..

Sivaslı Ahmet Turan Alkan...

Memleket sevdalısı bir akademisyen, çocukluğundan itibaren edebiyat ve fikir dünyasında usta kalemiyle seyahat eden bir aydın... Ülkücü harekete gönül verdiği lise yıllarında yazmaya başladı. 1972’de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni kazandı. Üniversite yılları sağ-sol gerilimi sebebiyle zorlu geçse de o, fikirlerini yine yazarak ifade etme yolunu tercih etti. 1974’te ilk köşe yazısı, Sivas’ta yayımlanan Anadolu gazetesinde çıktı. Bir yandan da Sivas Ülkü Ocakları Derneği tarafından çıkarılan Pusat adlı dergiye katkıda bulundu. Sol görüşün hakim olduğu Ankara Siyasal’da derslere bile giremez olunca Sivas’a döndü. Hatta bitirme tezini üniversiteye posta yoluyla göndermek zorunda kaldı. Uzaktan da olsa okulunu bitirmeye çalışırken, memleketinde Hadiselerle Hakikat gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. 1985’te Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde göreve başlayarak akademisyenliğe adım attı. Türk Edebiyatı, Dergah, Aktüel ve Birikim gibi dergilerde yazdı. Osmanlıca ve Türkçeye hakimiyeti, Ahmet Tutran Alkan’ı farklı bir kulvara taşıdı. En karmaşık olayı bile mizahla aktarabilme yeteneğinin yanı sıra diyaloglu anlatım tarzı, Zaman gazetesi ve Aksiyon dergisinde yayımlanan yazılarının beğenilme çıtasını yükseltti. Yaklaşık 25 yıllık yazı hayatında kaleme aldığı anı, inceleme ve denemelerden oluşan çok sayıda eserine memleketi Sivas’a vefasını da ekledi. Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir adlı kitabına yeni bir rota ekledi. Altıncı Şehir adlı bir kitap yazarak kendine has üslubuyla Sivas’ı anlattı. Emeklilik günlerini sadece yazmaya ve fikirlerini farklı platformlarda aktarmaya ayırdı. Aynı anda Mehtap Tv’de Ali Bulaç’la birlikte Temkin Durağı adlı programı da yaptı. Ülke gündemini yorumladığı mecralarda milliyetçilik, ülkücülük ve sağ hakkında ilginç eleştiriler de dile getirdi. 17/25 Aralık 2013’teki yolsuzluk operasyonu sonrası köşesine taşıdığı hukuk, demokrasi ve insan hakları vurgulu fikirleri sebebiyle hedefteki gazetecilerden biri oldu. Mart 2016’da Zaman gazetesine kayyım yoluyla el konulurken basın emekçilerine destek verdi. Yazılarına yasak kondu. O da çok sevdiği marangoz atölyesine girdi. Ancak yazma sevdası çocukluktan beri ilgi duyduğu marangozluğa galip geldi. Yeni Hayat serüveni uzun sürmedi. Kanlı darbe girşiminin ardından kapatılan medya kurumları arasında Yeni Hayat da vardı. Ahmet Turan Alkan da 23 Temmuz’da 5 maddelik bir açıklamayla okurlarına seslendi. Darbecileri lanetledi, zihni selameti için siyasi yorum yazmayı terk ettiğini duyurdu. Sadece okumaya, ilmi ve edebi yazılar yazmaya karar vermişti. Ancak buna fırsatı olmadı. 27 Temmuz’da gözaltına alındı. 31 Temmuz’da tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderildi.