Yeni ortaya çıktı biliyorsunuz, “yağmaya azmettirmek” ve “
örgüt üyeliğinden”
tutuklu,
Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok’un son durumunu...
Hava Kuvvetleri Adli Müşaviri idi.
Ne oldu?
Disiplin Mahkemesi Subaylığı’na atandı.
Adli müşavirlik, aktif görev yapmayı gerektirdiği, hapiste olduğu için de bu mümkün olmadığı için bu göreve atanmış olabilir.
Kamuoyu günlerce onu konuşmuştu. Sahte
çürük raporları verdiği iddiasını gazeteler yazmıştı. Şimdi hapiste...
Ama bütün mesleki haklarından faydalanmaya devam ediyor. Tıpkı diğerleri gibi...
İşte o isimlerden biri; Albay
Cemal Temizöz...
Adı
faili meçhul cinayetlerle anıldı. Tutuklu
sanık. Ve halen cezaevinde.
Hapiste olmasına rağmen,
Kayseri İl Jandarma
Alay Komutanı görevinde. Adliye masraflarını Jandarma Genel Komutanlığı’nın karşıladığı öne sürülüyor.
Liste uzuyor...Albay
Dursun Çiçek, Yarbay
Mustafa Dönmez, Teğmen
Mehmet Ali Çelebi. Yine rütbelerini koruyanlardan.
Kanal D, Çelebi’nin avukatı, “müvekkilim serbest kalmazsa, üstüne zimmetli helikopteri uçamaz” dediğini aktarıyor. Sanki Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki tek
pilot teğmen Çelebi imiş gibi.
Darbe, yağma, cinayetler...
Hepsi birbirinden ağır suç iddialarından tutuklular. Ama hepsi statüsünü koruyor.
Bu dikkat
çekici ayrıntı herkesin dilindeyken
Tuğgeneral Hıfzı
Çubuklu basın toplantısında sözkonusu subaylar hakkındaki iddiaların konuşulduğunu hatırlatıp “her suç iddia edilen şahıs, ‘hemen pat açığa aldım’ diye bir yetkimiz yok” diyordu.
Rütbelerini geri alın demek haddime düşmez.
Ama, anlamayamadığım nokta şu: Bir tarafta, yargı yolu kapalı ihraçlar ki, kimi zaman, sadece,
iftira dolu bir
mektupla yapıldığı söylenen...
Hatırlar mısınız, Nurcan Akçay isimli, Eski Tabib Albay’ın, eski eşinin anlattıklarını?
“Eşimi ordudan atmak için asılsız mektup yazdırdılar” dememiş miydi?
Bir yandan bunlar olurken, diğer yanda da birbirinden ağır suç ithamlarına rağmen bütün sosyal haklarından, hatta primlerinden bile istifade eden tutuklu subaylar...
Sayın Çubuklu, bu bir çelişki değil mi?