Gurbetten gelen bir e-maili sizlerle paylaşmak isterim. Yer ve şahıs isimlerini açık yazamıyorum. Çünkü baskılar, gadir ve zulümler oralara kadar uzanabiliyor. Onun için üstü kapalı geçmek gerekiyor. Pek çok yerde şahit olunduğu üzere, bütün meraklı gözler dikkatle üzerimize çevrilmiş vaziyette… Yapılan haksızlıkları anlamaya çalışıyorlar. Sadece bize değil, muhalefete ve diğer medya gruplarına yapılanlar bu merakın şiddetini artırıyor. E-mailde deniliyor ki:
“Bizim burada Ramazan ayında yaptığımız bazı faaliyetleri sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Öğretmen arkadaşlarımızla birlikte her gün Mukabele okuyor ve Kur’an Meali üzerinde duruyoruz. Meal kısmını Türkçe yerli dille yapıyoruz. Yerli arkadaşlarımız hangisini isterse ona katılıyor.
“Teravihler uygun birkaç mekanda hatimli olarak kılınıyor. Hanımlar da iştirak ediyorlar. Bu iki program için de âsâyişten izin alıyoruz. Devletin bilgisi dahilinde yani…
“Dialog hizmetleri adına; medya mensuplarına, sanatçılara, akademisyenlere, ilim adamlarına ve bürokratlara en fazla üçer aile olmak üzere evlerimizde iftar veriyoruz. Aile olarak ve kendi evimizde olan bu iftarlardan çok güzel netice alındı. Ülkemizin hassasiyetleri sebebiyle toplu yapamadığımız için evlerde ve küçük gruplar formatıyla uygulamamız rahmet oldu.
“Yardım derneklerimiz aracılığıyla burada yabancı mültecilere iftarlar verildi. Zaten kendi muhacirlerimizle candan ilgileniyoruz. Dün dialog hizmeti yapan arkadaşımızın evinde iftarda misafir olan kişi, Başbakan Basın Danışmanı olan kişiydi. Kendisi çok açık ve net ifadelerle durumu özetledi. Biz de söylediklerini not ettik. Aşağıda onun dün iftarda yaptığı değerlendirmeleri sizlere arzetmek istiyorum:
“Ne kadar zahmet çekiyorsanız o kadar Hocaefendiye yakınsınız, demektir. Sizin bu dönemde en önemli vazifeniz Hocaefendi'yi korumaktır. Gerek hukuki olarak, gerek güvenlik olarak hiçbir hareket bedelsiz gayesine ulaşamamıştır.
“Şimdi liderlerin doğma zamanıdır.
“Hicret, gayeleri realizeleştiren süzgeçtir.
“Hiçbir hareket hicretsiz büyümemiştir ve güçlü olmamıştır.
“Şu an hizmet hareketi tandırda yanıyor ama daha güçlü bir madde olarak meydana dönecektir…
“Eskiden hizmet hareketi ferahlığın adresiydi, ondan dolayı herkes giriyordu. Bazıları menfaat için de girmiş olabilir ama şu an öyle bir şey yok…
“Hizmet hareketinde iseniz, yuvasız, vatansız sahipsiz de kalacaksınız. Ondan dolayı sadece haslar hareketin içinde kalacaktır.
“Tüm Dünya size sahip çıkıyor, siz hala ‘Türkiye!.. Türkiye!..’ diye dövünüyorsunuz. Bırakın artık Türkiye için ağlamayı. Size kucak açan dünya ile ilgilenin artık…
“Dünya size sahip çıkmak, Hocaefendi'ye sahip çıkmak zorunda. Çünkü Hocaefendi'nin dışında neredeyse tüm İslam âlemi radikal eğilimli. Siz dünya için bu Hizmetin ne kadar zaruri olduğunu anlamadınız hala. Yüzünüzü Türkiye’den dünyaya çevirin artık…
“Siz bizim çektiğimizin %10’unu bile çekmediniz. Ama şimdi bakın biz artık beraber oturup kahve içiyoruz. Ondan dolayı bu hikayenin sonucunu da çok iyi biliyoruz. Sizi güzellikler bekliyor.
“Bütün dünyadaki önemli şeyler, her zaman bir hicretten sonra meydana gelmiştir. Bunun bir sürü örneği var.
“Keşke sizin durumunuz daha ağır olsaydı ama Hocaefendi 20 yıl daha genç olsaydı…
“Mademki bu Hizmetin bir güzel işi var, ondan dolayı, rehberin rolü çok önemli.
“Eskiden sizin Türkiye’de binalarınız ve müesseseleriniz vardı ama şimdi tabanınız var. Eskiden müesseselerin içindeydiniz şimdi gönüllerin içindesiniz.
“Şu an sizin kadınlarınız bile birer lider halini aldı. Eski çikolata çocuğu dönemi bitti. Şimdi çocuklar korku ve endişe ile büyüyor, ondan dolayı geleceğe ait endişeniz olmasın. Bu süreçte çelik gibi bir nesil yetişiyor.
“Şu an ki cebri hicret sizi süzgeçten geçirdi. Haslarla hamları ayırdı.
“Sizin hicretiniz, Hz. İsa Aleyhisselamın ve Hz. Muhammed’in (S.A.S.) hicretidir. Sürecin en çetin bölümü geçti…
“Bu dönemde moral motivasyon çok önemli. Arkadaşların moralini canlı tutun. Hicretin önemini anlatın ve onları coşturun.
“Eskiden sizin bir ayağınız iktidarın başka ayağı Hizmetin yanındaydı. Sizin iki ayağınızı da istedi siyasetçiler. Ama siz iki ayağınızı da Hizmet alanına çektiniz ve süreç başladı. Ondan dolayı mücadele para ve mefkûrenin mücadelesidir. Her zaman bu tür mücadelede mefkûre kazanır…”
“Arkadaşımızın e-maili burada sona eriyor. Ben sizlere bir ağabeyimden duyduklarımı da arz etmek istiyorum.
Kahveler pişti gel
Köpüğü taştı gel
Ey iyi gün dostları
Kötü günler geçti gel!.
Bir etrafınıza bakın
İyi günler pek yakın
Unutmayın sakın
Geleceksiniz akın akın..
Safvet Senih