..

Hocaefendi, karalamaların aksine hep 'barış' dedi!

Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, 30 senedir akan kanın durması için hep hassas davrandı. Çözüm süreci başlamadan önce Kürtçe eğitim ve Kürtçe yayıncılık adına önemli açıklamalar yaptı. Bazı grupların karalama kampanyalarının aksine hep "Barış" dedi. Anlaşmanın esas olduğuna dikkat çekti... Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, terörün sona erdirilmesi için sulhü tesis edecek faaliyetlere yıllar öncesinden tam destek verdi. BBC'ye verdiği röportajda, bölge insanına sahip çıkılması gerektiğini, "O bölgeye sahip çıkılması lazım. Eğitim adına sahip çıkılması lazım, sağlık adına sahip çıkılması lazım, ilahiyat adına, camilerin imamları müezzinleri adına sahip çıkılması lazım, emniyet teşkilatı adına sahip çıkılması lazım. Siz sahip çıkmazsanız, şimdiye kadar bir kısım gadre uğradı o insanlar, bu meseleyi büyüterek gelecek nesillere intikal ettirirler." ifadeleriyle dile getirdi. Hocaefendi, Kürtçe eğitim ve Kürtçe yayıncılık adına hep teşvik edici oldu. Ama bazı gruplar hizmet hareketini karalama adına, hiçbir somut delil olmadan, Hocaefendi'yi sürecin aleyhinde gibi gösterdiler. Muhterem Hocaefendi aleyhte gösterme konusuna,"Oysa ki fakir, hem dedim, hem de tavsiye ettim, fakirle görüşen insanlara hep, televizyonda Kürtçe dersi verilmesi, onlara bakan öyle bir televizyon kanalının açılması. Aynı zamanda Kürtçe'nin seçmeli bir ders olarak okullarda okutulması, üniversitelerde okutulması. Yani yapılması gerekli olan bu makul şeylerin hepsi söylendi tarafımızdan. Bunları toplasak belki bir mücellit olur. Fakat nedense, onlara karşı da, hareketi ve hizmeti böyle kötü göstermek adına, sürecin karşısında gibi hep belli bir kesimde, bir medyada öyle işlendi mesela". diye temas etti. Gülen, akan kanın ve gözyaşının dinmesi için uzun yıllardır hassasiyet gösteriyor ve hatta örgüt ile müzakereye gidilebileceğine, anlaşmanın esas olduğuna şu sözlerle dikkat çekiyor: "Ne Oslo görüşmesi, ne PKK'nın adadaki insanıyla görüşme mevzuu, ne dağdakilerle görüşme mevzuu, onun karşısında olmadık. Fakir'in yine yakın zamanda bir mülakat münasebetiyle söylediğim, dediğim bir şey oldu, "Sulh esastır, anlaşma esastır" dedik. Bunlara saygı duyan insanlar da belki o toplum içinde yüzde 80'dir. Bunları istemeyen sadece dağdaki insanlardır. İran'ın tesirinde olan insanlar, Suriye'nin tesirinde olan insanlardır. Bunlar rahatsızlık duyuyorlar." Fethullah Gülen Hocaefendi, 2013 yılında Kürtçe yayın yapan Rudaw gazetesine verdiği ropörtajda ise temel hak ve özgürlüklerin sahiplerine iade edilmesini söylemişti. Gülen, insanları Türk ve Kürt olarak ayırmanın garabet olduğuna dikkat çekmişti.