Ülke genelinde yapılan bir araştırmaya göre,
Wilders'ın bu yükselişinden dolayı tedirgin olan
Müslümanların önemli bir kesimi geri dönmeyi düşünüyor. Netwerk adlı televizyon programının "Wilders'ın yükselişinin Müslüman
topluma etkileri" konulu araştırmasına katılan Türk ve Fas kökenliler, aşırı sağın güçlenmesiyle birlikte daha da huzursuz olduklarını dile getirdi.
Müslümanlar içinde en büyük kitleyi teşkil eden Fas ve Türkler arasında yapılan araştırmaya göre, bu insanların yaklaşık yüzde 36'sı ciddi bir biçimde
ülkelerine geri dönmeyi düşünüyor. Yüzde 51'lik bir kesim ise bu konuyu sürekli gündemlerinde tutmaya devam ediyor. Wilders'ın popüler olmasıyla birlikte kendilerine karşı uygulanan ayrımcılık olaylarında bir artış yaşandığını da ileri süren Müslümanlar, bu yüzden her geçen gün kendilerini daha az güvende hissettiklerini dile getiriyor. Buna göre ankete katılanların yaklaşık yüzde 40'ı uygulanan ayrımcılık ile aşırı sağın yükselişi arasında bir paralellik görürken, yüzde 24'ü ise kendilerine karşı düzenli bir "ötekileştirme" yapıldığı tezini ileri sürüyor.
Bu durum, aynı zamanda Müslümanların önemli bir kesiminde kendilerini "evlerinde hissetmeme" gibi bir sonuç da ortaya çıkarıyor. "Kendinizi evinizde hissediyor musunuz?" sorusuna katılımcıların yüzde 76'si
evet derken, yüzde 57'lik bir kesim ise bu düşüncelerinin her geçen gün olumsuz anlamda değiştiğini dile getirmiş.
Yerli halkın Müslümanlara bakış açısında da son yıllarda gözle görülür olumsuz manada bir değişim yaşandığına işaret eden Türk ve Faslılar, Wilders'in bir şekilde iktidara gelmesinin kendileri açısında tehdit oluşturacağı tezini savunuyor. Wilders'ın sürekli kutsallarına dönük hakaretlerde bulunmasının Müslümanları rencide ettiğini de ortaya koyan araştırmada, katılımcılara gelecekleriyle ilgili sorular da sorulmuş. "Burada geleceğinizi nasıl görüyorsunuz?" sorusuna
genç kesim ekseriyetle olumlu, orta yaş ve üstü kesim ise olumsuz
cevap vermiş. Gençlerin yaklaşık yüzde 73'ü Hollanda'da kendilerine bir gelecek görürken, 35 yaş üstü kesimin yüzde 43'ü ise geleceklerine dönük kafalarında soru işaretleri bulunduğunu belirtmiş.
"GENÇ MÜSLÜMANLAR KENDİLERİNİ DIŞLANMIŞ HİSSEDİYOR"
Bu arada söz konusu araştırmanın yayımladığı gün Volkskrant gazetesine bir demeç veren Rotterdam Belediye Başkan Yardımcısı
Hamit Karakuş da bu konuya değindi. Genç Müslümanların son yıllarda kendilerini dışlanmış hissettiklerini ileri süren Karakuş, bunun da anlaşılır sebepleri bulunduğunu belirtti. Yönetiminde bulunduğu Rotterdam'da bu oranın yüksek olduğunu da kaydeden Karakuş, bunda Wilders'ın politikalarının kısmen etkisinin olduğuna inandığını dile getirdi.
İnsanların sürekli bir korkuyla yaşadıklarına da değinen Karakuş, "Eğer toplumda kabul edildiğinizi hissetmiyorsanız, bu, güven sorunu oluşturur. Ne kadar çok çabalarsanız da bir sonuç alamazsınız. Kendilerini Rotterdam'da evlerinde hissetmeyen büyük bir kitle var. Bunlar aynı zamanda gelecek kaygısı da güdüyorlar. Kendilerini nasıl bir gelecek beklediğini bilmiyorlar. Bu durum çatışmalara neden olabilir. Bu yüzden endişe verici." şeklinde konuştu.
İki çocuğu bulunduğunu ve onların da tüm bu yaşananlara bir anlam veremediğini kaydeden Hamit Karakuş, devamında şu değerlendirmede bulundu: "Kimse onları Hollandaca konuşmuyorlar, yerleşik kültüre
yabancılar ve anlamıyorlar, iyi bir eğitim görmediler diye eleştiremez. Buna rağmen onlarda hala toplum tarafından kabul edilmedikleri duygusu hakim. Hala kendilerine 'Bu ülkede iyi bir geleceğimiz olur mu?' sorusu soruyorlar."
Yabancı kökenlilerle sürekli iletişimde olduğunu ve onlarla bu konuları konuştuklarını da aktaran Belediye Başkan Yardımcısı Karakuş, onlara her seferinde yaşadıkları şehre sahip çıkmaları tavsiyesinde bulunduğunu söyledi. ''Rotterdam'daki yabancı kökenlilere sürekli şunu söylüyorum: Bu şehir aynı zamanda sizin de. Eğer ev sahibi olmak istiyorsanız, günlük yaşantınızda bu şehrin problemlerinin sizin probleminiz olduğunuzu da ispatlamanız lazım.'' diyen Hamit Karakuş, çevre kirliliğinden
gürültü sorununa, çocukların başıboş sokaklara bırakılmasından çöplerin toplanmasına varana dek
yerli kesime olduğu kadar yabancılara da büyük görevler düştüğünü söyledi. (CİHAN)