TIKIR TIKIR MİLLİYETÇİLİK

Bu tür kampanyalarda iki şeyden korkarım.


’ALLAH!’ dedim kendi kendime Makine Tanıtım Grubu’nun gazetelerdeki ’TIKIR TIKIR’ ilanlarını görünce. Galiba içi boş yeni bir ’yerli malı’ kampanyası ile karşı karşıyayız. Çetin Altan’ın tabiriyle ’Türk’ün Türk’e propagandası!’ Birden gözümün önüne Fındık Tanıtım Grubu’nun o dillere pelesenk ’aganigi’li reklámları, Deri Tanıtım Grubu’nun ’Derime Güveniyorum’ kampanyası, Tekstil ve Konfeksiyoncuları birbirine düşüren ’moda fuarları’ geldi. E tabii bir de son günlerde TOBB öncülüğünde yürütülen ’Kriz varsa çare de var’ kampanyası. * * * Bu tür kampanyalarda iki şeyden korkarım. Bir, okul müsamerelerini andıran ’yerli malı’ vurgusu. İki, işlevsellikten uzak iç kamuoyuna dönük propaganda. TOBB, tabanından gelen baskılara rağmen son anda bu tuzağa düşmekten kurtuldu. Fındığın ve fındıkçıların hali pür melali ortada! Dericileri ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Neyse ki Tekstil ve Konfeksiyoncular şimdilik aralarındaki kavgaya son verdiler. Şimdi gelelim Makine Tanıtım Grubu’nun (MTG) TIKIR TIKIR’lı reklámlarına. * * * Açıkçası reklámların bende bıraktığı ilk izlenim ’Türk’ün Türk’e propagandası’ şeklindeydi. Yoksa durduk yerde Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği bünyesinde kurulan MTG, Türk kamuoyuna ’Türkiye’nin makineleri dünyanın 200 ülkesinde TIKIR TIKIR işliyor’ mesajını neden versin? Madem ’kalitesi, servis ve satış sonrası hizmetiyle Türkiye’nin makineleri sanayisi gelişmiş batı ülkelerinde bile tercih ediliyor’, ne demeye 10 milyon TL tanıtım bütçesi olan bu kampanya o ülkelerde değil de Türkiye’de yapılıyor? * * * Allah’tan imdadıma MTG Eşbaşkanı Adnan Dalgakıran yetişti. Dalgakıran iş dünyasında ’sakalı, kafasından hiç eksik etmediği şapkası ve açık sözlü muhalif tavırlarıyla’ tanınır. Bu yönünü iyi bildiğim için ben onu sorguya çekmeden o beni deşti. Kampanyaya ilişkin izlenimlerimi dinleyip hepimizin üzerinde dikkatle durması gereken bir kaygıya dikkat çekti. ’Kaygılarına yüzde yüz katılıyorum, amacımız kesinlikle Türk’ün Türk’e propagandası değil. Türk makine sektörü, imalatının yüzde 80’ini ihraç ediyor. Ancak bundan daha fazla makine ithal ediliyor.’ Rakamlar çarpıcı. Türkiye’nin makine ve aksamları ihracatı 11 milyar dolar. Buna karşılık ithalat 23 milyar dolar. Dalgakıran’ın iddiası; ’biz 23 milyar dolarlık ithalatın en az yüzde 70’ini Türkiye’de üretecek kalite ve rekabetçi fiyata sahibiz, öyle olmasa en gelişmiş sanayi ülkelerine 11 milyar dolarlık ihracatı yapamazdık.’ * * * O halde neden yerli makine sanayi değil de yabancı tercih ediliyor? ’Maalesef yabancı marka takıntısı’ diyor Dalgakıran. Zaten bu takıntıyı kırabilmek için kampanyanın ilk ayağında yerlilere, yabancıları nasıl memnun ettiklerini anlatarak başlamışlar. Yıl sonunda kampanyanın yurtdışı ayağı başlayacakmış. Dahası kampanya yıllık 10 milyon TL bütçe ile 5 yıl devam edecekmiş. Milliyetçiliği yanlış yerlerde arayanlara ve Çetin Altan ustaya bir mesajı var Dalgakıran’ın: ’Tamam Türk’ün Türk’e propagandasından vazgeçelim ama şu yabancı marka saplantısından da kurtulalım artık. Almanya ve İtalya’da kendi markamızla sattığımız ürünlere Türkiye’de ikinci sınıf muamelesi çekiliyor.’Türkiye’de milliyetçilik tavan yaptı’ diyorlar. İyi de dünya ile rekabet ediyor olmamıza rağmen kendi imalat sanayimiz yabancı marka saplantısından dolayı bizi tercih etmiyor. Bu mu milliyetçilik? Gerçek milliyetçilik dünya ile rekabetle olur. Türk makine sanayi TIKIR TIKIR bu rekabetin içinde. Bunu artık kendi imalat sanayimiz de anlamalı.’ Dalgakıran’ın esas hedefi makine sanayinde kalite simgesi olarak ’Turqum’ standardını yaratmak. Hazırlıklar tamamlanmış. Sektörün önde gelen şirketleri şimdiden sırada. Buyurun size TIKIR TIKIR Milliyetçilik!
<< Önceki Haber TIKIR TIKIR MİLLİYETÇİLİK Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER