17-25 Aralık sürecinde AKP desteğini arkasına alan internet sitesinin yazarı ilginç bir yazı kaleme aldı.
'Bütün AK Partililer yargılanacak!' başlığını taşıyan yazıda Özışık'ta, geçmişte hizmet hareketinin düzenlediği ve herkesin takdirini kazanan başta Türkçe Olimpiyatları olmak üzere birçok etkinliğin müdavimi olmasının, hizmet hareketine yakın gazetecilere yaklaşmasının korkusu sardığı görülüyor.
O dönemde hareketin itibar ve saygınlığını kullanan Özışık, daha sonra AKP gemisine binerek çoğu zaman geçmişte çok iyi tanıdığı kişiler hakkında iftira nitelikli yazılar yazmış olmasının kendini kurtaramayacağını düşünüyor...
Özışık korkusunu şu cümlelerle açığa vuruyor:
''Dün CHP'nin eski milletvekillerinden Dursun Çiçek benim kapattığım tartışmayı çok ilginç ve bir o kadar da korkunç bir noktadan ele alarak yeniden başlattı. Ne söylediğini kendisinden dinleyelim:
"Hakimlerle, savcılarla görüşüyoruz. Onlara bazı yargılamaların bu soruşturmaların niye sonuçlanmadığını soruyoruz.
Onlar da bize, "Türk yargısının durumunu biliyorsunuz, hâkim ve savcıların üçte biri sanık oldu, görevinden atıldı dolayısıyla bizim iktidarı yargılayacak gücümüz yok iktidarı düşürmek muhalefete düşer sizin göreviniz, siyasetçilerin görevi. Onları iktidardan indirin bakın biz onları nasıl yargılıyoruz göreceksiniz' diyor.
Bunu söyleyenler arasında başsavcılar da var!"
Şimdi hepiniz, bunu söyleyen hakim ve savcıların, AK Partili isimleri hangi suçtan yargılamak istediklerini merak ediyorsunuz değil mi?
Onu da Dursun Çiçek söylesin:
"Vakti zamanında Fetö ile kurdukları ilişkiden dolayı yargılayacaklar"
Belki laf kalabalığından anlamamış olanlar olabilir diye tekrar özet geçeyim.
Adalet Bakanlığı'na bağlı bazı ulusalcı ya da Kemalist hakim ve savcılar, AK Parti'nin gelmiş geçmiş tüm yöneticilerini Fetö ile ilişkilerinden dolayı yargılamak için can atıyor.
Bunun için de CHP'lilere, "Siz bunları iktidardan indirin, gerisini bize bırakın" diyor.
Bir an, AK Parti'nin iktidardan düştüğünü ve partili herkesin Fetö ile ilişkiden dolayı yargılandığını varsayalım.
Nasıl olacak bu yargılama?
Bahsettikleri dönemde, ortada resmi olarak işlenmiş ve kayıtlara geçmiş bir suç yok. Suç olmadığı gibi suç örgütü de yok. Yani şimdinin Fetö terör örgütü, o dönemde Fetullah Gülen Cemaati olarak biliniyor.
Adamlar kafaya koymuş ama...
Olmayan bir suçtan ve olmayan bir suç örgütü ile ilişki üzerinden binlerce, belki de yüzbinlerce insanı yargılamak için gün sayıyorlar.
Adalet Bakanlığı bu işin peşine düşmeli ve CHP'nin ucundan kenarından ilgilendiği bütün hakim ve savcıların kimler olduğunu ortaya çıkarmalı...
Olmayan bir suçtan ötürü binlerce insanı yargılama hevesinde olan her kim var ise bu meslekten derhal ama derhal uzaklaştırılmalı...''
ÖZIŞIK YIRTACAK MI?
Özışık, cemaatin şu an yasadışı örgüt kabul edildiğini, ancak geçmişte masum olduğunu söylüyor çünkü kendisini çok nefis bir manevrayla gemiden gemiye atlayarak kurtardığını düşünüyor.
Özışık gibi yandaş kalemler onbinlerce insanın yıllar önce de, bugün de kimsenin suç kabul edemeyeceği uydurma delillerle sohbete katılma, burs ve kurban bağışlama, bankaya para yatırma, sendikalı olma, kurumlarda çalışma, Digitürk aboneliğini iptal ettirme, telefonuna uygulama indirme gibi suçlamalarla işinden, özgürlüğünden edilmesini söz konusu işlemler 17-25 Aralık'tan sonra yapıldıysa onaylıyor. Önce yapanların tabiri caizse tövbesini de dönüp karşı tarafa saydırmış olmak şartıyla makbul sayıyor.
Peki ya tövbesi(!) kabul edilmeyenler?
Elbete kendileri de bu çuvala gireceği için bu tip gazeteci kimlikli yandaşlarda paranoya ve panik ataklar yaşanması normal. Hiçbir zaman evrensel hukuku savunmadıkları için bundan sonra da kendilerini 'ya ben de şu davete gittiğim için yargılanırsam' korkusu sarması sıklıkla olacaktır.
BELKİ DE 'KEMALİST TERÖR ÖRGÜTÜ' ALTYAPISI HAZIRLANIYOR
İttifak ettikleri kesimin gücü eline alırsa neler yapabileceğini tahmin ediyorlar zira.
Ayarını bozdukları kantarın gün gelip kendilerini de tartacağını bilerek yaşamak zorunda kalacakları bir gerçek olsa da bu tiplerin arkasındaki güçlerin önünde iki yol var.
Ya hukuka dönecekler ve herkes hukuk güvenliğine tekrar kavuşacak...
Ya da kendilerine operasyon çekeceğini düşündükleri kesimlere ilk operasyonu kendileri çekecekler.
Sizce hangisini seçerler?
Ali Uyandıran / Analiz