Eğer alınganlık göstermezlerse
Genelkurmay’ın dün yaptığı açıklamayı bir
muhtıra değil de
itiraf olarak niteleyebiliriz. Bugün bu milletin ordusuna komuta edenler
Balyoz sanıklarının neden hala
tutuklu olduklarını anlamakta güçlük çekiyorlarmış
Sürpriz mi bu açıklama?
Hayır. Bir kurumun yargı işlerini düzenleyen
Adli Müşavir, bu milletin savcıları çağırdığında gitmiyor, istenilen belgeleri
karargahta yok ettiği iddiaları ile anılıyor ise, o kurumda bir
mahkeme kararının anlaşılmasını beklemek “anlama güçlüğü çekmek” olurdu.
Sürpriz olan bir şey varsa “anlaşılmakta güçlük çekilen” noktanın sadece Balyoz tutukluları ile sınırlandırılması. Kanaatimce anlaşılamayan çok daha vahim mevzular var.
Mesela;
Kamuoyu merak ediyor Genelkurmay
GATA’daki
Kobay asker skandalında nasıl yanıltıldığını anladı mı? Hem de yetmiş milyonun gözü önünde…
Yanlış ise düzeltsinler: GATA’da 20 ana kuzusunun kobay olarak kullanılmasıyla ilgili açıklamada, Genelkurmay deneyin izinli olduğunu söylemedi mi? Çünkü GATA Genelkurmay’a öyle bilgi vermişti. Hemen sonrasında o açıklamayı yalanlayan bilgiler, belgeler ortaya çıktı.
Birileri altı doktorun ikbalini kurtarmak için Genelkurmay’ı fena tongaya düşürdü. Milletin şerefli ordusunun güvenilirliğini feda ettiler. Bugün
mağdur askerler, aileleri ve belgeler Genelkurmay’ın aldatıldığını söylüyor. Ama Genelkurmay’dan henüz ses yok.
Bir başka misal:
Casuslar, hainler kalbinize kadar girip en mahrem bilgilerinizi çaldı. Kışlalarımızın görüntülerini, fotoğraflarını,
savunma projelerimizi PKK’ya,
yabancı servislere sattılar. Onlar bunlarla uğraşırken bizim Genelkurmay Milli
Güvenlik Dersleri’ne adam gönderip okulda başörtülü var mı, öğretmenler
dindar mı diye raporlar hazırlatıyordu.
Aslında
Askeri
casusluk çetesinin tuzak kurduğu subaylar da en az Balyoz tutuklusu 163 sanık kadar bu ordunun personeliydi. Zorla, tehditle, vaatlerle birilerinin yataklarına sokulan
genç kızların çoğu da öyle…
Peki;
Genelkurmay Heron
ihanetini anlayabildi mi? “
Bizimkiler (teröristler) zayiat veriyor” diyerek
Heronların düşürülmesini isteyen subayları anladınız ve çözdüyseniz bu millete de anlatmalısınız.
Sahi…
O
soruşturmalar ne oldu? Heron gibi Karargah Evleri gibi soruşturmalar. Onları da hatırlamakta fayda var. Heron ve Karargah Evleri ile ilgili askeri savcılığınız bir soruşturma başlatmıştı. Siz açıkladınız. Üzerinden 3 küsur yıl geçti. Hala bir
arpa boyu yol alınamamasında bir gariplik yok mu?
İhanetlere takılmayan
heronlar bilgi vermesine rağmen göz göre göre
kurban ettiğimiz Aktütün’ü, Hantepe’yi Gediktepe’yi ne yaptınız?
Gerçekten, basılan karakola, askerden önce bir ambulansın ulaşmasını anlamakta güçlük çekmiyor musunuz?
…
Birileri bu kurumu fena yönlendiriyor haberiniz olsun. Ortaya çıkan her skandalda, vahim ses kayıtlarında, itiraf mektuplarında, gazetelere
manşet olan belgelerde, hep cambaza bak yapıyorlar. Soruşturmalar, olayın vehametini araştırmak yerine, sızdırana odaklanıyor. Bunda da bir gariplik yok mu?
Bırakın “deliller hukuki değer taşımıyor” “lav silahları
boru”, “belgeler kağıt parçası” savunmalarını. Size bunları söyleten anlayış, “Eşi başörtüsü takabilir ihtimaliyle” ordudan adam attırmadı mı? Siz ki ihanet bir yana, en
küçük ihmalin bile canlara mal olduğu bir kurumun komutanlarısınız. O konuşmalar, milleti
hedef alan planlar aklınıza şüphe de düşürmedi mi?
Bize kalırsa aldatıldın Genelkurmay; birileri yıllarca bu milletin ordusuna, milletin kendisini tehdit olarak gösterdi. Arşivleri aralayıp bakın. Ona da gerek yok, o koltuklara oturana, o rütbeleri takana kadar,
terörle mücadele adına yaptıklarınızı şöyle bir gözden geçirin.
Bu milletin askerine kurşun sıkanlar, subayına tuzak kurup casusluk yapanlar, cuntacılar mıydı tehdit, Kur’an Kursu’na gidenler, namaz kılanlar, başörtülüler,
İmam Hatipliler, minarelerden okunan
Ezan mıydı size hedef gösterilen?
Şimdi son bir soru, gerçekten bütün bunları anladınız da, tek Balyoz tutuklamalarını mı anlamakta güçlük çekiyorsunuz. Yoksa demokrasiyi, hukuk devletini mi henüz çözemediniz.
[email protected]
twitter.com/nadirkilic