Dün kanallar arasında dolaşırken bir TV programında, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu eski başkanı Rıdvan Budak'a rast geldim.
"Bu
Anayasa paketinde sendikalarla ilgili olumlu bir madde yok, hatta kısıtlama var" diyordu. O yüzden "hayır" diyecekmiş.
Tuhaf bir gerekçe...
Anayasa paketinde sendikaları ilgilendiren iki madde yer alıyor:
1) Artık aynı işkolundaki
işçiler birden fazla sendikaya üye olabilecek...
2) Grev hakkının önündeki bazı engeller de kalkacak...
Bunların nesi kısıtlama?
Peki, yeter mi? Yetmez ama olsun...
Zaten "Evet" oyu atacak hemen herkes, "Yetmez ama Evet" diyerek sandığa gidecek.
***
Aslında sendikalarla ilgili bir madde de olmayabilirdi pakette.
Çünkü bu
küçük çaplı
Anayasa değişikliği paketinde,
Kürt sorunuyla ilgili doğrudan bir madde yok... Yüksek Öğretim Kurulu'na ilişkin de bir madde yok...
Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili madde de bulunmuyor...
Eee? Yoksa yok... Şart mı?
Gazetecilerle ilgili madde yok diye, "
Hayır" mı diyeceğiz yani? Böyle saçmalık olur mu?
Zaten o ve diğer konularla ilgili değişiklikler yer alsa, bunun adına "değişiklik paketi" değil "Yeni Anayasa" denirdi!
Rıdvan Budak ile şimdiki DİSK Başkanı,
TÜSİAD yancısı
Süleyman Çelebi, "Biz değişimci enerjimizi kaybettik, artık statükoyu destekliyoruz" dese... Vallahi saygı duyarım!
Ama "Solcuyuz" demiyorlar mı?
Hadi canım...
Daha önce 'duygusal' diye eleştirmişlerdi!
Başbakan Erdoğan, 12
Eylül idamlarıyla ilgili konuşurken
gözyaşı döktü ya... Muhalefet hemen yaygarayı kopardı: "Samimi değil..."
Bu siyasetçiler çok acayip insanlar. Düne kadar Erdoğan'a "Kasımpaşalı" (delikanlı, 'pata küte',
hesapsız karakter) diyenler, şimdi kalkmış Başbakanın "rol yaptığını" iddia ediyor.
Halbuki Başbakan'ın en önemli özelliği rol yapmaması, bir siyasetçiden beklenmeyecek kadar "samimi" olması.
Hatırlayın: Davos'ta "Onu minute" diyerek
İsrail Cumhurbaşkanı Peres'e çıkıştığında, "Dilini tutamadı, duygusal davrandı" diye eleştirilmişti.
Halbuki onun gerçeği bu ve Erdoğan tam da bu nedenle
halk tarafından seviliyor.
'EVET gerçekleri'
Peki, paket ne getiriyor?
12 Eylül günü "Evet" diyecekler, bunu hangi niye yapacak?
İşte dökümü:
Çocuk istismarının önüne geçilmesi için...
Fişlemenin son bulması için...
Darbecilerden hesap sorulabilmesi için...
Durduk yerde ordudan atılanların mahkemede hak arayabilmeleri için...
Yüksek yargının kendini Meclis'in ve Hükümetin yerine koymasını engellemek için...
Yüksek yargıda tarafsızlık sağlayabilmek için...
Sivillerin askeri mahkemede yargılanmasına son verebilmek için...
Anayasa Mahkemesi'ne kişisel başvuru yapabilmek için...
Türkiye'nin geleceğini, vatandaşların özgürlüğünü belirleyen iki kurumun (Anayasa Mahkemesi ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) belli bir zümrenin elinden kurtulup demokratikleşebilmesi için...
"Dediği dedik"
HSYK kararlarının yargı denetimine açılması için...
Aynı işkolunda birden fazla sendikaya üye olunabilmesi için...
Grev hakkının önündeki engellerin kalkması için...
Memurların toplu
sözleşme hakkı alabilmesi için...
Darbecilerin hazırladığı Anayasa'nın değişmesi için...
Yurtdışına çıkış özgürlüğünün genişletilmesi için...
EVET diyecekler..
SABAH