BATMAN’DA BİR BAYRAM SABAHI

Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede / Bir mehabetli sabah oldu Süleymaniye'de


Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati ,/ Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan, /Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan. Gecenin bitmeğe yüz tuttuğu andan beridir, /Duyulan gökte kanad, yerde ayak sesleridir. Bir geliş var!.. Ne mübarek, ne garib alem bu! ./Hava boydan boya binlerce hayaletle dolu... “Orda bir köy var uzakta, gitmesek de gelmesek de o köy bizim köyümüzdür”. Hemen her çocuğun okul sıralarında ezberlediği bir şarkıdan aldığım bu dizenin, ömrünü tamamladığını düşünüyorum. Gitmediğimiz köy, kasaba, sokak nasıl bizim olabilir? Eğitim, sağlık, teknoloji ve sosyal refah götüremediğimiz insanlara “her durumda biz sizin yanınızdayız” dememiz ne kadar samimi olabilir? Veya öyle algılanabilir. Kişi sevdiğine muhabbet eder ardından muhabbet bir meyveye dönüşür. Sadece sözde olan, sadece dilde olan, hiç aksiyona geçmeyen bir sevgiyi ne kadar yaşatabilirsiniz ki… Hani bir söz var; “seni seveni sevmek sevgi değil ticarettir. Maharet seni sevmeyeni bile sevebilmektir.” Onun adına da aşk deniyor. İşte son devrin mütefekkiri “ben milletimi aşk derecesinde seviyorum” derken onu takip eden dostlarına da bir ölçü veriyor yol gösteriyor. İşte bu yolda ilerleyen necip milletimin asil evlatları erkeği ile kadınıyla yeni bir seferberliğe imza attı. Yıllardır öğrenciye hizmeti hayatının gayesi edinmiş bu insanlar talebeye burs, kalacak yer temini, insani değerlerle donanmış olarak yetişmesi için gerekli bütün altyapıyı hazırlayanlar, bu kez kılcallara inmek için uçaklara binip bir bayram sabahı soluğu Batman’da, Siirt’te, Mardin’de veya Şırnak’ta aldılar. İhtiyarı-genci aşk derecesinde sevdikleri milletin, gurbette kalmış insanlarıyla bayramlaşmaya, hasbıhal etmeye gittiler... Gecenin bir yarısı olmasına rağmen “gidiniz kardeşlerinize sahip çıkınız, onların yaralarına merhem olunuz, onlarla beraber ağlayıp gülünüz, doğu ve güneydoğunun makûs talihini ancak yürekli samimi ve hasbi insanların karşılıksız yardımları değiştirecektir” (Allahın izniyle) diye aldıkları teşvikin heyecanı ile kimse uyumadı. Geçen sene bu seferberliğe katılanlar hatıralarını yeni gidecek olanlara anlatırken, aralarında sanatçı, oyuncu, televizyoncu gören hicret yolcuları, o anı ölümsüzleştirmenin yollarını arıyordu. Beli bükülmüş ihtiyarlardan yeni buluğ çağına girmiş gençlere, bir ayakkabı tamircisinden bir fabrikatöre herkes aynı davanın yolcusu olarak sarmaş dolaş ve yol arkadaşı olmuştu. Adeta bir umre yolculuğu gibi... Gidilen bölge, bazı televizyonların anlattığına göre tekin bir bölge değildi. Bunun tedirginliği zaman zaman kendini gösteriyordu sohbetlerde. Ancak milli birlik ve beraberlik için hemen herkes canını bir cüzdana koymuş, evden dualarla yola çıkmış, o heyecanla uçağa binmiş bir üveyk gibi kanatlanmıştı. Diyarbakır’a adımımızı atar atmaz tedirginliğe hiç yer olmadığını anladık. Bismil’de bir camide bayram namazını eda ettikten sonra otobüslerle Mardin ve Batman yollarına düştük. Dümdüz ovalar, tek minareleriyle bizi selamlayan köyler, yol kenarlarında hayvanlarını yürüten