İstemezükçüler”in baş
kenti oldu
İzmir.
Vizyon geliştiren, önderlik yapabilen liderler de çıkaramadı.
Onun için nüfus olarak 3’üncü büyüklüğünü sürdürdü ama etki, güç açısından küme düştü.
Bir arkadaşımın cenaze töreni nedeniyle bir günlüğüne İzmir’e gittim ve koca kentin nasıl gerilediğini bir kez daha gördüm.
Rahmetli Ahmet Priştina, Kordon’a sahip çıkmış, pırıl pırıl hale getirmişti, onu da bozmuşlar.
Tente sistemi bozulmuş, çirkin bir tablo ortaya çıkmış.
Herkes kafasına göre bir tente sistemi geliştirmiş, Kordon da çirkinlikten payını almış.
Cumhuriyet Mitingçileri’nin gazına gelip darbecilerin peşine takıldı İzmir’in bir kısmı.
Bunun üstüne İzmir’e yapılmak istenilen her yatırımı İdari yargıda engelleyen bir grup türedi.
Vizyon fakiri liderlik bu tabloyu katmerli hale getirdi.
Sonuç, İzmir’in bugünkü hali.
Yatırımdan, Türkiye’nin son 10 yıldaki hızlı büyümesinden pay alamayan bir kent.
Ege’nin İncisi kararmış durumda. Doğal güzellikleri, tarihi, güçlü iki üniversitesi, Batı’ya açık yüzüyle İzmir’in müthiş bir potansiyeli var. Şimdi o potansiyeli ortaya çıkaracak bir isim İzmir’den
aday.
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım.
Yıldırım, yerel yönetimle iyi ilişkiler kurarak
demiryolu ulaşımında önemli bir proje gerçekleşmesini sağladı.
Körfez geçişli
Edirne-İzmir otoyolunun temeli atıldı, 5-6 yıla kadar tamamlanması bekleniyor.
Şimdi Yıldırım 3 Mayıs’ta İzmir’e yönelik iki çılgın proje açıklayacak.
Biri Güzelyalı’dan
Karşıyaka yönüne
tüp geçit olabilir deniliyor. Ama açıklamayla birlikte İzmir’in istemezükçüleri devreye girecektir.
Yıldırım bunlardan etkilenmesin çünkü İzmir’in gerçekten çılgın projelere ihtiyacı, Türkiye’nin de güçlü ve yaşanılır bir İzmir’e ihtiyacı var.
Yatırım ufunda
Binali Yıldırım, turizm ve kültür alanında
Ertuğrul Günay, İzmir’e çok şey katacaktır.
Göztepe geliyor!
Altınbaş grubunun yönetimine geçen Göztepe, futbolda İzmir’in makus talihini yeniyor. Bu adamcağıza da neler yapmışlardı kulübü aldığında ama neyse...
Göztepe bu hafta
rekor bir
seyirci önünde oynayacak çünkü kazanırsa
Bank Asya Ligi’ne çıkacak.
İzmir’in en köklü kulüplerinden, büyük bir seyirci potansiyeli olan bir
takım Göztepe.
Ben İzmirsporluyum ama bizim takım felaketten felakete sürüklendi ne yazık ki.
Göztepe ise taraftarının gücü, akıllı bir yönetimle küllerinden doğdu. Dileğim, Göztepe’yi bir yıl sonra Süper Lig’de görmek.
Delikanlılık ve edep
Bu
Necati Kurmel meselesi önemli herhalde. Onu yazınca Aydın tetikçilerini üstüme saldı.
Eskiden de siyasetçilerin, rakiplerinin üzerine salardı, huylu huyundan vazgeçmiyor demek ki.
Kurmel yakın dönemin
kilit isimlerinden biri ve Aydın’ın onunla ortaklığı bir dönemin ilişkilerine ışık tutuyor, üzerine gidilmesinde fayda var.
Bu
kavga Kurmel yüzünden başladı, onu bir hatırlatayım.
Gelelim işin edep ve delikanlılık boyutuna...
Başbakan ve bakanlar için “Para için anasını satanlar” başyazısı bunun gazetesinde yayınlandı. Paparayı yiyince tırstı başyazara sahip çıkamadı, bir başka “Anacı” Kılıçdaroğlu’nun partisine monte etti.
Şimdi birlikte
hizmet ediyorlar memlekete.
Yıllarca
Fethullah Gülen’e “Feto” diye,
Melih Gökçek’e “İ. Melih” diye yazdırdı, şimdi edepten bahsediyor.
Delikanlılığa gelince;
Başbakan Erdoğan’a gidip Hilton’a inşaat ruhsatı, Ceyhan’a
rafineri izni istemek... Bu olmayınca “
Deniz Feneri parası Erdoğan’a gitti” diye yayın yapmak...
Bunun üzerine Başbakan’dan ağıza alınması, hazmedilmesi çok zor bir sürü fırça yemek...
Midesinden girilip ardamarından çıkılmasını sakin sakin dinlemek.. Bunun ardından Erdoğan’la görüşmek için 2 yl boyunca araya onlarca adam koyup yarım saatlik görüşmeden mutlu olmak...
Yediği onca lafın üzerine sülalesini Gümüşhane’ye gönderip “Aile fotoğrafını” Gurur Günü diye
manşet yapmak...
Delikanlılık ise doğru ben delikanlı değilim, hiçbir zaman olamadım. Bizim orada buna başka bir şey deniliyor ama onu da sonra yazarım!
Not: Tetikçilerine söyle, beni müdürlük kesmez!