Askerlerin hukukun üstünde oldukları, olan biteni kimseyle paylaşmadıkları dönem kapandı, kapanıyor.
Bu ülkede askerlik zorunlu bir görev.
Analar, babalar, yavuklular gözağrılarını hayatlarının baharında size teslim ediyor.
Onları teslim aldığınız gibi geri yollamak birinci
göreviniz.
Eli ayağı tam vet abut içinde olmadan.
Şimdi başta arkadaşımız Şamil
Tayyar olmak üzere bir kısım gazeteciler, anayasa oylaması sırasında
Tunceli,
Giresun gibi bölgelerde saldırılar olabileceğini yazıyor.
Bunu kendi uydularından, dinleme cihazlarından aldıkları bilgilerle yazmıyor.
Devlete istihbarat sağlayan birimlerden alıyor.
Yani, bu bilgiler size de geliyor.
Ama bu istihbarat raporlarının gereği yerine getirilmiyor.
Bedeli gençler hayatlarıyla ödüyor.
Sizin ihanetle
suçlama cüretinde bulunduğunuz medya olmasa, 4 askerin el bombasının cezai amaçla kullanılması sonucu öldüğünü belki de hiç öğrenemeyecektik.
Dağlıca baskınında karanlık noktalar bulunduğundan haberimiz olmayacaktı.
Yine askerlerimizi kendi mayınımızın öldürdüğünü de bilmeyecektik.Son dönemde kamuoyuna gerçekleri açıklamak konusunda ciddi sıkıntılarınız olduğu bir gerçek.
Önce bunu kabul edin.
Kuzey Irak ‘’BBG Evi’’ gibi iken, kendi ülkemizde 50 kişilik
militan gruplarının, hem de istihbarat raporları varken
karakol basabilmeleri kuşku uyandırıcıdır.
Bu kuşkunun hesabı sorulur.
Bu ülkede
hayvan hakkı savunucusu hayvanseverler var.
Birinin başına bir iş gelince
kıyamet koparıyorlar.
İzin verin de insan hakkı, insanın
yaşam hakkını savunan insanlar da olsun.
Siz bir kamu görevlisisiniz ve insanların size emanet ettiği gençler istihbarat raporlarına rağmen can veriyorsa, size bunun hesabı sorulur.
Siz de
hesap verirsiniz.
Hala bu hesabı soracak cesaret ve olgunlukta bir meclisimiz yok.
Ama çok
şükür medyamız var, o da
halk adına bunu soruyor.
Bu bir.
İkincisi sizin üstüne titrediğinizi iddia ettiğiniz hukuk konusundaki pervasızlığınız.
Evet herkes aksi ispat edilene kadar masumdur.
Ama siz bir
darbe girişiminin lideri olmakla suçlanan
emekli bir generali alıp Anıtkabir’e giderseniz, hukuka meydan okumuş olursunuz.
Mahkemeye baskı yapmış olursunuz.
Büyükanıt zamanında bunu doğrudan yapmış ve sonuç almıştı. Ama aradan geçen zaman bu yöntemin güç kaybettiğini gösteriyor.
Onun için gelecek kuşaklar tarafından hukuka, demokrasiye saygılı bir asker olarak anılmak istiyorsanız, Anıtkabir’i kimle ziyaret ettiğinize dikkat göstermenizi öneririm.