TR724.com yazarı Erman Yalaz Akşam Gazetesinin manşetten duyurduğu fotoğrafın ne anlama geldiğini analiz etti..
İşte Yalaz'ın haber ve analizi...
Akşam’a ve yalan medyasına iki çift lafım var. AKP yanlısı medya, nam-ı diğer havuz medyası fotoğraf üzerinden siyaseti dizayn etme operasyonlarına devam ediyor. Zaman Gazetesi’ne yapılmış yüzlerce protokol ve nezaket ziyaretinden bir enstantane ya da röportaj fotoğrafı üzerinden komplolar kurmayı, insanları rencide etmeyi adet haline getirdiler. Akşam gazetesi Meral Akşener’in Zaman’a 2005’li yıllarda yaptığı bir ziyaretin fotoğrafını manşetine koyarak, ‘İstikamet F..ö’den’ başlığını atmış.
Güler misin ağlar mısın? Aynı kafa CHP’li Milletvekili Enis Berberoğlu’na MİT Tırları görüntülerinin verilmesinin kararlaştırıldığı gizli toplantı diye 9 kişinin katıldığı bir fotoğrafı yayınlamıştı. Orada da yalan aynıydı. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na örgüt sözde talimat iletmişti! Öyle uydurdukları gibi örgüt mörgüt fotoğrafı değil, bildiğiniz 7 Haziran seçimlerinden hemen önce liderler turu kapsamında yapılan röportajın fotoğrafıydı bu. Bir gün sonra milyonlarca okura ulaştı. Ne gizli toplantıymış ama!
Bu psikolojik harp, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet skandalının patlamasından hemen sonra başladı. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gülten Kışanak’a belediyede yapılan nezaket ziyaretini ‘PKK ile Paralel işbirliği’ diye manşetlere çeken kafa da aynıydı. Hepsi tek bir yerden düğmeye basılmışcasına üretilen psikolojik harp haberleriydi bunlar. HDP ile görüşürsen PKK’lı, Dumanlı ile görüşürsen F..ö oluyorsunuz maazallah.
Gelelim Akşener fotoğrafından üretilen yalana. Şimdi son 4-5 senedir yalan makinesi gibi çalışan bu medyayı ciddiye aldığımızı düşünüp, ne gerek vardı diyenler vardır. Aslında ciddiye filan alınacak bir medya değil karşımızdaki anlayış. Zaten gazeteciliği bırakıp AKP ve Erdoğan’ın Pravdası haline geleli çok oldu onlar. Mevzu milyonlarca kişiye ulaşan yazı, haber, röportajların suç ilan edilmesinin ardındaki harekat kafasının bir sonraki adımda kurdukları tuzaklar.
Bu fotoğrafların üstünden yazılan yalanları medya ve siyaset dünyasını bilen kimse ciddiye almıyor bu bir gerçek. Ancak fotoğraflara bakıp örgüt şeması çizen savcı-hakim güruhu var. Onları da unutmamak lazım. Kimi yıpratmak isterse Saray avanesi patlat bir fotoğraf diyor bu havuz medyasına. Sonra ‘madem gazetede basıldı, biz de bir iddianame yazalım’ diye koşturan güdümlü yargı devreye giriyor. Ben de zaten Akşam’ın yalan haberine bakıp iddianame hazırlayan savcıya muhtemel iddianamesine katkı olsun diye bu yazıyı yazdım.
Zaman’ın ve demokrat diğer gazetelerin mutfaklarını iyi kötü bilen biri olarak yollarını aydınlatalım sayın yargıçların. Ve bir soru ile devam edelim. Şimdi Zaman’ın 25. Yıl kutlama etkinliğine katılan dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın Ekrem Dumanlı ile fotoğrafını nereye koyacağız? Ya boy boy poz veren bakanları!? Ankara’daki resepsiyona yetişemeyip İstanbul programına katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a ve o dönem Habertürk yöneticisi olarak etkinliğe katılan Yiğit Bulut’a ne diyeceğiz?
Durun bitmedi. Turbun büyükleri heybede daha. Cihan Haber Ajansı’nın açılışına ve yıldönümü programına katılmak için savaş yeleği ve kaskı giymek için koşa koşa programa gelen dönemin Ulaştırma Bakanı, bugünün Başbakanı Binali Yıldırım ne olacak? Ya Doğu Perinçek!? İşe bakın hele, 30 Ağustos 2006’da üstelik Zafer Bayramı haftasında Doğu Perinçek İşçi Partisi adına neredeyse tam kadro Ekrem Dumanlı’yı ve Zaman’ı ziyaret etmiş!
Nasıl örgüt üyeleri tamam oldu mu sayın yargıçlar! Medyacılar! Hepsi f…öcü mü oldu şimdi? Yapmayın gözünüzü seveyim. Bu mesleği, gazeteciliği hukuku daha fazla ayaklar altına düşürmeyin.
Gazetelerin her daim siyasi ziyaretçileri olur. Ekseriyetle Ankara büroları, fırsat bulunduğundan İstanbul’daki genel merkezlerde çay kahve içmek, bir yemek ya da meyve arası vermek sıradan bir basın faaliyetidir siyasilerin. Öyle gazeteciler de çok meraklı değildir bu görüşmelere. Günlük kotarılacak gazete ve yayın için vakit zaten sınırlı olduğundan tercih edilmez pek.
Sadece Türkiye’den değil, dünyadan da siyasiler gelir büyük gazete ve yayın kuruluşlarını ziyarete. Ben kısa bir google taraması yaptım Zaman’a dair. Büyük Birlik Partisi kurucusu merhum Muhsin Yazıcıoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Mustafa Destici ile birlikte ziyaret etmiş Zaman’ı. Herkese eşit seviyede mikrofon uzattığı için Zaman’a teşekkür etmişler üstelik. AKP’den gelen bakan, belediye başkanları, milletvekillerinin haddi hesabı yoktur sayın yargıçlar!
Örgüt peşinde olan yargıçlar ve havuz medyasının bir de kendi gazete ve medya kuruluşlarına bakmaları lazım. Bir ara fırsat bulurlarsa bir de onlardan potpori yapıp yayınlarlarsa gerçek örgütü tanımış oluruz.