Kemalistler Hindistan’a


Haydarabad, Hindistan Eskiden “Komünistler Moskova’ya” derlerdi ama pasaport bile vermezlerdi adama. Kaç kişi tedavi için yurtdışına gidemediği için canından oldu bu ülkede. Medya bağımsız olduğu için bunları yazmaz ama siz devletinizin böyle uygulamaları olduğunu bilin yine de. Artık öyle değil. Herkes, tabii ki vergi borcu, mahkumiyeti veya askerlik yükümlülüğü olmayan herkes canı istediği zaman yurtdışına çıkıyor. Çok şükür sosyal-demokratlarımızın 3 yılda bir yurtdışına çıkma izni kötü bir anı olarak zihinlerde kaldı. Böyle bir kriz ortamı seyahat için ideal. Uçaklar ucuz, oteller ucuz, Hindistan’da yemekler bile ucuz. Ben olsam hükümetin yerinde hem Kemalistler’e, hem bir kısım Kürtler’e uygun koşullarda Hindistan turları ayarlarım. Gelsin görsünler, bu dünyanın en büyük de mokrasisinin gerçeklerini öğrensinler. 1 milyar 225 milyon kadar nüfusu var Hindistan’ın. Nüfus olarak dünya ikincisi. Üstelik üniter devlet değil. Resmi dili de bizimkisi gibi bir değil, tam 22 tane. İnternetten baktım, işte anayasalarına göre resmi dilleri: Assami, Bengali, Bodo, Dogri, Gucarati, Hindi, Kannade, Keşmirce, Korlani, Maithili, Malayam, Manipuri, Marathi, Nepali, Oriya, Pencabi, Sanksritce, Santali, Sindi, Tamil, Telugu ve Urdu. Bizim Kemalistler sayıyı duysa fenalık geçirir ama burada ülkeye adını veren Hindular diğerlerine bizim dilimizi kullanacaksınız, bizim dinimize inanacaksınız diye baskı yapmamış. Onunla da kalmamış, ülkeyi idari olarak 28 eyalete ve 8 birliğe ayırmış. Her eyaletin kendi parlamentosu, kendi kabinesi var. Burada “Ne mutlu Hindu’yum” diyen yok, demek zorunluluğu da yok. Zaten dağlarında yazı da yok. Okulda bu dil olursa bölünürüz, yok oluruz diyen de, ya sev ya terk et diyen de... Herkes birbirinin hakkına saygı duyuyor. Kavgadan gürültüden uzak yaşıyorlar ve kimsenin aklına ayrılmak gelmiyor. Çünkü bugün bir dünya gücü olmalarını birarada olmalarına borçlu olduklarını biliyorlar. Üstelik yoksulluğun dizboyu olduğu dönemden bu yana birlik içinde yaşıyorlar. Onun için Hindistan, farklı dil, din veya etnik kökenden gelen insanların demokratik rejim altında birarada yaşayacaklarının en açık örneği. Canlı bir laboratuvar. Bu yüzden birden çok resmi dil bırakın, Kürtçe’nin eğitim dili olmasını anlamakta zorluk çekip karşı çıkan, Sunni İslam’dan başka din tanımayan Kemalistler’in buraya gelmesi çok önemli. Üniversite bitirmiş gibi olurlar ama YÖK üniversitesi değil, hakiki bir üniversite. WAN’de İsviçre modeli WAN kendi çalıp kendi oynamış. Parayı basan raporu yazdırmış. Türkiye raporu grup gazetelerinin haberinden farksız. Üstelik bu rapor yazılırken Türkiye’nin demokrat basınının temsilcileri de buradaydı, kimseye fikri sorulmadı. Kürtçe yayıncılık konusundaki açılımlara atıf bile yapılmamamış olması üzücü. İsviçre’deki minare yasağı gibi, oylayıp kabul etmişler ve de ayıp etmişler. Bu rahatsızlığımızı hem sözlü, hem yazılı olarak WAN yönetimine ilettik. WAN de basın konseyi gibi olacaksa, bizim işimiz ne orada.
<< Önceki Haber Kemalistler Hindistan’a Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER