Asrın projesi olarak adlandırılan ve Akdeniz'e döşenen borularla Kuzey Kıbrıs'ın içme suyu ihtiyacının karşılanacağı belirtilen “KKTC Su Temin Projesi’nde” milyonlarca liralık hasar oluştuğu ortaya çıktı. Toplam maliyeti 1 milyar 600 milyon TL’yi bulan projede hasarın meydana geldiği kısım AKP’ye yakınlığıyla bilinen Kalyon İnşaat’ın da içerisinde yer aldığı bir iş ortaklığı tarafından milyonlarca liraya yapılmıştı.
Sigur Ros Sdn Bhd- Kalyon- Kutay İnşaat iş ortaklığı tarafından 630 milyon TL'ye, Mersin ile Kuzey Kıbrıs arasında Akdeniz'in 250 metre derinliğine döşenen boruların ocak ayında patladığı ve su akışının durdurulduğu açıklandı. Yetkililer ise yapımı tamamlandıktan beş yıl sonra patlayan boru hattının onarımı için en az 35 milyon TL harcanacağını duyurdu.
Kuzey Kıbrıs Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, önceki gün yaptığı açıklamada, boru hattının tamiri için Haziran ayında çalışmalara başlanacağını duyurdu. Oğuz, “10 adet borunun değiştirileceği, boruların imalatı için 35 milyon TL harcanacağını ve boruların montajının da ayrıca ek maliyet oluşturacağını” belirtti.
Kamu kurumlarından milyonlarca liralık ihale alan Kalyon İnşaat’ın internet sitesinde yer alan bilgilere göre “KKTC Deniz Geçişi İsale Hattı İnşaatı” Kalyon İnşaat tarafından yapıldı.
BU NASIL MÜHENDİSLİK ZEKASI?
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, boru hattındaki arızayı TBMM gündemine taşıdı. Salıcı, önergede “Proje için ilk yapıldığı sırada neden yedek boru üretilmemiş ve söz konusu proje aylardır aksamaktadır, bu nasıl bir mühendislik zekasıdır?” diye sordu.
ÖZELLEŞTİRMEYE KARŞI DİRENİYORUZ
“KKTC Su Temin Projesi’nin aslında bir suyun özelleştirme projesi olduğunu” belirten Yeni Kıbrıs Parti (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı, “Projede Kuzey Kıbrıs para harcamayacak gibi gözüküyordu ama dayattıkları suyun özelleştirmesi sürecidir. Projenin bir sonraki aşaması olarak Kuzey Kıbrıs'ın yeraltı suları, yağmur suları, atık sular ve Türkiye'de getirilen suyun yönetilmesi için bir ihale yapılmaya çalışılıyor. Biz, burada yerel yönetimler ihaleyle sularımızın özelleştirilmesine karşı direniyoruz. Denizden askıyla buraya su getirilmesi zaten problemli bir yöntem ve proje ile Kuzey Kıbrıs üzerinden üçüncü ülkelere su satılması da hedefleniyor" dedi.
