Terör örgütü PKK artan tepkiler nedeniyle Ramazan boyunca tek taraflı "ateşkes" ilan etti. Örgüt, bu tür çıkışları hemen hemen her yıl yapıyor. Bazen artan kamuoyu baskısını göğüslüyor. Bazen de TSK operasyonlarından bunaldığı için geri çekilmek amacıyla taktik amaçlı ateşkes ilan ediyor. Kışın kırsalda hareket imkânı daraldığı için çoğunlukla da bu dönemlerde ateşkes ilan ediyor. Bu arada da yeni eleman devşirme çalışmaları ile silah edinme faaliyetlerini hızlandırıyor. Böylece yeni bir saldırı dönemine takviye olmuş halde başlıyor. Gerçi PKK'nın ateşkesleri sizi yanıltmasın. Terör örgütü bazen bu açıklamaları, terörle mücadele eden birliklerin rehavete kapılmaları ve tedbirleri gevşetmeleri için de yapıyor. İşte Tokat Reşadiye saldırısı böyle bir dönemde yapıldı. 33 er saldırısı yine böyle bir dönemde yapıldı. Terör örgütünün taktikleri az çok biliniyor. Şaşırtıcı olan siyasetin de PKK'nın bu hamlelerine kurban olması. PKK saldırıyor. Şehitler veriliyor. Kimileri bunu siyasi ranta dönüştürmek istiyor. PKK saldırılara ara veriyor. Yine aynı siyasi istismar gündeme geliyor. Garip bir şekilde terör örgütü taktik adımlarıyla Türk siyasetinde psikolojik harekât yapıyor. Muhalefetin dilindeki iddia o ki, "AK Parti terör örgütü ile masaya oturdu ve referanduma kadar sürecek ateşkesin ilanını sağladı." Bu iddianın kaynağı, terör örgütünün Kandil'deki sorumlusunun yaptığı açıklamalara dayanıyor. Başbakan Erdoğan dün Kayseri'de bu yorumlara çok sert cevap verdi: "Bizim dört kez bunlarla (terör örgütü) bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir. Bu iftirayı atanlara söylüyorum, ey Kılıçdaroğlu, ey Bahçeli bizim masaya oturduğumuzu söylüyorsanız, bu iddianızı ispatla siz mükellefsiniz siz. Eğer ispatlayamazsanız müfterisiniz.'' Bu tartışmaların çıkmış olması, terör örgütünün ateşkes ilan ederek referandum sürecini etkilemek hedefine ulaştığını gösteriyor. Teröristler, referandumda "hayır" çıkması için Tunceli'de yol kesip propaganda yapıyor. Yine aynı bölgede "hayır" oyu verilmesi için bildiri dağıtıyor. PKK, birçok bölgede de seçmeni sandığa gitmemesi için tehdit ediyor. Yani "boykot" uygulatmaya çalışıyor. Yani referanduma "hayır" diyen cephede yer alıyor. Ateşkes ilan etmenin bu çalışmaların bir başka ayağı olduğu apaçık ortada... Terör örgütü ile aynı görüşü savunmaktan rahatsız olmayanların, terör örgütünün her yıl olduğu gibi bu yıl da "taktik ateşkes" ilan etmesinden rahatsız olmalarını anlamak mümkün değil. Emin olun PKK, terörün "hayır" oylarını artırdığına inansaydı hiç düşünmez saldırılarına devam ederdi. Terör örgütünü siyasete alet etmenin Türkiye'ye "toplu iğne ucu kadar" bile faydası yok.