CHP’de değişimin gardrop değişikliğinden ibaret olduğu dün yaşanan olaylarla kesinleşti.
İstanbul’a il başkanı olduktan sonra tabana ulaşmak için yoğun çaba harcayan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanlığı sırasındaki açılımlarıyla CHP’yi beklentinin üzerinde bir oy oranına çıkartan
Gürsel Tekin tasfiye edildi.
CHP klasik
siyaset anlayışına döndü.
Kürt açılımı, başörtüsü açılımı, rafa kaldırıldı.
Belli ki, CHP’nin
laiklik, devlet siyasetinin güçlendirilmesi çizgisi
Önder Sav’a emanet.
Gandi Kemal il il dolaşıp
havuzlu villa propagandasıyla oy almaya çalışacak.
Yani Kürtler’den yine oy alınamayacak, yine muhafazakar kesim dışlanacak.
Tek umut Gandi’nin performansı.
CHP’de değişimin değil, statükonun dediği oldu.
Deniz
Baykal’ın başının boşu boşuna yendiği de ortaya çıktı.
Kılıçdaroğlu, Önder Sav’ın iteklemesi olmadan, kendi başına yarışa girmekten çekinen, ürkek bir lider
adayıydı.
Genel Başkan olmak için Önder Sav’ın bütün
kilit kararlarına
evet dediği anlaşılıyor.
O nedenle partinin hiçbir kritik kararında ağırlığını koyamıyor.
Koysa da bir sonuç alamaz çünkü o insanların seçiminde bir etkisi yok.
Onlar varlık sebeplerini Gandi’ye değil, Sav’a borçlular.
Sonuçta dediği olmaz ve
istifa etmek durumuyla karşı karşıya kalabilir.
O zaman da liderlik ve sağladığı nimetler de elden gider.
Sessiz sessiz Sav’ın dediklerini yapmak en iyisi.
İlk gündeki
çatlak kopacak fırtınanın işaretçisiydi.
Gürsel Tekin en başta kaybetti çünkü Gandi yola çıkarken Sav’a teslim olmuştu.
Sav’ın egedesonsöz.com sitesine verdiği demeç, aslında Gandi’ye bir uyarıydı.
Gandi, partide altı boş bir genel başkan.
Mücadele edip kazandığı tek kongre, beraberinde taşıyabileceği tek
teşkilat yok.
Zamanında Baykal aday gösterdiği için milletvekili oldu, şimdi Sav aday gösterdiği için de genel başkan oldu.
O kadar.
En çok Gandi Kemal rüzgarı estirenler hüsrana uğramıştır herhalde.
“Ulan yine tutturamadık” diye perişanlardır.
Denemek gerekir.
İlk seçimde 30 olmaz belki ama Gandi daha
genç, bir dahaki seçimde 30 çıtasını aşacağından eminim.
Ercan Karakaş gibi bir ismin il başkanlığı için bile düşünülmemesi rüzgarın gücünü göstermesi açısından önemli.
Bu Gandi bu haliyle sadece balon üfleyebilir gibi görünüyor.
Genel sekretere bağlı genel
başkanlık modeli Türkiye’de bir ilk.
Özal zamanında cumhurbaşkanına bağlı başbakan görmüştük, şimdi de genel sekretere bağlı genel başkan görüyoruz.
Bütün bu gelişmeler açıkça gösteriyor ki, CHP’de değişim isteyenler yanlış partilinin kasetini ortaya sürmüşler.
Mahkeme kararı işte böyle veriyor
Anayasa Mahkemesi üyelerinin eski
Adalet Bakanı Seyfi Oktay ile yaptığı görüşmeler yayınlandı.
Baykal’ın seks kaseti olup olmadığı belirsiz görüntüyü
manşet yapanlar, bu görüşmeleri görmezler elbette.
Onların derdi
Osman Can ve paketin iptaliyle.
O yüzden Ergenekon’a destekleri de tam gaz sürüyor, iptal davasına da.
Bir Osman her fırsatta manşet oluyor, diğer Osman el üstünde tutuluyor.
Ne diyelim, herkesin Osman’ı kendine.
Siz, sizinkinin hayrını görün.