Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından
CHP’nin ‘Ulusalcı’ kanadı atağa geçti.
Hedefleri öncelikle Kılıçdaroğlu’nun çevresini kuşatıp etkileri altına almak.
Kurultay öncesi
Önder Sav’ın genel başkanlığında genel sekreter olmaya razı olan Kılıçdaroğlu, bugün de ‘Ulusalcı’ bir Parti Meclisi’nin başında genel başkan kalmaya razı olabilir.
Koltuk kıymetlidir.
Siyasette daha kıymetlidir.
Olursa da şaşırmayın,
Baykal ile Sav yeniden biraraya geliyorsa, Kılıçdaroğlu da gelir.
Ancak böyle bir tablo, Süheyl Batum’un sözcüsü olduğu grubun hakimiyeti,
Sezgin Tanrıkulu,
Binnaz Toprak,
Umut Oran gibi isimlerin temsil ettiği demokrat kanadın
tasfiyesiyle sonuçlanabilir.
Zaten onlara böyle bir
partide nefes alma imkanı bile kalmaz.
Ne
demokratikleşme konusunda, ne
Kürt meselesinde ağızlarını açabilirler.
Bu tabloda orada kalamazlar...
Bu gelişme
ülke için daha hayırlı olabilir.
İki nedenle...
Birincisi, CHP’nin ne olup ne olamayacağı net şekilde anlaşılır.
Partiden tasfiye edilen
ekip Türkiye’nin daha demokratik bir anayasaya sahip olması ve Kürt meselesinin çözüm sürecine önemli katkıda bulunabilir.
Tasfiye olacak kadro, Türkiye’de gerçek sosyal demokrat bir parti kurulması çabalarına
hizmet edebilir.
Görünen, Ulusalcı kanadın ve Kılıçdaroğlu projesi sahiplerinin
seçim sonuçlarından fazla memnun olmadığı.
CHP her türlü gelişmeye gebe ama bunun ülke adına çok kötü olduğu söylenemez.
Adalet isim tanımıyor
Bursaspor Kulübü Başkanı,
Devlet Bakanı Faruk Çelik’in kardeşi, milli
futbol takım antrenörleri,
Beşiktaş Teknik Direktörü...
Adınız, ünvanınız ne olursa olsun, adının herhangi bir olaya karıştıysa,
adaletten paçanızı kurtarmak artık zor.
Bir dönemler gazeteci olmak,
trafik kontrolünden elini kolunu sallayarak geçmeye yeterdi.
Sık sık ‘’Sen benim kim olduğumu biliyor musun?’’ sorusunun seslendirildiğine
tanık olurduk.
Artık değil.
Elbette ayrıcalık görenler, eski düzenin ilişkilerini sürdürenler var ama genelde
sistem daha adil oluyor galiba...
Tutuklu vekiller
Kural açık ama sonradan istisnalar getirilmiş.
Bence yanlış olmuş.
Siyasetin yarattığı karışıklığı adalet çözmek durumunda.
Ergenekon veya KCK davalarından
tutuklu sanıkların
tahliye edilip edilmeyeceğine mahkemeler karar verecek.
Yargıçlar elbette tarafsız ve bağımsızdır. Ama aynı zamanda vicdani kanaate göre karar verir.
Bugüne kadarki uygulamayı, ülkenin genel çıkarını gözeterek adil bir karar vereceklerine inanıyorum.
Hasan
Cemal bizi daha çok alkışlar
Sonunda Fenerbahçe’nin başarılarının alkışı hakettiğini yazmış Şeyhül-muharir
Hasan Cemal.
Bilirsiniz
hasta Galatasaraylı’dır.
Öyle böyle de değil, ciddi taraftardır.
Fenerbahçe’nin basketboldaki şampiyonluğunu alkışlamak istediğini yazmış.
Bu sene kaçırmış.
Üzülmesin seneye en az 5 branşta daha alkışlama fırsatı olacak...