Dönemin I.
Ordu Komutanı
Org. Çetin Doğan ve şürekâsı tarafından hazırlanan
Balyoz Planı'ndaki bir bölüm beni "mutlu" etti:
Eğer Balyoz Harekâtı uygulanıp başarılı olsaymış... I. Ordu bölgesindeki 832
personelin Silahlı Kuvvetler ile ilişiği kesilecekmiş.
Darbeciler tam 77 sayfadan oluşan bir liste ile bu personeli saptamışlar. Öyle ki bu 832 kişi arasında
kurmay subaylar da vardı.
"İnsanların onca yıl
emek verdikleri bir kurumdan atılacak olması mı seni mutlu ediyor" diye soracaksınız.
Elbette ki hayır!
Beni mutlu eden ne biliyor musunuz?
Listedekilerin atılma sebepleri!
EK-C listesindeki personel atılma nedenleri, adlarının hemen karşısındaki "açıklama" başlıklı sütunda şöyle yazılı:
"
İrticai görüşü benimser", "siyasal İslami görüşleri benimser ve destekler", "eşi çağdışı
kıyafet giyer", "
mesai saatlerinde namaz kılar", "aşırı milliyetçi partiye müzahir", "
Kürt milliyetçiliği yapar", "eşi irtica eğilimlidir" ve benzeri...
Bu lafların ne anlama gayet iyi biliniyor: Adamcağız, Hz. Muhammet'i överse, "irticai görüşü benimsemiş" olur.
"
Hükümet inşallah başarılı olur" derse, "siyasal İslam'ı desteklemiş" olur.
"Eşi
türban takan subay" şeriatçıdır.
"Bence Kürtlerin hakları verilmeli" diyen, Kürt milliyetçisi damgasını yer; vs., vs...
Beni mutlu eden durum işte bu:
Onca çabaya karşın TSK hâlâ "tek sesli", "tek görüşlü" olmamış. Belli ki kurumun içinde Kemalizm'e yüz vermeyen birçok personel bulunuyor.
Bu insanların varlığı,
darbeci zihniyete engeldir. "Ergenekoncular iktidarı ele geçirirse vah halimize" diyerek, çeşitli biçimlerde direnirler.
Baştan aşağıya darbeci Kemalistlerle dolu bir ordu, Türkiye'yi tarumar ederdi.
İyi ki durum bu değil.
Not: Komutan eşleri 8
Mart Dünya
Kadınlar Günü vesilesiyle Anıtkabir'i ziyaret etmiş. Bu hanımlar, Osmanlı'da feminist
dergi ve gazeteler yayınlandığını, Cumhuriyet'teki kadın hareketinin ise Kemalistlerce bastırıldığını herhalde bilmiyor.