köylüler… “Irak’ın kuzeyin nire, buralar nire…” Hava berrak ve soğuk ama emniyetli ve tertemiz. Batman’da her şey kontrol altında. “Kimse yok mu” gönüllülerini misafir eden Batmanlı işadamları, özel okul ve dershanelerin öğretmen ve yöneticileri önce ‘hoşamedi’ ediyorlar sonra kahvaltı yerine ekmek arası kavurma, ardından “haydi iş başına!” Bizden önce giden memur, işçi, öğretmen ve öğrenciler çoktan etleri parçalamaya başlamış bile… Araçlar hazır, organizasyon muhteşem. Aç yok, açıkta kalan yok, kimin nereye gideceği belli. Devlet kurumlarıyla beraber fakir ve garipler belirlenmiş. Valilik, emniyet teşkilatı ve bölge milletvekilleri destek veriyor organizasyona. Tam on bin aile, üç gün içerisinde, batıdan gelen kardeşleriyle bayramlaşacak, getirilen kurban etinden kavurma yapıp tiridine ekmek banacak.minnet yok, mihnet yok . huzur sevinç, saadet, lezzet, haz ve aklınıza gelebilecek diğer güzel duyguların hemen hepsi bir arada yaşanıyor. Alan memnun veren mesrur. Kısa süreli de olsa evlerde misafir olanlar haline şükrediyor, ev sahipleri ise bir anda karşılarına çıkan bu iyi yürekli insanların Hızır olup olmadıklarını anlamaya çalışıyordu. Bir ekip onlarca evi ziyaret etti. Her paket uzun süreden beri et yeme fırsatı yakalayamamış bir evin belki birkaç öğün et ihtiyacını karşılayacaktı-çünkü ortalama çocuk sayısı yedi- idi. Ancak bu gidiş, bu paket başka bir şey ifade ediyordu herkes için.Taraflar bunun farkındaydı.Bir paket et aslında unutulmuşluğun, terkedilmişliğin, ihmallerin artık son bulduğu manasına geliyordu. Gözyaşları adeta Dicle olmuş, Fırat olmuş birbirine karışmıştı. Yetişkinlerden sitemvari duyulan bir teşekkür vardı “geldiniz mi kardeşlerim, neden geçen sene değil? Neden daha önce değil? Niye böyle geciktiniz? Evladım, torunum, kızım dağa çımadan, ölmeden, askere- polise kurşun sıkmadan önce neden gelmediniz?” Bir evladını dağa götürmüşler diğeri Mehmetçiğin saflarında terörle mücadele ediyor. Yaralı yürekler, hüzünle akan gözyaşları ve mahzun gönüller. Sokaklar caddeler karınca misali çocuk dolu. İyi giyimli de var eskileri ütüleyip kendine yakıştıranı da. Devletin sıcak yüzü üç-beş yıldır hissedilir olmuş bölgede. Yollar yapılmış elektrik-su hemen her köye her mezraya götürülmüş. İtiraf etmeliyim ki belediyecilik biraz geri kalmış. Hemen her sokakta turuncu yelek giymiş gönüllüler, flamalı araçlar göze çarpıyor şehir içlerinde. Ellerinde kurban eti yüreklerinde aşk, ev ev merhamet şebekesi döşemeye azmetmiş binlerce alperen. Bir rüya gibi geçiyor gün. Akşam olduğunda rical-i devlet bir teşekkür yemeği veriyor misafirlere ve selametle uğurlanıyorlar. Gelenler aslında memnun yerinden ama geldikleri yerde de bekleyenleri var. Sözleşiyorlar bir deha gelmek üzere. Dönüş yolculuğu başladığında hayatlarının en manalı bayramlarından birini yaşamış olmanın hazzı ile yanık bir Diyarbakır türküsü eşlik ediyor onlara. … Diyarbakır Etrafında Bağlar Var... Bağlar Var, Fitil İşler Yüreğimde Yara Var Aman. Sen Gidersen Benim Başka Kimim Var... Öldüm Bittim Eridim Kül Oldum Aman, O Senin Aşkın Elinden Eridim Aman, Sesin Aldım Yüzün Gördüm Ayıldım Aman.
<< Önceki Haber BATMAN’DA BİR BAYRAM SABAHI Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER