CUNTACIDA YÜREK NE ARAR?


Donanmadan çıkan belgelerle puzzle tamamlandı sayılır. Artık Türkiye’nin derinlerine saklanan cuntanın resmi çok daha net. Bugüne kadar Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Millete Komplo, Darbe Günlükleri ve Askeri Casusluk zanlıları ayrı ayrı görünüyordu. Her soruşturma (cuntanın) farklı bir köşesinden başladı boşlukları doldurmaya. Gölcük’te ele geçen belgeler çok sayıda kalemin aslında tek bir bütünü çizdiğini gösterdi. Bütün darbe planları birbirinin kuyruğuna değdi bu belgelerle. O bütünün eli ayağı, kolu bacağı birbirini tanımasa da kafanın hep aynı olduğu netleşti. Poyrazköy’deki cephanelerin neden orada olduğu sorusunun cevabı donanmadan çıktı mesela. Savcı Askeri Casusluk soruşturması için girmişti, Balyoz’u, Poyrazköy’ü, Kafes’i, Millet’e komployu da buldu. Balyoz sanığı Özden Örnek “Darbe Günlüklerinde” bir çalışma yapılması gerektiğinden bahsediyordu, o çalışma da cuntanın zulasından çıktı. Zaten tahmin ediyorduk ama bugün açık seçik ortaya çıktı ki; Türkiye’de tek bir ihanet odağı var ve milleti hedef alan bütün planlar aynı odağın mahsulü. Sadece alt kademelerdeki uygulayıcılar (hücreler) farklı o kadar. Matruşka açıldı. Ve artık kaçacak, saklanacak yerleri kalmadı. Gölcük Donanma Komutanlığı’nda çıplak yakalandılar. Ama kendilerinden beklenileni yapıyor ve direnmeye devam ediyorlar. Üniformasını giydikleri şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri’nden azıcık bir şeyler öğrenmiş olsalardı, çıkıp delikanlıca ve de yiğitçe konuşurlardı. “Yaptık ve yaptıklarımızın da sonuna kadar arkasındayız” derlerdi. Ama yapmadılar, yapamıyorlar. Çünkü hiç böyle yaşamadılar. O üniforma sırtlarındayken bile hep saklanarak ve sinsice işler yaptılar. Bu millet için planladıkları asla izahı mümkün şeyler değildi ve asla bu milletin iyiliğine olan şeyler de değildi. Bu yüzden bu cesaret ve yüreklilikleri hiçbir zaman olmadı ve hep saklandılar. Sonuca ulaştıkları darbelerde bile ne yaptıklarını asla açık açık millete anlatmadılar. Haliyle suçüstü yakalandıklarında da bir askere yakışan cesaret ve yürekliliği göstermiyorlar, gösteremiyorlar. İşin acı tarafı millet düne kadar onları kahraman biliyordu. Oysa bugün onlar yalandan medet umuyorlar. Neymiş efendim “yakalanırlarsa harp oyunu diyeceklermiş.” Yakalandılar ve “oyundu” diyorlar. Lakin yalan söyleyen en başta kendini aldatır. Ama başkalarını aldattığını zanneder ve ona inanmak ister. Bugün yaptıkları işte bu… İnandırıcı olmaktan çok komik duruma düştüklerinin farkında değiller. Dedik ya bekleneni yapıyorlar. Çünkü yaptıklarının bile arkasında duracak cesaretleri yok. Ama körü körüne bir direnme bu. Davalar devam ediyor. Düne kadar belgelerin “ıslak imzalılarının” olmaması onları sevindiriyor, ümitlendiriyordu. Şimdi onlar da çıktı. Dursun Çiçek imzalı Millet’e Komplo Planı yakalandığında yer yerinden oynamıştı. Bugün savcının elinde ondan yüz kat daha vahim yüzlerce ihanet ve komplo planı var. Merak edenler Balyoz Davasına eklenen son klasörleri karıştırsın. Her sayfasında ayrı bir Dursun Çiçek görecekler. Hem de Islak İmzalı… twitter.com/nadirkilic
<< Önceki Haber CUNTACIDA YÜREK NE ARAR? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER