Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, devlet yöneticileri ve sorumluluk sahibi kişilere 'hak ve hukuk' hatırlatması yaptı. Çocuklar için daha iyi bir dünya inşa etmeye çalıştıklarını anlatan Akdoğan, "Yetimlerin üzerimizde hakkı vardır. Kazandığımız maaşta, soframızda hakkı vardır." dedi.
İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından Yetim Çocukların Problemleri Çözüm ve Stratejiler Çalıştayı başladı. 25 ülkeden 73 kurum ve 110 kişinin katıldığı, 2 gün devam edecek olan çalıştayda, İslam dünyasının yetimlerine karşı daha profesyonel çalışmaların neler olabileceği, bu alanda çalışan kurumlar arasındaki işbirliğinin nasıl arttırılabileceği konuşuldu. Çalıştaya katılan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, yetimlere, öksüzlere, yoksullara, yolda kalmışlara, mazlum ve mağdurlara sahip çıkmanın çok hayırlı ve önemli bir iş olduğunu söyledi. Çocuklara daha iyi bir dünya inşa etmek için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini kaydeden Akdoğan, "Öksüz ve yetim dediğimiz zaman daha bir ayrı kucaklama ve şefkat gerekiyor. Bu ilgiyi hep birlikte göstermemiz gerekiyor. Çocuk demek masumiyet demektir. Eğer çocuklar bir mağduriyet yaşamaya başlıyorsa, çocuklar ölmeye başlıyorsa o dünyada masumiyet ölmeye başlıyor demektir. Dünyada yaşanan çatışmalar ve savaşların en büyük mağduru çocuklar ve kadınlardır." diye konuştu.
Dünyanın birçok bölgesinde çatışma, savaş ve zulüm olduğunu hatırlatan Akdoğan, şöyle konuştu: "Bunun ilk kurbanı çocuklar oluyor. Bunların neticesinde çocuklar öksüz ve yetim kalıyor. Bizim onlara daha fazla kucak açmamız, daha fazla şefkat göstermemiz gerekiyor. Yetimlerle, öksüzlerle ilgilenmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Devlet olarak, sivil toplum olarak çocuklarımıza yetimlere ve öksüzlere sahip çıkacağız. Bu ortak sorumluluğu ifa edeceğiz. Yetimlerin küçücük yüreklerinde taşıdığı o kocaman yükü hepimiz birlikte paylaşmak durumundayız. Bu işi sadece bir sosyal sorumluluk projesi olarak değil varlık sebebi olarak yapmamız gerekiyor. Bu bizim ahlaki, vicdani görevimizdir, varlık sebebimizdir. Yetim ve öksüze sahip çıkmak, ona kucak açmak insan olmanın gereğidir."
Devlet yöneticileri ve sorumluluk sahibi kişilere 'Tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır' sözünü hatırlatan Akdoğan, yetim hakkı yememek ve yedirmemenin önem taşıdığını vurgulayarak şöyle devam etti: "Yetimlerin üzerimizde hakkı vardır. Kazandığımız maaşta, soframızda hakkı vardır. Devlet olarak bütün mağdurlara, mazlumlara, yetimlere sahip çıkmak için gerçekten adeta bir seferberlik başlatıldı. Sivil toplum örgütleri de bu seferberliğe katıldı."
Türkiye'nin insani yardımda dünyada ilk 3'e girdiğini belirten Akdoğan, "Bizim petrol kuyularımız, doğalgaz rezervlerimiz, altınımız, yer altı zenginliklerimiz yok ama dünyada birinci olabiliyorsak insani yardımda, bizim vicdanımız var ve vicdanımızın sesini dinleyerek hareket ediyoruz. Bundan sonra da aynı şekilde bu insanları hiçbir zaman yük, sorun olarak görmeyeceğiz. Bizim bir parçamız, kardeşimiz olarak göreceğiz. Hiçbir zaman mazlumun kimliğini sormadık, nasıl zalimin kimliğine göre muamele etmediysek, yani hangi dinden, mezheptendir, ırktandır diye bakmıyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun, ister Hristiyan, Yezidi, Musevi, Müslüman, Türkmen, Arap, Kürt olsun, kimliğine bakmadan herkese kucağımızı açıyoruz ve bundan sonra da bu şekilde hareket etmeyi inşallah sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı. CİHAN