Anayasa Mahkemesi
Başkanvekili Osman
Paksüt’ün kravatını görmüşsünüzdür.
Genelkurmay’ın 30
Ağustos resepsiyonuna giderken taktığı
Atatürklü kravatı.
Ferda Hanım’ın fikri miydi bu, henüz meçhul. Ama resepsiyona Osman-Ferda Paksüt çifti yan yana, el ele katıldığına göre, ikisinin de bu girişim üzerinde fikir birliği yaptığını söyleyebiliriz sanırım.
Tabii bu arada Genelkurmay Başkanı’nda bile yokken, Osman Bey’in Atatürklü kravatla gövde gösterisi yapması protokolde nasıl karşılandı bilemiyoruz. Akredite basın olmadığımızdan, kulislerde ne geçtiğini görmedik. Ama gazetelere bakılırsa
Osman Paksüt koca salonda en koyu (!) Atatürkçü olarak arzı endam eylemiş gece boyunca.
Böyle manidar bir gecede, Osman Bey’in etrafında zaman zaman, kendiliğinden bir ilgi halesinin oluştuğunu tahmin etmek zor değil. Nitekim o da sık sık, neden Atatürklü bir kravat taktığını anlatmak zorunda kalmış davetlilere ve de gazetecilere.
Yazılanlara göre Osman Bey’e kravat bir defilede
hediye edilmiş, alelade bir günde takamayacağı için de Genelkurmay resepsiyonunu layık görmüş bu kravata.
Kravatın hediye olması yani kendisinin özellikle gidip parasıyla satın almaması, Osman Bey’in Atatürkçülüğü üzerinde derin çizikler oluştursa da, görüntü onu yine de günün flash ismi yapmaya yetiyordu.
Bize
mübarek olsun demekten başka bir şey düşmez tabii. Ama o fotoğrafları gördüğünüzde ilginç geliyor nedense
manzara.
Düne kadar biz Osman Paksüt’ü tanımazdık ki, ne giydiği bizi ilgilendirsin?
Ne zaman tanıdı kamuoyu Paksüt’ü? Ak Parti’ye
kapatma davası sürecinde.
İşine sadık ya da çalışkan bir yüksek hukuk adamı olarak mı gündeme geldi?
Hayır…
Kapatma davasıyla ilgili gizli bilgileri önce eşine, onun aracılığıyla da bugün
Ergenekon sanığı olarak tanıdığımız şahıslara sızdırdığı iddialarıyla konuşuldu.
Eşinin ifadesiyle “Osman” o günlerde davadan kapanma kararı çıksın diye de elinden geleni yapıyordu.
Şimdi karısı Ergenekon sanığı.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini yıkmaya çalışan bir
terör örgütüne bilerek ve isteyerek
yardım etmekle suçlanıyor. Kendisiyle ilgili herhangi bir
soruşturma açılmasa bile
Anayasa Mahkemesi üyeleri arasında ciddi rahatsızlık sebebi olduğu biliniyor.
Bütün bu alengirli sürecin ardından bakıyorsunuz Osman Paksüt
30 Ağustos resepsiyonunda Atatürklü kravatla.
28
Şubat Darbesi sırasında ya da Şener Eruygur’ların görevde olduğu
psikolojik harp dönemlerinde olsa, Paksüt bu durumunu alkışlatabilecek şak şakçılar bulabilirdi.
Hatta “Paksüt’e sahip çıkmak Atatürk’e sahip çıkmaktır” kampanyasına dönüştürecek bir
lobi desteği bile alabilirdi.
Ama sanıyorum artık devir değişti.
Kamuoyu tesettüre giren Ayşe Arman’ı ne kadar
dindar görüyorsa, Atatürk resimlerini aksesuar olarak kullananları da artık o kadar Atatürkçü görüyor.
Dahası vatandaşlar arasında bu kişiler için artık “Atatürk’ü kendi çıkarlarına alet ediyor” bile deniyor. Bizden söylemesi.