Futbol karşılaşmalarında sıkça duyduğumuz bir
şarkı vardır. Takımından memnun olan
taraftar bütün stadı inletircesine;
“Bir şarkısın sen, ömür boyu sürecek.
Dudaklarımdan yıllarca düşmeyecek”
sözlerini haykırır. Yürekten, hissederek, kanından kan, canından can katarak söyler bu şarkıyı. Sonuna kadar güven, sonuna kadar
destek, sonuna kadar birlikte olma
yemini gibidir o şarkı. Güzeldir vesselam…
Lakin şarkıdır alt tarafı. Bu şarkıyla ilan-ı aşk edilen
takım, iki kere üst üste yenilsin, hemen değişiverir tribünlerden yükselen ses. Şarkı değildir bu defa söylenen. Dümdüz küfre
döner sözler.
***
Son yıllarda
siyaset meydanlarının da bir şarkısı vardı, bu milletin yarısının, can-ı gönülden söylediği… Adeta yemin eder gibi… Kalabalıklar yürekten ve iliklerine kadar hissederek
“Beraber yürüdük biz bu yollarda
Beraber ıslandık yağan yağmurda
Şimdi söylediğim tüm şarkılarda
Bana her şey seni hatırlatıyor”
diyordu… O şarkı da sonuna kadar inanmışlığın, sonuna kadar güvenmenin ve sonuna kadar birlikte olma
ümit ve beklentisinin ilanıydı…
Millet 10’larca yıldır siyaset arenasında görmediği,
kendi gibi
mağdur
kendi gibi ezilmiş
kendi gibi yokluğu bilen
kendi gibi yok sayılmış
kendi gibi engellenmiş
Ama
kendi gibi dürüst,
kendi gibi
inançlı,
kendi gibi vatansever
kendi gibi haksızlığa
boyun eğmeyen
kendi gibi ülkesine ve milletine düşkün
kendi gibi delikanlı,
Ama en önemlisi de KENDİNDEN BİLE ADALETLİ birini bulduğuna olan inanç ve güveni haykırıyordu bu şarkıyla.
O iki şarkı
şike soruşturmasıyla birbirine karıştı. Hükümetle “beraber yürüdük” şarkısını söyleyen millet “savcı işini yapsın, suçlu suçsuz ortaya çıksın” dedi.
Tribün adalet diye bağırırken, milleti temsil eden meclis ve
iktidar partisi bu defa vazgeçti birlikte yürümekten. Sözü bağımsız mahkemelere bırakmak yerine, daha 5 ay önce kendi elleriyle hazırladıkları yasayı değiştirip, ısrarla şikeciye kol kanat germe yolunu seçti.
****
Şimdi herkes merak ediyor: Bir parti, bir başbakan, bir siyasetçi, ağzından çıkan her sözü görev telakki edecek kadar kendisine güvenen, 9 yıl beraber yürüdüğü milyonları hangi geçerli sebeple yüz üstü bırakabilir?
Kim ve ne için, bir milletin “Büyük
Türkiye” kurma düşlerini yıkar ve bugüne kadar hiçbir siyasetçiye nasip olmayan inanmış kalabalıkları hayal kırıklığına uğratabilir?
Futbolun şikesi “ömür boyu sürecek” şarkıları susturdu bugünlerde… Taraftar aşkla ve gözyaşlarıyla söylediği şarkıların “sonucu belli maçlara” meze yapıldığı gerçeğiyle yüzleşti. “Beraber yürüdük” şarkısının niye susturulduğu da sır olarak kalmasa gerek.
[email protected]
twitter.com/@nadirkilic