MONTAJ
Yarbay Hakan Karakuş, savunmasında mahkemeye sunulan ve kendisine ait olduğu ileri sürülen ses kayıtlarına da değiniyor. Söz konusu kayıtların montaj olduğunu delilleriyle ortaya koyuyor: “1.924.972 kayıt numaralı tapede “Akıncı’ya iniş serbest” denilmiş. Kim demiş, güya Filo. Tanker ne diyor. “Anlaşıldı Akıncıdayız” bu aynı bir şarkıda geçtiği gibi “hooop ordayım” şeklinde olmuş, bu tapeleri hazırlayanlar mahkemenizle dalga geçmiştir başkanım buna izin vermeyin.”
AKINCI’DA 02 DİYE BİR İSTİKAMET YOK!
“Ayrıca filo’dan kimse iniş serbest diyemez. Şimdiye kadar ki hiçbir tapede filo iniş serbest demedi, hep kule iniş serbest dedi. Zaten uçan uçak da kuleye sorar filoya değil. Çünkü iniş takımlarını filodan göremezler ki nasıl serbest desinler. Sonrasında ise güya Kule’den şahsımla temas kurmuşlar 1.924.986 kayıt numaralı tapede ve ben istikameti 02 olarak vermişim. Başkanım Akıncı’da 02 diye bir istikamet yoktur.”
KAMERA KAYITLARI NEREDE?
“15T’a ilişkin kritik isimlerle ilgili hususlar, 4 sene geçmesine rağmen hala bir muamma olarak durmaktadır. Akıncı davasına ilişkin kritik isimlerin (Hulusi Akar, Abidin Ünal) neden kamera görüntülerinin olmadığı konusu açığa kavuşmamıştır. Sayın heyet, raporlarda Akıncı Üssü’nde bulunan 42 kameradan 7’sinin çalışmadığı yer almaktadır. Ancak ne tesadüf ki bu çalışmayan kameralar kritik isimlerin bulunduğu yerlere ait kameralardır. Bu 4 Ağustos 2016 tarihli Cumhuriyet Başsavcılığı yazıları İle sabittir.”
AKAR’DAN KIRTIL’A GİZLİ EMİR
“Diğer yandan o gün MİT müsteşarı Fidan tarafından resmi olarak saat 16.16’da bilgilendirilen Hulusi Akar’ın gerekli önlemleri almak bir yana tüm kritik komutanların Moda Deniz Kulübünde düğüne katılmalarına izin vermiş olduğunu biliyoruz. Ancak 548’inci klasördeki kayıtlarda, Tuğg. Kırtıl ile geçen telefon görüşmesi dökümünde, “Havadaki uçakları indirin. Neden böyle bir emir verdiğimi düşünün.” dediği yer almaktadır. Ancak o gece olası bir darbe girişimini engelleyebilecek en yetkili kişi Akar iken, yeterli tedbir almak yerine hala gizem perdesi arkasından emir veriyor olması düşündürücüdür.”
ZAMANLAMA HATASI DEŞİFRE OLDU
“15T saat 16.30 sıralarında Eskişehir Muharip Hava Kuvveti Nöb.A. Bnb. Tolga Aygün, kendisine verilen talimatla Merzifon 5’inci Ana Jet Üssü’nü arayarak bayrakların yarıya indirilmesini talimatını iletiyor. Telefonu kapattıktan bir müddet sonra tekrar arayan Bnb. Aygün, yanlış anlaşılmanın olduğunu ve bayrakların normale döndürülmesini söylüyor. Bu hadiseden, uygulanmak üzere bir senaryo oluşturulduğu, ancak uygulamada bir “ZAMANLAMA HATASI” olduğu anlaşılıyor.”