ABD’li finans ajansı Bloomberg de TCMB’nin yarınki faiz kararı öncesinde dikkat çeken bir analize yer verdi.
Haberde uluslararası finans kuruluşlarının tahminlerinin birbirlerinden oldukça farklı olduğu bir dönemde iki eski Wall Street Bankacısı olan Mehmet Şimşek ve Hafize Gaye Erkan’ın zorlu bir sınavla karşı karşıya olduğu belirtildi.
Haberde “Yarınki karar ekonomik ortodoksiye dönüşte şimdiye kadarki en büyük adım olabilir ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni yönetiminin gidişatını belirleyebilir” ifadeleri yer aldı.
Onur Ant imzalı haberde, Wall Street bankalarının faiz kararına ilişkin aşırı geniş bir tahmin aralığı olduğu hatırlatıldı. Analistler, Türkiye’nin iki yıldan uzun bir süredir ilk kez faiz artıracağı konusunda hemfikir. Ancak anketlere göre artışın ne kadar büyük olacağı konusu belirsiz.
Halihazırda yüzde 8,5 seviyesinde bulunan politika faizi için en yüksek tahmin Goldman Sachs’tan geldi. ABD’li banka faizlerin 40’a çıkacağını tahmin etti. En düşük tahmin ise İngiliz Standard Chartered’tan geldi. Banka TCMB’nin daha mütevazı bir artışla faizi yüzde 14’e çıkartacağını tahmin etti.
Aralarında Zümrüt İmamoğlu’nun olduğu Bank of America analistleri, “Hızlı bir düzeltmeden çok kademeli bir düzeltme ihtimali ağır basıyor” dedi.
Bloomberg anketinde ise uzmanların üçte birinden fazlası faizlerin yüzde 20’ye çıkacağını öngördü.
Eğer politika faizi yüzde 20 olursa yüzde 40’a yakın enflasyon esas alındığında reel faiz yüzde – 20 civarında olacak. Bu da Bloomberg tarafından izlenen 50’den fazla ekonomi arasında dünyanın en düşük reel faizi olacak.
Morgan Stanley ekonomistleri Hande Küçük ve Alina Slyusarchuk’a göre ise PPK muhtemelen finansal sistem üzerinde baskı yaratmadan gösterge faizini kademeli olarak TL mevduat faizlerine yaklaştırmaya başlayacak.
Ekonomistler, “İlk normalleşme adımlarının ardından Merkez Bankası muhtemelen daha şahin bir ton benimseyecek ve enflasyon beklentilerini düşürmek için daha fazla faiz artışı sinyali verecek” dedi.
Bloomberg ekonomisti Selva Bahar Baziki, “Hızlı yükselişten kaynaklanabilecek makro-finansal istikrar risklerini göz önünde bulundurarak, politika değişikliğinin kademeli bir sıkılaştırma döngüsü şeklinde gerçekleşeceğini düşünüyoruz” dedi.