AKP'nin gayrı resmi yayın organı Sabah gazetesi yazarlarından Engin Ardıç İzmit’te lise birinci sınıfa giden çocuğunun okul kıyafeti eksik diye derse alınmamasını gururuna yediremeyerek intihar eden İsmail Devrim için büyük tepki çeken ifadelere yer verdiği bir yazı kaleme aldı.
Ardıç'ın yazısından bir bölüm şöyle:
İlkokula başladığımda kendime ait bir pantalonum yoktu. Babamın eski pantalonundan “tornistan” bir şey giyiyordum.
Çocuk bu ya, o sıralar yeni çıkmış ve pek moda olan, fiyaka vesilesi bir “tükenmez” koymuşum arka cebime, o da akmış, hem de kırmızı…
Yenisini alacak paramız yoktu, bütün bir kış boyunca kıçı kırmızı lekeli babamın eski pantalonuyla gittim geldim okula.
Fakat babam, Adnan Menderes’ten nefret ettiği halde, suçu Adnan Menderes’e yükleyip intihar etmedi.
***
İzmit’te adamın biri liseye giden oğluna okul pantalonu alamadığı için kendini asmış.
Çünkü çocuk, üniforması olmadığı için o gün derse girememiş, “yok” yazılmış.
Diyorlar…
Kimler diyorlar? Konuyu köpürten muhalif yazarlar tabii.
Oysa güvenlik kamerası kayıtlarına göre çocuk sabah okula gitmiş, akşamüstü de çıkmış evine dönmüş.
Valilik “haber yalandır, adamın intiharı psikolojik nedenlere dayanıyor” demiş.
Elbette psikolojik. Çünkü işsizmiş. Trafik kazası geçirmiş, çalışamıyormuş.
Fakat oturduğu ev kendisine aitmiş, hiçbir borcu da yokmuş. Öyleyse?
Kaçmış. Hayattan kaçmış. “Ben ölürsem bu çocuk ne yer ne içer?” diye de düşünmemiş.
Demek ki pantalon bahane, muhalefet şahane…”