Deniz
Baykal dava süreci başladığı gün tavrını aldı ve
Ergenekon’un avukatlığına soyundu.
Her platformda bu davanın savunuculuğunu üstlendi.
Ama bu koltuğunu korumasına yetmedi.
Çünkü ondan Ergenekon avukatlığı yapmasını bekleyenler, bütün muhalefet anlayışını bunun üzerine kurmasından rahatsız oldular.
Çünkü tek başına Ergenekon avukatlığı
CHP oylarını artırmaya yetmiyordu.
O yüzden ‘
Kaset Skandalı’ patlatıldı.
O olayı kimlerin
manşete çıkardığı, kimlerin Baykal’a git dediğini hatırlayanlar, bu tezgahın sahiplerinin kim olduğunu da kolaylıkla çözer.
Aynı irade,
İstanbul belediye seçimindeki performansını gözönünde tutarak
Kemal Kılıçdaroğlu-
Gürsel Tekin ikilisini işbaşına getirdi.
Kaset skandalı patladığı gün bunun böyle olacağını yazan biri olarak, bu tezgahı daha ilk günden gördüğümü söyleyebilirim.
Kılıçdaroğlu-Tekin ikilisi beklentiye uygun bir performansla işe soyundu.
Medyanın ‘
Gandi’ gazıyla CHP oyları yüzde 30’ları bile aştı.
Ama gazla
peynir gemisi yürümüyor.
CHP, Ergenekon zihniyetinden kopamadığı için eski çizgiye döndü, onunla birlikte
oy oranı da.
Şimdi Kılıçdaroğlu bir adım ileri giderek Ergenekon üyeliğine savundu.
Bu tavır, CHP’nin başaşağı giden performansını iyice kötüleştirecektir.
Çünkü bu
halk,
sivil-asker çatışması istemez ama böyle bir gerilim olursa, tavrını sivilden yana koyar.
Türkiye’nin çok partili siyasi hayatının tarihi bunun örnekleriyle dolu.
Sandık, sivil olana, demokrasiden yana olana sıcak davranıyor.
CHP bu gerçeğe ragmen ya ilişkiler ağı ya da genleri nedeniyle sivil bir tavır almıyor, alamıyor.
MHP kadar ihtiyatlı bir tutum bile alamıyor.
Bunun sonucu da
sandıkta hüsran oluyor.
Haziran’dan sonra CHP’de yeni genel
başkan adayı kavgasına hazır olun.
Medyayla, askerle muhalefet yaptınız yüzde 47 oy çıktı
‘Muhalefet susturuluyor’ türküsü herkesin ağzında.
2007 seçimleri öncesi ‘411 el kaosa kalktı’ diye manşet attınız,
muhtıra verdiniz, her türlü
hakareti yaptınız.
Binlerce insanı sokağa döktünüz.
Senaryolar yazdınız.
Televizyon ekranlarında,
gazete köşelerinde korku öyküleri anlattınız.
Abdullah Gül,
Tayyip Erdoğan hakkında ‘Musa’nın çocukları’, ‘Takunyalı Führer’ diye kitaplar yazıp iftiralar attınız.
Sonuç ne oldu?
AK Parti yüzde 47 oy aldı.
Böyle muhalefete can
kurban.
Onlar yazdıkça, konuştukça AK Parti’nin oyu artıyor.
Millete ‘Göbeğini kaşıyan adam’, ‘Bidon kafa’ diye hakaret eden ‘muhalefet medyası’, iktidara güç kattı.
Halk bidon kafa ve sizler zekisiniz öyle mi?
Pınar Selek davası
Onlar hukuk sadece darbecinin hukuk olduğu için sistemin gerçek mağdurlarını görmüyorlar.
Cumartesi Anneleri’nin çocukları yok onlar için.
Pınar Selek davasında yaşanan gariplikler de...
12 yıldır süren davayı savcı yine Yargıtay’a götürdü.
Genç bir kadının yaşamının
adliye kapılarında karartılması vicdanları rahatsız etmiyor.
Çocukları sırtlarından vuran polislerin mahkemece aklanması da rahatsız etmiyor.
Varsa yoksa generallerin hukuku.
Biraz da başka adaletsizliklerle de ilgilenin ki, diğer itirazlarınız inandırıcı olsun.