Dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi Çin, yoğun nüfusunu kontrol altına almak için yeni projeler üretiyor. Çinli bilim insanları bu kapsamda, Pekin gibi nüfusun yoğun olduğu akıllı şehirlerin merkezine, kalabalık arasında denetimi sağlayan "şehir beyinleri" inşa etmek için çalışmalar yürütüyor.
İNSAN BEYNİNİ TAKLİT EDECEK...
Cumhuriyet'in haberine göre insan görüşünü model alan yapay beyin, gözdeki retina ve iris mekanizmalarını taklit ederek, aldığı sinyalleri robotun işlemcisine aktarıyor. Çinli bilim insanları bu işlemin oldukça az enerji tüketeceğini ve etkili olacağını düşünüyor.
Öte yandan, bir robot vücuduna yerleştirilecek beyin simülasyonu, insan beyni ve sinir ağlarının bilgisayarda nasıl taklit edilebileceğine örnek teşkil edecek. Bu yolla insan-robot melezleri de üretilebilecek.
"BİLGİ ÇAĞININ ATOM BOMBASI"
Uzmanlar, geliştirilen yapay zeka araçlarının, yaratıcıları olan insanları alt etmesi ve kontrolden çıkması halinde uygarlığın varlığına yönelik tehdit potansiyeli oluşturabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Çinli yapay zeka bilimcisi Zhu Songchun, yapay genel zekanın bilgi çağının 'atom bombası' olduğunu; Çin ile ABD arasındaki rekabette 'oyunun kazananı' olacağını söylüyor.
"YAPAY GENEL ZEKA"
Dönem ödevi yazmak veya bir kişinin yüzünü tanımak gibi görevleri yerine getirebilen mevcut yapay zeka sistemleri ile Çinli bilim insanlarının geliştirdiği "yapay genel zeka" sistemi arasında büyük farklar var.
Söz konusu teknolojinin insanlar üzerindeki olası etkilerinden bahseden ABD merkezli fütürist bir düşünce kuruluşu olan Millennium Project, yapay genel zekaya ulaşmanın önce 50 yıldan 20 yıla, şimdi de muhtemelen beş yıla kadar düştüğünü öne sürüyor.
ABD'li profesör Max Riesenhuber, Çin'in başarılı olma ihtimalinin, Batı'nın güncel meşguliyeti olan ChatGPT'den daha yüksek olduğuna düşünüyor.
''SOSYALİST DEĞERLERE BAĞLI KALMALI''
Öte yandan, Çinli bilim insanlarını, yapay zekay teknolojileri alanında çalışmaları için teşvik eden Çin lideri Xi Jinping, duyurduğu bir yasa ile yapay zekanın "sosyalist temel değerlere bağlı kalması gerektiği" kuralını ilk sıraya koydu.