Maliye Bakanı Naci Ağbal, hükûmetin üzerinde çalıştığı yeni borç yapılandırma yasasını 4 Mayıs’ta açıklamıştı. Yeni düzenlemenin hedefinde ise, borcu ertelenecek firmalara Bakanlar Kurulu’nun karar vermesinin olduğu belirtildi. Bakanlar Kurulu’nun istediği mükellefin vergi borcunu, istediği faiz oranıyla yapılandırabileceği ifade edilirken, bu düzenlemenin hükûmete yakın şirketlerin borçlarını ödemesine ‘kolaylık yolu’ açabileceği öne sürülüyor.
Bakan Ağbal, “İyi niyetli olarak yükümlülüklerini yerine getiren bir mükellef, vergi borcunu ödeme noktasında gerçekten zor durumda olduğunu ortaya koyuyorsa, biz mükellefimize yardımcı olmak için tecil müessesinde kolaylık getiriyoruz” diyerek borç yapılandırma düzenlemesinin boyutları hakkında ipuçları vermişti.
Cumhuriyet’in haberine göre, Aynı şartları taşıyan firmalardan hangilerinin borcunun öteleneceği konusunda kriterler ise belli değil. Bakanlar Kurulu, istediği mükellefin vergi borcunu istediği faiz oranıyla yapılandırabilecek. Bu da akıllara “Hükümete yakın şirketlerin borcunda kolaylık mı sağlanacak” sorusunu getiriyor.
İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sinan Alçın, ‘borç yapılandırması’ kararının yasama organının elinden alınıyor olmasının ‘verginin yasallığını tartışılır hale getireceğine’ dikkat çekiyor.
Düzenlemeye göre,
* Vergisini düzenli ödeyen mükellefler Maliye’ye başvurarak vergi borcunun taksitlendirilerek tecil edilmesini isteyebilecek. Karar yetkisi ise Bakanlar Kurulu’nda olacak.
* Şirketler 60 aya kadar borçlarını taksitlendirebilecek. Ne kadar taksit yapılacağını Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) önerecek.
* Tecil faizi yüzde 12 ancak GİB, şirketin durumu ve performansına göre daha düşük faiz belirleyebilecek.
* Şirketlerden istenecek teminatlar çok düşük seviyelere çekilebilecek.
* Bu unsurların tamamı Maliye Bakanlığı tarafından Bakanlar Kurulu’na öneri olarak sunulacak. Bakanlar Kurulu’da kabul veya reddedebilecek.
'VERGİ İLKELERİ SAKATLANIYOR'
Profesör Sinan Alçın, yasa tasarısı çalışmasının, gündeme taşınan haliyle, verginin adalet, kesinlik, ekonomiklik, uygunluk ve yasallık ilkelerinin bütününe aykırı nitelikte olduğuna dikkat çekti.
Alçın, çıkartılması düşünülen bu yasayla ‘vergi kutsallığı’ kavramının da tartışılır hale geleceğini belirtti. Önerilen değişiklikle Bakanlar Kurulu’na ‘istediği mükellefin vergi borcunu istediği faiz oranıyla yapılandırma hakkı’ tanınmasının, Bakanlar Kurulu onayını alma ‘başarısını’ gösterememiş mükellefler için tam cezalandırma yöntemi olduğunu vurgulayan Alçın şöyle devam etti:
“Geçen aylarda kurulan Varlık Fonu’nun AŞ niteliği ve vergiden muaf olması da düşünüldüğünde, devlet bütçesinin giderek cılızlaşacağı aşikâr. Vergi yasasında oluşturulması düşünülen bu deformasyon pro-aktif devlet yönelişinin yansıması. Bu yöneliş, ülke içinde iktidara yakın ve mesafeli sermaye grupları arasındaki eşitsizliği artıracak, toplumsal kaynaklar bir tarafa ödül olarak dağıtılırken diğer kesim bu ödülün finansmanını karşılayacak.”