Unvanlarına bakarsanız akıllı uslu insanlar olduklarını düşünürsünüz.
Devletin tepelerinde yıllarca görev yapmış asker,
sivil atanmış veya seçilmiş olarak.
Arada bir toplanıp Türkiye’ye ayar veriyorlar veya vermek istiyorlar.
Mesela Abdullah Gül’ün
cumhurbaşkanı olması fikrine karşı çıktılar.
Neden?
Çünkü eşinin başı örtülüydü.
Görev eski genelkurmay başkanı İsmail Hakkı Karadayı’ya verildi, o da dönemin
ANAP Genel Başkanı
Erkan Mumcu’yu arayıp “Meclis’e girmeyin” talimatı verdi.
Sonuç?
Halk, asker talimatıyla Meclis’e girmeyen ANAP ve DYP’yi sandığa gömdü, boykotçu iki lider
Erkan Mumcu ile Mehmet Ağar’ı emekliye sevk etti.
Abdullah Gül’e de güvenoyu vererek Çankaya’ya çıkardı.
Encümen-i Daniş bu kez kendi öldürdüğü ANAP-DYP bloğunu diriltmek için kolları sıvadı.
Aksiyon Dergisi’ne konuşan Encümen-i Daniş’in Başkanı Necmettin Karaduman,
Demokrat Parti hareketi olarak canlandırılmak istenen hareketin başına Süheyl Batum’u düşündüklerini açıklamış.
DP olmayınca, Batum
CHP’ye geçmiş, “pantolon olmadı,
gömlek verelim” siyaseti yani.
Sonuçta Encümen-i Daniş’in umudu parti, MHP çizgisinin yılmaz savunucusu “bacanak”a kaldı.
Hareketin fikir babalarından
Mesut Yılmaz da bu duruma kızıp dün partiden
istifa etti.
Encümen-i Daniş bu kadar fiyaskonun ardından akıllanmışa benziyor, Necmettin Karaduman “bıraktık bu işin peşini” demiş.
Keşke devam edip şu CHP’ye de bir el atsalardı.
Kuvvetle muhtemel onu da sandığa gömer, gerçek bir sosyal demokrat partinin kuruluşuna vesile olurlardı.
Gözünüz aydın! CHP
iktidar
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Gürsel Tekin,
AK Parti’nin yüzde 40’ın altına indiğini, CHP’nin de yüzde 35’lere yaklaşan bir ivme yakaladığını açıklamış.
PR-NET diye bir şirket araştırma yapmış, AK Parti yüze 38.8, CHP yüzde 33.9, MHP ise yüzde 17.2 oranında çıkmış.
Valla, ne yalan söyleyeyim Aydın Bey bir el attı, CHP bir anda tırmanışa geçti.
CEO İl Başkanı ile böyle olduysa, devrik başyazarın milletvekili olmasıyla AK Parti’yi ezer geçerler.
Bu tablo, pardon ivme tek başına iktidarı işaret ediyor, en kötü ihtimal MHP ile
koalisyon.
Aydın Bey bu moralle bacanağın partisini de barajın üstüne çıkartır veya MHP’ye monte eder herhalde.
Yalnız eski başyazara kötü bir haberim var, gazetede kalan CHP’liler “ön
seçim” diye bastırıyor.
Burada kendisine atılmak istenen bir kazığın kokusunu alıyorum.
Benden uyarması, önünü kesmek istiyorlar...
İşte yargı vesayeti
Danıştay, reformlarda durmak yok, yola devam dedirtecek bir karara daha
imza attı dün.
YÖK’ün düzenlediği
ALES Sınavı’na imkan veren yönetmeliği “adayların fiziksel teşhisinde güçlük olasılığı” nedeniyle iptal etti.
Mübarek başörtüsü değil de
peçe sanki.
Bunlar kadınları kulaklarından tanıyor adeta.
Toplumun ağırlıklı kesiminin düşünceleri ortadayken getirilen bu
kural çok sayıda insanı
mağdur etmekle kalmıyor,
halka bir
giyim ve
yaşam biçimini empozede ısrar ediyor. Gerçekten ayıp.
Memecan’a ayıp
Mehmet Tezkan, SABAH’ta
Salih Memecan’ın iyi arkadaşıydı, Doğan Grubu’na geçince bir şeyler oldu. Haftada bir Salih’e sallıyor.
Siyasi görüşlerini eleştirebilir ama iftiraya kaçan yazılar kaleme alıyor, yok devletten, belediyeden iş alıyor diye.
Adamın köşesi de yok,
cevap veremiyor. Salih’i tanıyan tanır, akçeli işlere bulaşmaz, bunu Tezkan da iyi bilir.
AK Parti yokken de Salih bu Salih’ti, varken de.
Tezkan belediyelere akçeli iş yapanları arıyorsa, kendi gazetelerine baksın bir zahmet.
Oralarda bayağı halkla ilişkilerci var....